Dünyanın en doğal balı bu kovanlarda üretiliyor

Geleneksel karakovanları atalarından öğrendikleri yöntemlerle üretiyorlar.
Geleneksel karakovanları atalarından öğrendikleri yöntemlerle üretiyorlar.

Hakkari’de yaşayan Ayşe ve Reşit Korkmaz çifti doğal bal üretimi için çok önemli olan karakovanları atalarından öğrendikleri yöntemlerle üretiyorlar.

Hakkari’nin Çukurca ilçesine 10 kilometre uzakta bulunan Narlı köyünde çiftçilik ve arıcılık ile uğraşan Korkmaz çifti günümüzde nadir uygulanan bu yöntemle hem bal üretip kazanç sağlıyor hem de unutulmaya yüz tutmuş geleneği yaşatıyor.

'Geleneği yaşatmaya çalışıyoruz'

Korkmaz çifti, söğüt dallarıyla karakovan sepeti üretiyorlar. Arıcılıkta modern kovanların kullanılmaya başlanmasına rağmen geleneksel yöntemlerden olan ve nadir kullanılan karakovan sepetleri ören çift çok eskilere dayanan bu arıcılık yöntemini yaşatmaya çalışıyor.

Karakovan üretimi oldukça zahmetli bir iş, günde en fazla üç adet kara kovan üretiyorlar.
Karakovan üretimi oldukça zahmetli bir iş, günde en fazla üç adet kara kovan üretiyorlar.

Sepet kovanda bal üretmek için özel bir çaba gösteren çift, söğüt dallarından ördükleri sepetleri bir süre güneşte kuruttuktan sonra kül ve hayvan dışkısıyla sıvayıp iyice kuruttuktan sonra içlerine arılarını yerleştiriyor.

Emekli olduktan sonra arıcılık yapmaya başlayan Reşit Korkmaz, 'Biz rençberlik yapıyoruz, pirinç ve buğday ekiyoruz. Yaşamımız burada geçiyor. İki yıldır arıcılık yapmıyorum. Bu sepetleri de ihtiyacımız için yapıyoruz. İlkbahar ayında Zap suyu kenarında söğüt ağacı dallarını topluyoruz. Söğüt dalları yaş iken karakovan sepetleri olarak örüyoruz. Kışın da ailece oturup bu sepetleri odun külü ve gübreyle sıvalıyoruz. Arılarımızı bal döneminde getirip sepetlere koyuyoruz. Bu sepetlerde ürettiğimiz bal çok kalitelidir ve doğaldır. Tadı çok güzeldir. Varsa fazladan sepetimiz aile ekonomisi için satıyoruz' diye konuştu.

Hem atalarından kalan bu geleneği yaşatıyor hemde aile ekonomisine katkıda bulunuyorlar.
Hem atalarından kalan bu geleneği yaşatıyor hemde aile ekonomisine katkıda bulunuyorlar.

'Bu iş bize atalarımızdan yadigar'

Arıcılık ve diğer ev işleri ile uğraşan Ayşe Korkmaz ise yaptığı Kürtçe açıklamada, 'Atalarımızdan yadigâr kalan karakovan sepetlerini üretiyoruz. Köyde arıcılığın dışında çiftçilik ile uğraşıyoruz. Pirinç, buğday ekiyoruz. Bizde ne küçük baş nede büyük baş hayvan yok. 70 kovan arımız var. İlkbahar ayında söğüt ağacının dallarını Zap suyu etrafında topluyoruz. Uzun uğraşın ardından sepet yapıyoruz. Hem ev işi yapıyorum hem de eşime yardım ediyorum. Başta bu sepetleri yapmak çok zordur. Ama insan zamanla alışıyor. Eğer sadece sepet işi ile uğraşsak günde iki tane yapabiliriz. Ancak başka işlerin yanında sepet yapınca günde 1 tane yapabiliyoruz. Bu sepetlerdeki bal şekerli değil tamamen doğaldır. Bu yüzden biz özelikle sepet yapıyoruz. Sebebi de balımızın doğallığı ve lezzetidir. İhtiyacımız dışındaki sepetleri de satıyoruz' dedi.

Bugünün gazete manşetleri için tıklayın >