Einstein’ın izafiyet kuramı somut olarak ilk kez gözlendi
Teorik boyutlarda kalan varlığıyla, on yıllardır literatürdeki yerini koruyan “Görecelilik Kuramı” ilk defa astronomların eriştikleri veriler ışığında analitikle doğrulanmış oldu.
Bilim insanları, Avrupa Güney Gözlemevi’ne ait büyük teleskoptan ve diğer teleskoplardan geçmiş 20 yıl boyunca sağlanan veriler üzerinde yeni analitik teknikler tatbik ettiler. Samanyolu’nun tam kalbinde bulunan süper yoğunluklu kara deliğin çevresinde dönen yıldızların bu yeni analizi Einstein’ın genel izafiyet kuramının öngördüğü ince etkileri destekleyen bir hareket biçimi ortaya koyarak, klasik fiziğin ön göreceği yöntemden farklılaşıyor.
Dünya’ya en yakın durumdaki süper yoğunluklu kara delik, Samanyolu’nun merkezinde, 26.000 ışık yılı uzakta bulunan, Güneş’ten dört milyon kat daha büyük yoğunluğa sahip. Bu dev kara delik, güçlü çekim alanında dönen yıldız kümeleri tarafından çevrilidir. Bu yönüyle de Einstein’ın genel izafiyet kuramını, diğer bir deyişle “çekim fiziğini” ispatlayan tek zemin olma özelliği gösteriyor. Bu nedenle astronomların meydana getirdiği bir ekip yakın zaman içerisinde yıldızlardan elde edilen verilere yeni bir teknikle hem klasik Newton çekimi, hem de genel izafiyet teorisini göz önünde bulundurmak suretiyle yıldız yörüngeleri arasında bir karşılaştırma yaptılar.
Ekip, S2 ismindeki yıldızın hareketinde meydana getirilen küçük çaplı değişikliği gösteren ipuçlarını açığa çıkardı. Bu değişiklik, yönerge oryantasyonundaki bir derecenin altıda biri oranında ve yörüngenin biçiminde yüzde bir ya da ikilik seviyede olması sebebiyle küçük bir değişiklik ancak, bu değişiklikler izafiyet teorisinin etkilerinin ön görüleriyle uyum sağlıyorlar. Bu da genel rölativite etkilerinin gücünün, süper yoğunluklu bir kara deliğin etrafında dönen yıldızlar çapında ölçüldüğü ilk hesaplama yöntemi olarak öne çıkıyor.
Bu çalışma, “Galaksi Merkezi”ni gözlemleyen dünya çapındaki astronomlar için de heyecan verici bir haber olarak karşımıza çıkıyor. Gravity adlı enstrüman 2018 yılında S2 yıldızı süper yoğunluklu kara deliğe en yakın noktadan geçerken S2’nin yörüngesini hesaplamak için hazır olacak. Bu da sadece rölativistik etkileri daha açık şekilde ortaya çıkarmakla kalmayacak, aynı zamanda astronomların genel rölativiteden sapmaları tespit etmeleri durumunda, yeni bir fiziğin oluşumuna da zemin hazırlayabilecek bir gelişme olacak.