Demokratların umudu Biden’ın gafları başkan adaylığı için sorun teşkil eder mi?
● ABD eski Başkanı Barack Obama döneminde başkan yardımcılığı yapan 2020'de gerçekleşecek başkanlık seçimlerinde 'Ben de varım' diyerek Demokrat Parti'den aday adayı olan Joe Biden'ın ismi anketlerde öne çıkıyor.
● Her ne kadar anketlerde öne çıksa da Biden’ın yaşı ve gaf yapma alışkanlığı ABD'nin mevcut Başkanı Trump’ın karşısına çıkacak en iyi aday olup olmadığı konusunda soru işaretlerine neden oluyor.
● Biden’ın “Yoksul çocuklar da en az beyaz çocuklar, zengin çocuklar, siyah çocuklar ve Asyalı çocuklar kadar parlak ve yetenekli” sözleri ABD kamuoyunda tartışmaya neden olmuştu.
ABD'de 2020'de yapılacak başkanlık seçimleri için sandık heyecanı şimdiden başladı. ABD'nin mevcut Başkanı Donald Trump, Florida'da coşkulu bir miting düzenleyerek seçimlerde yeniden yarışacağını resmen ilan etmişti.
Seçim sürecinde Demokrat Parti’nin aday adayları arasında ABD eski Başkanı Barack Obama döneminde başkan yardımcısı olan Joe Biden'ın ismi öne çıkıyor.
76 yaşında olmasına rağmen enerjikliğiyle göz dolduran Biden’ın gaf yapma alışkanlığı Trump’ın karşısına çıkacak en iyi aday olup olmadığı konusunda soru işaretlerine neden oluyor. Joe Biden, bir süre önce Iowa’da Başkan Trump’ı hedef alarak konumunu güçlendirmeye çalışmıştı.
Biden, “Ancak ona sekiz yıl verirsek buna derinden inanıyorum ki bizim doğamızı ve ne olduğumuzu sonsuza dek değiştirecek. Bu yüzden Donald Trump’ı 2020’de yenmeliyiz. Nokta. Nokta. Nokta” dedi.
Biden ülke genelinde ve kilit eyaletlerde Demokrat adaylar arasında yarışı önde götürüyor; ancak Massachussetts Senatörü Elizabeth Warren gibi isimler Biden’la büyük rekabet içine giriyor.
Bir diğer Demokrat başkan aday adayı Elizabeth Warren da “Şansımız 2020. Bu hükümetin tüm Amerika için çalışmasını sağlayabiliriz. Haydi Demokratlar! Bunu yapalım! Hayallerinizi büyük tutun! İyi mücadele edin! Gelin kazanalım!” diyor.
Biden'ın bazı gafları ülkede gündem oluyor
Biden'ın yoksullara yardım gibi konulardaki bazı gafları kendisinden şüphe duyulmasına neden oluyor.
Nitekim Biden’ın “Yoksul çocuklar da en az beyaz çocuklar, zengin çocuklar, siyah çocuklar ve Asyalı çocuklar kadar parlak ve yetenekli” sözleri büyük tepki çekmişti. Biden aynı zamanda gelecek yıl belki de rakip olarak karşısına çıkacağı Donald Trump’ın da hedefinde.
Trump, “Joe’nun aklı başında değil. O başkanınız olabilecek biri değil. Ama adaylığı kazanırsa bu beni memnun eder” demişti.
Uzman Vanessa Beasley’e göre Biden, Demokrat Başkan adaylarının katıldığı ilk iki tartışma programında zaman zaman darbe alsa da bunları geri püskürtmeyi başardı.
Beasley, “Demokrat Partililer onu hala Başkan Trump’ı yenebilmek için en iyi şansları olarak görüyor. Bence Demokratlar arasında şu an kapsamlı bir affedicilik var. Biden’ın en çok tanınan isim ve Trump’ı yenme şansı en yüksek isim olma konumunu korumasını istiyorlar” diyor.
Virginia Üiversitesi’nden Kyle Kondik’e göre Demokratlar’ın ön seçimleri Şubat ayından önce başlamayacak, bu da rakiplerin Biden karşısında güç kazanması için yeterince zamanları olduğunu gösteriyor.
Kondik şunları kaydediyor:
- “Eğer Biden birkaç tartışmanın daha yapılmasının ardından Eylül ve Ekim’e girdiğimizde hala öndeyse bu onun daha kalıcı bir aday olduğunu gösterir; ancak artan eleştiriler sonucunda desteğinin bir kısmının diğer adaylara kayması da mümkün. İşte o zaman bu gerçekten tamamen açık bir yarış haline gelebilir”
Ön seçimler gelecek yıl Şubat'ta başlayacak
ABD'de 2020 başkanlık seçimleri öncesinde eyalet çapında yapılacak ön seçimler Iowa ile önümüzdeki gelecek yılın Şubat ayında başlayacak.
Daha önce Demokrat Parti’den aday adaylığını açıklayan 76 yaşındaki Joe Biden iki dönem başkan yardımcılığı yapmasının ardından Beyaz Saray’dan ayrıldığından bu yana popülerliğini korudu.
Amerikalıların yüzde 63’ü Biden’la ilgili olumlu izlenime sahip. Bunların yüzde 88’i Demokrat, yüzde 59’u bağımsız, yüzde 39’u da Cumhuriyetçi.
Anketlerde Biden'ın ismi öne çıkıyor
17-23 Nisan arasında yapılan anket 2020 başkanlık seçimi öncesinde eyaletler çapında yapılacak yarışlarda Demokrat Parti’nin başkan adayını belirlemesi muhtemel iki grup olan 2 bin 237 Demokrat ve bağımsızların tercihlerine odaklanmıştı.
Ankete katılanların yüzde 24’ü Demokrat Parti’den aday adaylığını açıklayan ve potansiyel adaylar karşısında Joe Biden’a oy vereceklerini belirtmişti.
Ankete katılanların yüzde 15’i de 2016 yılındaki başkanlık seçimlerinde Demokrat Parti’den aday olan Vermont senatörü Bernie Sanders’ı destekleyeceklerini söyledi.
Ankete göre başka hiçbir adayın kamu desteğinin yüzde 7’sinden fazlasına sahip olamadığı görüldü. Ankete katılanların yüzde 21’i de ön seçimlerde hangi adaya destek vereceğini bilmediklerini belirtti.
En son gerçekleşen ABD Başkanlık seçimlerinde ne olmuştu?
Demokratların adayı Hillary Clinton, favori olarak girdiği 2016 başkanlık yarışında Cumhuriyetçilerin adayı Donald Trump'a yenilmişti.
Biden ise önceki seçim döneminde de adı geçmesine rağmen ailevi nedenleri gerekçe göstererek yarışa girmemiş, daha sonra ise "aday olmadığı için pişman olduğunu" dile getirmişti.
Başkan adayı olmak için şartlar neler?
ABD Anayasası'na göre, başkan olacak kişi 35 yaşından büyük, "doğuştan ABD vatandaşı" ve ülkede en az 14 yıl ikamet etmiş olmak zorunda.
- Başkanlığa aday olanların çoğu daha önce seçilmiş senato üyelerinden, vali, başkan yardımcıları ya da Kongre üyelerinden oluşuyor; ancak ABD ordusunun eski başkomutanı Dwight Eisenhower gibi asker kökenliler ile eski emlak müteahhidi ve televizyon yıldızı Başkan Donald Trump gibi iş dünyasından isimler de yok değil.
Seçim kampanyaları ne kadar sürüyor?
İngiltere ve Fransa gibi bazı ülkelerden farklı olarak ABD'de adaylar istedikleri süre boyunca seçim kampanyası yürütebiliyorlar. Genelde seçim kampanyaları 18 ayı bulabiliyor.
Başkan Trump Ocak 2017'de Beyaz Saray'ın anahtarını aldığı gün yeniden seçilmek için başvuru belgelerini vermişti. 'Make America Great Again' yani "Amerika'yı yeniden büyük yap" sloganını mitinglerinde kullanmayı sürdürdü.
Seçim kampanya finansmanını nasıl sağlanıyor?
Başkanlığa aday olan kişiler kampanyaları süresince milyonlarca dolar para harcıyor. Nitekim başkan adaylarının destekçilerinden bağış toplaması seçim kampanyası içinde değerlendiriliyor.
OpenSecrets.org isimli gözlem kuruluşu, Hillary Clinton ve Donald Trump'ın yarıştığı 2016 seçiminin 2,4 milyar dolara mal olduğunu belirtiyor.
Trump bu yılın ilk çeyreğinde 2020 başkanlık kampanyası için şimdiden 30 milyon dolar topladığı belirtiliyor. Demokrat aday adaylarının en çok konuşulan isimlerinden Bernie Sanders'in topladığı bağışların ise 20,7 milyon dolara yaklaştığı söyleniyor.
Amerikan seçim kampanyalarının finansmanı 4 ana yol ile sağlanıyor:
- Küçük bireysel bağışçılar (200 usd’den az bağış yapanlar)
- Büyük bireysel bağışçılar ( 200 usd’den çok bağış yapanlar)
- Politik Eylem Komiteleri (Political Action Committee): Bir adayın seçim kazanması için oluşturulmuş özel eylem grupları. ABD Yüksek Mahkemesinin 2010 yılında şirketleri de “kişi” sayarak politikaya istedikleri katkı ve etki yapmalarını “kişisel ifade hürriyetinin bir yansıması” kabul etmesiyle “SuperPAC” denen yeni bir eylem komitesi oluştu. Federal Temyiz mahkemesinin SuperPAC’lere sınırsız harcama yapma yetkisi vermesi ile şirketler istedikleri adaya büyük miktarlarda para verme olanağına kavuştu.
- Kişisel finansman
Seçimlerde hangi partiler yarışıyor?
ABD'deki Başkanlık seçimlerinde asıl yarış, sağcı Cumhuriyetçi Parti ile liberal Demokrat Parti arasında geçiyor.Yeşil Parti, Bağımsız Parti ve Liberter Parti gibi bazı "üçüncü taraf" siyasi partiler de bazen seçimlerde aday çıkarabiliyor.
Başkan nasıl seçiliyor?
Bilinenin aksine Amerikan başkanı, teknik olarak doğrudan halk oyu ile seçilmiyor. Sandık başına giden Amerikan halkı seçiciler kurulu (“Electoral College”) denen ve sadece başkan seçmekle görevlendirilen bir meclisin delegelerini seçiyor. Aslında seçilen bu meclis tamamen sembolik bir görevi yürütüyor. Nitekim, delegeler oyları ile bağlı. Yani hangi aday için seçilmişlerse, o aday için oy kullanmak mecburiyetindeler.
“Seçici kurul”da her eyalet, 538 üyeli Amerikan Kongresine gönderdiği toplam üye kadar, seçici delege oyuna sahip. Seçim günü sayısal olarak adayların bu mecliste kazandıkları oy sayısına göre başkan belirlenmekte. Salt çoğunluk (yarının bir fazlası) oyu (270 seçici delege) kazanan aday başkan seçilmiş kabul ediliyor.
En kritik eyaletler California (55), Teksas (38), New York (29), Florida (29), Illinois (20) ve Pennsylvania (20). California, New York ve Illinois eyaletleri Demokratların, Teksas eyaleti ise Cumhuriyetçilerin kalesi olarak görülüyor.
Başkanlık yarışının sonucunu genelde, en çekişmeli seçim bölgeleri olan Ohio ve Florida belirliyor.
Sandıkta en fazla oyu alanın başkan seçilmeme olasılığı var mı?
Electoral College sistemi nedeni ile bu olasılık özellikle oy sayıları birbirine yakın çekişmeli başkanlık seçimlerinde var. Nitekim, 1876, 1888 seçimlerinde ve son olarak 2016 yılındaki başkanlık seçiminde ülke genelinde en fazla oy alan aday, electoral college’da daha az sayıda sandalye kazandığı için başkan olamadı. 2000 yılında Al Gore, ülke çapında toplam halk oyunda George W. Bush’tan yarım milyon daha fazla oy aldı;ancak Florida’da Bush’a 500 oy farkla yenildi. Bu 500 oy farkı da mahkeme kararıyla kabul edildi.
ABD'de 2016'da önemli bir sürprize imza atan Cumhuriyetçi Donald Trump, Demokrat rakibi Hillary Clinton'dan yaklaşık 200 bin daha az oy almasına rağmen, başkanlık için gereken 270 seçici kurul üye sayısını geçerek başkan oldu.
“Blue states (mavi eyaletler)”, “red states (kırmızı eyaletler)” nedir?
Amerikan siyasi geleneğinde Demokrat Partinin rengi mavidir. Cumhuriyetçi Partinin rengi ise kırmızıdır. Bütün Amerikan medyası, seçim haberlerinde Demokratların kazandığı eyaletleri haritada mavi renkle, Cumhuriyetçilerin kazandıkları eyaletleri ise kırmızı renkle boyar.
Bu nedenle, uzun süredir Demokrat Partinin kazandığı eyaletler, Demokratların kalesi anlamında “blue states” ifadesiyle, Cumhuriyetçi Partinin kazandığı eyaletler ise “red states” ifadesiyle anılıyor. Bu iki parti arasında gidip gelen eyaletlere ise “swing states (değişken eyaletler)” deniyor.