Çağımızın sorunu: 'Linç kültürü nedir?'
Geçtiğimiz günlerde Güney Kore'de bir şarkıcı intihar etti. Evinde ölü bulunan Sulli isimli şarkıcının 'linç kültürüne' dayanamadığı ve bu yüzden intihar ettiği söylendi. Son zamanlarda özellikle sosyal medya üzerinden başlatılan bir linç kampanyası var. Bu linçler, bazen bir kişiye bazen de bir gruba yönelik yapılabiliyor. Ancak bu durum insanları demolize edip, dönüşü olmayan noktalara sürüklüyor. 'Peki nedir bu linç kültürü?' Doç. Dr. Ali Murat Kırık'a sorduk.
Güney Kore'de ve dünya çapında ünlenen şarkıcı Sulli, evinde ölü bulundu. Polis ve Kore basını Sulli'nin intihar ettiğini söyledi.
Basın bu intiharı 'linç edilmeye' bağlıyor. Şarkıcının siber zorbalığa maruz kaldığı ve uzun süredir depresyonda olduğu da söylendi.
'Peki, nedir bu linç kültürü?'
'Psikolojik yok etme arzusu'
Linç kültürü denilen kavramı anlamak biraz zor. Daha doğrusu kabullenmek ve yaşamak zor. Ama maalesef bu kavram günümüzde yaygın bir hale geldi.
GZT olarak bu konu ile ilgili olarak Marmara Üniversitesi İletişim Fakültesi Öğretim Üyesi ve Dijital İletişim Araştırmacısı Doç. Dr. Ali Murat Kırık'a danıştık ve linç kültürünün ne olduğunu uzmanından öğrendik.
- Doç. Dr. Kırık, ''Sanal ortamda linç kültürü ve siber zorbalık giderek yaygınlaşmakta. Özellikle sanal linç, kitleleri bir kişi ya da kuruma yapmış oldukları psikolojik yok etme arzusu olarak değerlendirilir. Temel gaye kendinden farklı olanı cezalandırmak. Genelde farklı görüş, din, dil, düşünce yapısına sahip olanlar sanal ortamda linçle karşılaşmaktadır. Bunun sebebi ise tahammülsüzlüktür'' ifadelerini kullandı.
Sanatçılar daha fazla maruz kalıyor
Doç. Dr. Murat Kırık, ''Kitleler uyumsuz gördükleri insana linç uygular. Sanal ortamın özgürlükçü yapısı linci tetikliyor. Oluşturulan algı bir virüs gibi sanal ortamda yaygınlaşmaktadır. sanatçılarda dönem dönem sanal lince maruz kalıyor. Toplumun ön planında yer alan sanatçılar daha çok göz önünde bulunduğundan dolayı sanal alemin bilinmez ve kapalı yapısı onlara karşı linç kültürünü tetikliyor. Sanal lincin önüne geçmek için dijital okur yazarlık oldukça önemlidir'' diyerek sanal dünyaya yönelik alınması gereken eğitime vurgu yaptı.
Linç kültürü denilince..
Linç kültürü denilince aklımıza ilk gelen Twitter oldu. Peki Twitter üzerinden 'linç kültürüne' olan yaklaşım nasıl?
Linç kültürü içimize öyle işlemişki... Olaya bir taraftan bakınca o noktaya saplanıp kalıyoruz toplumcak çıkamıyoruz o noktadan. çünkü ben haklıyım evet tabiki ben haklıyım ne olursa olsun ben haklıyım ! Haklılık uğruna kaybolan benlikler ...
— ayy (@ayshe321) 16 Ekim 2019
Bütün gündemi bir kenara bırakalım,insan birine bir şeyler söylerken 10 kere düşünmeli.Linç kültürü berbat bir seviyeye ulaşmış durumda.
— Büşra (@latubuyself) 15 Ekim 2019
Linç kültürü iğrenç bir hâl almaya başladı. Haklı-haksız her şeyi ve herkesi iğrenç bir linç altına sokuyoruz. Sıkıldım be öf
— Burak Özçelik (@evimdencokuzak) 12 Ekim 2019
"Linç kültürü bu mecrada çok fazla başvurulan bir şey oldu" malesef ki doğru ve ben buna karşıyım
— Seda Kıral (@Niyeymiss) 12 Ekim 2019
“Linç kültürü” ne demek? Kültür mü bu?
— özcan (@yekserturrehat) 12 Ekim 2019