Depremin büyüklüğü ve şiddeti arasındaki fark nedir?

Türkiye gerçekten bir deprem ülkesi! Son zamanlarda özellikle İstanbul'da art arda yaşanan depremler uzun zamandır beklenen “Büyük İstanbul depremi”ni akıllara getiriyor. Bunun yanı sıra rasathanelerden açıklanan depremin şiddet ve büyüklüğü de kafaları karıştırmakla birlikle insanları büyük korkuya itiyor. Peki depremin boyutunu anlamak için kullanılan “Büyüklük-Şiddet ölçümü” arasındaki fark nedir?

Depremin gücü 'büyüklüğü-şiddeti' olarak iki yolla ölçülmekte. Basın tarafından sık sık karıştırılarak aktarılan bu kavramlar insanların paniğe kapılmasına sebep olmakta. Bu iki kavramı inceleyecek olursak;




Deprem Büyüklüğünün anlaşılması:
Deprem anında ortaya çıkan enerji miktarıdır. Bunu öğrenmek için sismogram üzerindeki titreşimlerin genliğinden, yani dalganın kağıt sismogram üzerindeki yüksekliğinden yararlanılmakta. Deprem ne kadar büyükse, yer o denli fazla sallanır ve sismogramda da o kadar büyük genlikli titreşimler kaydedilir. Sismogram üzerinde kaydedilmiş belli bir dalganın genlik ölçümünden, sismografın tipine göre düzeltme yapıldıktan ve depremin uzaklığı belirlendikten sonra, depremin büyüklüğünü veren bir rakam seçilir. "Büyüklük" tanımı ilk olarak, 1935 yılında, Kaliforniya Teknoloji Enstitüsü'nden Charles F. Richter tarafından yapıldığı için bu ölçümde kullanılan ölçek Richter'in adıyla anılıyor. Richter, merkez üssünden 100 km uzaklıkta ve sert zemine yerleştirilmiş özel bir sismografla kaydedilmiş zemin hareketinin mikron cinsinden ölçülen maksimum genliğinin 10 tabanına göre logaritmasını bir depremin "büyüklüğü" olarak tanımladı. "Richter Ölçeği" bu standartı temel alıyor ve 0'dan 8,9'a kadar olan rakamlarla belirtiliyor.
Deprem Büyüklüğünün anlaşılması: Deprem anında ortaya çıkan enerji miktarıdır. Bunu öğrenmek için sismogram üzerindeki titreşimlerin genliğinden, yani dalganın kağıt sismogram üzerindeki yüksekliğinden yararlanılmakta. Deprem ne kadar büyükse, yer o denli fazla sallanır ve sismogramda da o kadar büyük genlikli titreşimler kaydedilir. Sismogram üzerinde kaydedilmiş belli bir dalganın genlik ölçümünden, sismografın tipine göre düzeltme yapıldıktan ve depremin uzaklığı belirlendikten sonra, depremin büyüklüğünü veren bir rakam seçilir. "Büyüklük" tanımı ilk olarak, 1935 yılında, Kaliforniya Teknoloji Enstitüsü'nden Charles F. Richter tarafından yapıldığı için bu ölçümde kullanılan ölçek Richter'in adıyla anılıyor. Richter, merkez üssünden 100 km uzaklıkta ve sert zemine yerleştirilmiş özel bir sismografla kaydedilmiş zemin hareketinin mikron cinsinden ölçülen maksimum genliğinin 10 tabanına göre logaritmasını bir depremin "büyüklüğü" olarak tanımladı. "Richter Ölçeği" bu standartı temel alıyor ve 0'dan 8,9'a kadar olan rakamlarla belirtiliyor.
Depremin gücünün ölçülmesindeki ikinci yöntem olan 'Şiddet ölçümü':
Deprem sırasında insanların - binaların ne kadar zarar gördüğü ve depremi ne derece hissettiklerini saptayan bir yöntem. 
Yani bir deprem olduğunda, bölgedeki şiddeti belirlemek için o bölgede oluşan etkilere bakılmakta. Uzmanların deprem noktalarındaki insanlara sorduğu sorularla yaptığı değerlendirme sonucu da deprem şiddetinin belirlenmesinde yardımcı oluyor. Yapılan gözlemlerin, Şiddet Cetveli'nde hangi şiddet derecesi tanımına uygun olduğuna bakılarak romen rakamlarıyla belirtilen bir rakam atanır. Bunun için de “Mercalli” denilen şiddet cetveli kullanılıyor. Aşağıdaki resimde depremin şiddetini ölçmede kullanılan olay tanımları belirtilmiş.
Depremin gücünün ölçülmesindeki ikinci yöntem olan 'Şiddet ölçümü': Deprem sırasında insanların - binaların ne kadar zarar gördüğü ve depremi ne derece hissettiklerini saptayan bir yöntem. Yani bir deprem olduğunda, bölgedeki şiddeti belirlemek için o bölgede oluşan etkilere bakılmakta. Uzmanların deprem noktalarındaki insanlara sorduğu sorularla yaptığı değerlendirme sonucu da deprem şiddetinin belirlenmesinde yardımcı oluyor. Yapılan gözlemlerin, Şiddet Cetveli'nde hangi şiddet derecesi tanımına uygun olduğuna bakılarak romen rakamlarıyla belirtilen bir rakam atanır. Bunun için de “Mercalli” denilen şiddet cetveli kullanılıyor. Aşağıdaki resimde depremin şiddetini ölçmede kullanılan olay tanımları belirtilmiş.
Bu cetvellere göre, şiddeti V ve daha küçük olan depremler genellikle mimari yapılarda hasar oluşturmaz. VI-XII arasındaki şiddetler ise, depremlerin yapılarda oluşturduğu hasar ve arazideki kırılma, yarılma gibi bulgulara dayanılarak değerlendirilir. 
Şiddet değerleri, deprem bölgelerindeki yaygın olarak tarafından rapor edilse de net sonuçlar vermeyebilir. Örneğin hasar genel olarak depremin merkez üssünden uzaklaştıkça azaldığı için aynı deprem için farklı bölgelerde farklı şiddet değerleri saptanabilir. Hatta, farklı binalarda, farklı zeminlerde bile değişiklik gözlenir. Bina tasarımları, merkez üssünden uzaklık, zemin malzemesinin türü gibi etkenler hasarın miktarını dolayısıyla şiddet değerlendirilmesini etkiler. Diğer önemli etkenlerden biri de hasarın rapor edilmesi. İnsanlar farkında olmayarak hasarı abartabilir ve yanlış şiddet değerlendirmeleri yapabilirler. Çünkü değerlendirme için herhangi bir aygıt kullanılmaz. Yani Dünya üzerinde depremin etkilediği her yer için net bir şiddet değeri konulamaz.
 (Mercalli şiddet ölçeği)
Bu cetvellere göre, şiddeti V ve daha küçük olan depremler genellikle mimari yapılarda hasar oluşturmaz. VI-XII arasındaki şiddetler ise, depremlerin yapılarda oluşturduğu hasar ve arazideki kırılma, yarılma gibi bulgulara dayanılarak değerlendirilir. Şiddet değerleri, deprem bölgelerindeki yaygın olarak tarafından rapor edilse de net sonuçlar vermeyebilir. Örneğin hasar genel olarak depremin merkez üssünden uzaklaştıkça azaldığı için aynı deprem için farklı bölgelerde farklı şiddet değerleri saptanabilir. Hatta, farklı binalarda, farklı zeminlerde bile değişiklik gözlenir. Bina tasarımları, merkez üssünden uzaklık, zemin malzemesinin türü gibi etkenler hasarın miktarını dolayısıyla şiddet değerlendirilmesini etkiler. Diğer önemli etkenlerden biri de hasarın rapor edilmesi. İnsanlar farkında olmayarak hasarı abartabilir ve yanlış şiddet değerlendirmeleri yapabilirler. Çünkü değerlendirme için herhangi bir aygıt kullanılmaz. Yani Dünya üzerinde depremin etkilediği her yer için net bir şiddet değeri konulamaz. (Mercalli şiddet ölçeği)
Bugünün gazete manşetleri için tıklayın >