0

JURNAL.İST HAKKINDA // NEDİR, KİMDİR?

Evimizin kızı gibi sevdiğimiz 'Amelie' Türkiye'ye geliyor

Büşra Şerbetçi
BÜŞRA ŞERBETÇİ
12 EKİM 2016 , ÇARŞAMBA 12:00
Abone ol

“Amelie” rolü ile dünya çapında hayran kitlesi edinen Fransız yıldız Audrey Tautou, Tran Anh Hung imzalı “Sonsuzluk / Éternité” filmi ile 53. Uluslararası Antalya Film Festivali’ne konuk oluyor.

Antalya Büyükşehir Belediyesi tarafından 16-23 Ekim tarihleri arasında 53.'sü gerçekleştirilecek Uluslararası Antalya Film Festivali, dünya sinemasının yıldızlarından Audrey Tautou'yu konuk ediyor. Tautou, Fransa'da yaşayan Vietnamlı usta yönetmen Tran Anh Hung'un yönettiği “Sonsuzluk/Éternité” adlı epik filmin gösteriminde sinemaseverlerle buluşacak. “Bisikletçi” ile Venedik Film Festivali'nde Altın Aslan kazanan Tran Anh Hung; 19. yüzyıl sonundan 20. yüzyıl sonuna dek uzanan bir süreçte bir ailenin kadınlarının öyküsünü anlatan “Sonsuzluk” başlıklı filmi; Alice Ferney'in “L'Élégance des veuves” (Dulların Zerafeti) adlı kitabından serbest biçimde uyarladı.

Antalya Büyükşehir Belediyesi Başkanı ve Festival Başkanı Menderes Türel ev sahipliğinde 16 Ekim Pazar gecesi gerçekleştirilecek olan 53. UAFF açılış gecesinde ünlü oyuncu aynı zamanda Altın Portakal Onur Ödülü'nün de sahibi olacak.

Fransız aktris Audrey Tautou’nun yıldızı Tonie Marshall’ın 1999 yapımı “Venüs Güzelleri/Venus Beaute (institut)” adlı filmle parladı. 2000 yılında bu filmdeki rolüyle hem Fransız Akademisi'nden Umut Veren Kadın Oyuncu dalında Cesar aldı hem de eleştirmenlerden Yılın Kadın Oyuncu Keşfi olarak Lumiere Ödülü kazandı. Jean - Pierre Jeunet bu filmle Tautou'yu keşfedip “Amelie/Le Fabuleux Destin d'Amélie Poulain”de (2001) başrolü Emily Watson yerine ona verdi. Beş dalda Oscar'a aday gösterilen filmin de, Tautou'nun da uluslararası alanda başarısı bir fenomen haline geldi. Fransa'da ise Tautou; En İyi Kadın Oyuncu dalında Cesar'a değer görüldü. Jeunet ile Tautou, benzer bir başarıyı üç yıl sonra savaş dönemi epiği “Kayıp Nişanlı/Un Long Dimanche de Fiançailles” ile tekrarlayacaktı.
Fransız aktris Audrey Tautou’nun yıldızı Tonie Marshall’ın 1999 yapımı “Venüs Güzelleri/Venus Beaute (institut)” adlı filmle parladı. 2000 yılında bu filmdeki rolüyle hem Fransız Akademisi'nden Umut Veren Kadın Oyuncu dalında Cesar aldı hem de eleştirmenlerden Yılın Kadın Oyuncu Keşfi olarak Lumiere Ödülü kazandı. Jean - Pierre Jeunet bu filmle Tautou'yu keşfedip “Amelie/Le Fabuleux Destin d'Amélie Poulain”de (2001) başrolü Emily Watson yerine ona verdi. Beş dalda Oscar'a aday gösterilen filmin de, Tautou'nun da uluslararası alanda başarısı bir fenomen haline geldi. Fransa'da ise Tautou; En İyi Kadın Oyuncu dalında Cesar'a değer görüldü. Jeunet ile Tautou, benzer bir başarıyı üç yıl sonra savaş dönemi epiği “Kayıp Nişanlı/Un Long Dimanche de Fiançailles” ile tekrarlayacaktı.
Tautou’nun başarısı Hollywood’un da gözünden kaçmadı. Audrey Tautou, ne denli yetenekli ve rol yelpazesi geniş bir oyuncu olduğunu arka arkaya rol aldığı filmlerde farklı karakterler canlandırarak kanıtladı. Önde gelen yönetmenlerin, iddialı yapımların aranan oyuncusu oldu: 2002 yılı içinde birlikte iki film daha çevireceği Cedric Klapisch ile “İspanyol Pansiyonu/L'auberge Espagnole” (2002), Amos Kollek ile “Happy End” (2002) ve Laetitia Colombani'nin “Seviyor Sevmiyor/À la folie...pas du tout” filmlerinde oynadı. Aynı yıl Oscarlı İngiliz usta Stephen Frears'in “Kirli Tatlı Şeyler/Dirty Pretty Things” adlı filminde Türk kadını Şenay'ı canlandırdı. Sinema tarihinin büyük ustalarından Alain Resnais, ona yenilikçi çalışmalarından “Dudaktan Olmaz/Pas Sur la Bouche”ta (2003) önemli bir rol verdi. Tautou'nun başarısı Hollywood'un da gözünden kaçmadı: Oscarlı yönetmen Ron Howard, Tautou'ya yılın blockbuster'ı “Da Vinci Şifresi/The Da Vinci Code”da (2006) Tom Hanks ile paylaşacağı başrolü verdi.
Tautou’nun başarısı Hollywood’un da gözünden kaçmadı. Audrey Tautou, ne denli yetenekli ve rol yelpazesi geniş bir oyuncu olduğunu arka arkaya rol aldığı filmlerde farklı karakterler canlandırarak kanıtladı. Önde gelen yönetmenlerin, iddialı yapımların aranan oyuncusu oldu: 2002 yılı içinde birlikte iki film daha çevireceği Cedric Klapisch ile “İspanyol Pansiyonu/L'auberge Espagnole” (2002), Amos Kollek ile “Happy End” (2002) ve Laetitia Colombani'nin “Seviyor Sevmiyor/À la folie...pas du tout” filmlerinde oynadı. Aynı yıl Oscarlı İngiliz usta Stephen Frears'in “Kirli Tatlı Şeyler/Dirty Pretty Things” adlı filminde Türk kadını Şenay'ı canlandırdı. Sinema tarihinin büyük ustalarından Alain Resnais, ona yenilikçi çalışmalarından “Dudaktan Olmaz/Pas Sur la Bouche”ta (2003) önemli bir rol verdi. Tautou'nun başarısı Hollywood'un da gözünden kaçmadı: Oscarlı yönetmen Ron Howard, Tautou'ya yılın blockbuster'ı “Da Vinci Şifresi/The Da Vinci Code”da (2006) Tom Hanks ile paylaşacağı başrolü verdi.
Aralıksız çalışan Tautou’nun filmografisindeki en önemli yapımlardan biri de Anne Fontaine’in yönettiği “Coco, Chanel’den Önce/Coco avant Chanel” oldu. Fransız moda efsanesinin biyografisini konu alan filmde öncelikle bir kadın olarak kendini keşfeden ve buna göre bir tarz oluşturan Gabrielle Chanel'i canlandırmadaki başarısıyla övgüler topladı. “Sil Baştan/Eternal Sunshine of the Spotless Mind” ile modern bir mit haline gelen Fransız yönetmen Michel Gondry'nin Boris Vian klasiği “Günlerin Köpüğü/L'écume des Jours” uyarlamasında (2013) Chloe; Tautou'da vücut buldu. S karakteri, en çok yakıştığı karakterlerden biri oldu. Yine yüzünde taşıdığı o masal kahramanı ifadesine uygun, sürreel bir atmosferin içindeydi. Hemen bu filmin öncesinde kadın özgürlüğüne odaklı bir dönem filmi olan, Claude Miller imzalı “Thérèse Desqueyroux”da bambaşka bir hüzünlü ifadeye bürünebilen Tautou “Sonsuzluk”ta da aynı değişimi gösteriyor.
Aralıksız çalışan Tautou’nun filmografisindeki en önemli yapımlardan biri de Anne Fontaine’in yönettiği “Coco, Chanel’den Önce/Coco avant Chanel” oldu. Fransız moda efsanesinin biyografisini konu alan filmde öncelikle bir kadın olarak kendini keşfeden ve buna göre bir tarz oluşturan Gabrielle Chanel'i canlandırmadaki başarısıyla övgüler topladı. “Sil Baştan/Eternal Sunshine of the Spotless Mind” ile modern bir mit haline gelen Fransız yönetmen Michel Gondry'nin Boris Vian klasiği “Günlerin Köpüğü/L'écume des Jours” uyarlamasında (2013) Chloe; Tautou'da vücut buldu. S karakteri, en çok yakıştığı karakterlerden biri oldu. Yine yüzünde taşıdığı o masal kahramanı ifadesine uygun, sürreel bir atmosferin içindeydi. Hemen bu filmin öncesinde kadın özgürlüğüne odaklı bir dönem filmi olan, Claude Miller imzalı “Thérèse Desqueyroux”da bambaşka bir hüzünlü ifadeye bürünebilen Tautou “Sonsuzluk”ta da aynı değişimi gösteriyor.
Bugünün gazete manşetleri için tıklayın >