Esed rejiminin İdlib'de TSK gözlem noktasına saldırısı ne anlama geliyor?
İdlib'de bulunan 10 numaralı TSK gözlem noktasına Esed rejimi tarafından saldırı düzenlendi. Saldırıda 1 askerimiz şehit oldu, 3 askerimiz yaralandı.
Milli Savunma Bakanlığından yapılan açıklamada, 10 numaralı gözlem noktasına yönelik rejim saldırıları sonrası, bölgede bulunan ateş destek vasıtaları ile saldırıyı gerçekleştiren rejim mevzilerinin etkili şekilde vurulduğu belirtildi.
Suriye'nin kuzeyinde TSK'nın konuşlandığı İdlib'deki gözlem üssüne yönelik saldırıya ilişkin GZT'ye değerlendirmelerde bulunan Güvenlik ve Terör Uzmanı Coşkun Başbuğ, bu saldırıların önemli görüşmeler öncesi Türkiye'nin elini zayıflatmak, direncini kırmak adına yaptırıldığını söyledi.
Suriye rejim güçlerin İdlib'deki Türk gözlem noktasına top/havan atışları ile saldırı gerçekleştirdi. Saldırıda 1 kahraman askerimiz şehit olurken, 3 askerimiz de yaralandı.
Dün akşam saatlerinde İdlip’te 10 numaralı gözlem noktamıza yapılan ve bir şehit, üç yaralı verdiğimiz rejim saldırıları sonrası, bölgede bulunan ateş destek vasıtalarımız ile saldırıyı gerçekleştiren rejim mevzileri etkili şekilde vurulmuştur.https://t.co/KqATozn769#MSB #TSK
— T.C. Millî Savunma Bakanlığı (@tcsavunma) 28 Haziran 2019
Milli Savunma Bakanlığından yapılan açıklamada, 10 numaralı gözlem noktasına yönelik rejim saldırıları sonrası, bölgede bulunan ateş destek vasıtaları ile saldırıyı gerçekleştiren rejim mevzilerinin etkili şekilde vurulduğu belirtildi.
ÖSO rejim mevzilerini bombardımana tuttu
Esed rejiminin TSK'nın İdlib'deki gözlem noktasına saldırmasının ardından Özgür Suriye Ordusu (ÖSO) Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK) ile eşzamanlı olarak Hama kırsalındaki Beşar Esed güçlerini Grad füzeleriyle vurdu.
▪️Suriye rejimi, TSK gözlem noktasına saldırdı: 1 şehit, 3 yaralı
— Hasan Hız (@Hasanhhiz) 27 Haziran 2019
▪️Milli Savunma Bakanlığı, saldırıya yanıt verileceğini açıkladı.
▪️TSK, Hama'nın batısındaki rejim üsleri yoğun ateş altına aldı.
▪️ÖSO güçleri, rejimi mevzilerini grad füzeleriyle vurdu.pic.twitter.com/0OYKsErXHY
Esed rejiminin son günlerde İdlib'deki Türk gözlem noktalarına gerçekleştirdiği saldırılara ilişkin GZT'ye değerlendirmelerde bulunan Güvenlik ve Terör Uzmanı Coşkun Başbuğ, Esed'in attığı her adımın Rusya'nın kontrolü dahilinde olduğunu vurguladı.
Rusya Devlet Başkanı Putin, bugün Suriye'nin Lazkiye kentindeki Hmeymim hava üssünde Esed ile görüştü. Görüşmenin ardından kaydedilen görüntülerde bir Rus generalin Esed'e kolundan tutarak müdahale ettiği görüntüler Suriye gerçeğini ortaya koydu.https://t.co/XOMz5frVlT pic.twitter.com/Yql6Tq3kzz
— Yeni Şafak (@yenisafak) 11 Aralık 2017
Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'in, Ankara ziyareti öncesi Suriye'deki Rus askeri üssüne ziyaret yaptığı esnada Putin'i karşılamak için gelen Esed'in Putin'in arkasından yürürken Rus komutanlardan birinin Esed'i kolundan çekerek Putin'e yaklaşmasına izin vermemesini hatırlatan Başbuğ, şunları söyledi:
"Rusya orada Esed rejimi üzerinde ne kadar hakim olduğunu göstermiş oldu. Dolayısıyla diyebiliriz ki Esed attığı her adımın hesabını Rusya'ya veriyor, Putin'in bilgisi dahilinde hareket ediyor. Burada sorgulanması gereken hususlardan biri de Türkiye'ye yapılan saldırıların zamanlaması. Son saldırı da G-20 Zirvesi öncesi yapıldı."
"Biz Putin'le Trump'la ne zaman ikili görüşmeler yapacak olsak görüşmelerin öncesinde ya Irak'tan ya Suriye'den terör saldırısıyla yüz yüze kalıyoruz."
"Saldırılar belli bir plan dahilinde gerçekleşiyor"
Bu saldırıların önemli görüşmeler öncesi Türkiye'nin elini zayıflatmak ve direncini kırmak adına yaptırıldığını belirten Başbuğ, "G-20'deki görüşmeler öncesi böyle bir saldırının yapılmış olmasının amacı Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın dile getireceği konularda elini zayıflatmak Rusya'nın masadaki hakimiyetini artırmak olduğunu söyleyebiliriz.
Dolaylısıyla İdlib'de gözlem noktamıza yapılan saldırının plan ve proje dahilinde yapıldığını söyleyebiliriz. " şeklinde konuştu
"Rusya yaptığı hamlelerde Doğru Akdeniz'i düşünüyor"
Esed rejiminin bu saldırıları yapmasında 2 temel gerekçe olduğunu ifade eden Başbuğ şunları kaydetti:
"Birincisi rejimle Rusya'nın çıkarları örtüşüyor, ortak noktada buluşabiliyorlar. Rejimin buradaki çıkarı kendine muhalif olanları İdlib'te etkisiz hale getirerek hem alan hakimiyetini sağlamak hem de muhalif yapılan tamamını bitirmek. Rusya'nın perde arkasındaki hedefi şu. Akdeniz önümüzdeki günlerde daha da ısınacak, daha da hareketlenecek. Rusya Doğu Akdeniz'deki olası siyasi ve askeri gelişmelerde sahada bütün gücü kudreti ve odak noktasını orada toplamak için Suriye'nin arka tarafındaki bölgeyi kontrolünün arttığı ve hakim olduğu alanını genişlettiği bir coğrafyaya döndürmek istiyor. Diyebiliriz ki Rusya'nın ana hedefi Doğu Akdeniz'deki olaylardan önce bölgedeki(Suriye'deki) bütün o planlamaları bitirmek."
"Rusya, Türkiye'den Suriye coğrafyasını terk etmesini istiyor"
Geçtiğimiz aylarda Rusya'nın Dış İlişkiler Bakanı Sözcüsünün 'Türkiye, artık Suriye topraklarında hakimiyetini sağladığı terörden arındırdığı bölgelerdeki kontrolü rejime devretmelidir' şeklindeki açıklamasını hatırlatan Başbuğ, "Bu cümle o dönem pek dikkat çekmedi. Bu cümle sözcüye Rusya tarafından özellikle kurduruldu. Fakat gündeme gelmeyip satır aralarında kayboldu.
Rusya sözcüden gelen bu açıklamayla niyet ve maksadını çok önceden belli etmiştir diyebiliriz. Rusya, Türkiye'den Suriye coğrafyasını terk etmesini istiyor." dedi.
Rusya Ateşesi'nin Genelkurmay'a çağrılması
İdlib'deki saldırının ardından Rusya'nın Ankara ataşesinin Genelkurmay Başkanlığı'na çağrıldığını hatırlatan Başbuğ "Asıl kırılma dünkü saldırıyla yaşandı diyebiliriz. Rusya Ateşesi Genelkurmay'a çağrıldı. Saldırıya ilişkin ikaz edildi. Rusya Ateşesinin çağrılması bugüne kadar yapılmış en sert uygulamaydı. Bu görüşmenin etkisini bundan sonraki görüşmelerde göreceğiz." dedi.
"Fırat'ın doğusu Fırat'ın güneyine dönebilir"
Yapılan bu saldırının Türkiye'nin sabrını taşırdığını söyleyen Başbuğ,
"Nitekim dünden itibaren rejimin mevzileri bombalanmaya başlandı. Fırtına obüslerinden o bölgeye kaydırmalar yapıldı. Öyle bir sürece girdik ki bundan sonra bir anda Fırat'ın doğusu Fırat'ın güneyine dönebilir. Türkiye'nin en hem Irak'ta hem Suriye'de eş zamanlı operasyon yürütebilecek gücü var. Türkiye kendisine yönelik saldırıların altında kalmaz.Bu ve bundan sonra yapılacak olası saldırılar çok sert karşılık bulur. Operasyon harekata dönüşebilir."diyerek sözlerine devam etti.
S-400 meselesi
Rusya'yla Türkiye'nin İdlib özelindeki olası geriliminde bu durumdan S-400 ve diğer ticari ilişkiler zedelenip zedelenmeyeceğine ilişkin soruya yanıt veren Başbuğ şunları söyledi:
"Türkiye ve Rusya arasındaki S-400 ve diğer ticari ilişkiler zedelenmez. çünkü artık dünya siyaseti öyle bir noktaya geldi ki dağın arka tarafında dostsan,bu tarafında düşman olabiliyorsun. Bu da gayet doğal karşılanıyor."