Emine Erdoğan'dan İsrail ve BM'ye Gazze mesajı: Bu vahşeti durdurmak için hangi ölüm eşiğini bekliyorsunuz?
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın eşi Emine Erdoğan'ın inisiyatifiyle, lider eşleri bugün İstanbul'da 'Filistin İçin Tek Yürek Zirvesi'nde bir araya geldi. Cumhurbaşkanlığı Dolmabahçe Ofisi’nde düzenlenen toplantının açılış konuşmasını yapan Emine Erdoğan, Gazze'nin bugün artık meçhul çocuklar şehri olduğunu belirterek, "İsrail devletinin ilgili bütün mensuplarının, işledikleri tüm savaş suçları sebebiyle Uluslararası Ceza Mahkemesi'nde yargılanmalarını talep ediyorum." dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın eşi Emine Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Dolmabahçe Çalışma Ofisi'nde ev sahipliği yaptığı, pek çok ülkeden devlet ve hükümet başkanlarının eşleri ile özel temsilcilerin katılımıyla düzenlenen "Filistin İçin Tek Yürek" temalı zirvede konuklara hitap etti.
Emine Erdoğan, 'Filistin İçin Tek Yürek Zirvesi'nde açılış konuşmasında şunları söyledi:
"İsrailli bir bakan Gazze'ye atom bombası atmayı seçenek olarak değerlendirirken, sesini dahi çıkarmayanlar Hiroşima'nın kızı Sadako ile Filistin'in çocukları arasında ne fark görüyorlar merak ediyorum. Dün "çocukları küçük kurşunla öldürürler dimi anne" diyen soran Bosnalı çocuğu kurtaramamanın ağırlığını taşıyan küresel vicdan, bugün Gazzeli çocukların üzerine yağan füzeleri durdurmak için daha neyi bekliyor?
"Hangi hakla dünyada barışı ve adaleti savunacaksınız?"
Böylesi bir yıkımın üstüne bina edilmiş bir düzende kim kendini güvende hissedebilir? Buradan İsrail devletine ve BM'nin daimi 5 üyesine sesleniyorum: Bu vahşeti durdurmak için hangi ölüm eşiğini bekliyorsunuz? 40 gündür devam eden bu utanç döneminden sonra hangi hakla dünyada barışı ve adaleti savunacaksınız?
Charlie Hebdo'da ölenlerin hukukunu korumak için sıraya giren, o fotoğraf karesinde büyük bir şevkle boy gösteren dünya liderlerinin Gazzeli masumlar karşısında büründüğü sessizlikten hangi anlamı çıkarmamız gerekiyor?
Bu narsizme insanlığın yenik düşürülmesini reddediyorum. Hiçbir meşru siyasi anlayış zulmü kapsamaz. İnançların yaşanmasını engelleyenleri tarih gösteriyor. Bugün bu zulmü gerçekleştirenler bilsinler ki isimleri firavunun yanında anılacaktır. Zalimlikle aynı yerde anılacaksınız.
Filistin'deki haksız işgal sona ermeli, gasp edilen topraklar sahibi Filistinliler'e geri verilmelidir.
Kendisinden olmayanları değersizleştiren karanlığa teslim olmayacağız. Masumu, kadını ve çocuğu geldiği yere göre değerlendiren zihniyetin karşısında duracağız. Bu savaş değil, bu iyinin güzelin batıl ile kavgası. Gazze’de kitlesel bir kıyım sürerken sesi olmaya davet ediyorum.
Bir araya gelince çok daha güçlü sesimiz var. Gelin Filistin’de barış için inisiyatif haline getirelim. Gazze'nin yeniden inşası için fon kurulmalıdır.
Tam bağımsız Bir Filistin ile iki devletli çözümü sağlayalım. Gazze çocuklarını aydınlık bir gelecek sağlayabilecek şekilde yeniden inşa edilmelidir. BM ve İslam İşbirliği Teşkilatları gibi kuruluşlar tarafından İsrail'in yıktığı binaların yeniden inşa edilmesi için bir fon kurulmalıdır. Kalıcı barış için çaba göstermeliyiz. Bu karanlık resmin karşısında bir Filistin hayalimiz var. Babaların korkusuzca çocukları ile buluştuğu bir Filistin. Filistin hayali bizim ellerimizde, vereceğimiz sözlerde, bugünkü eylemlerimizde..."