Boeing CEO’su Muilenburg: Yaptığımız işin hayati öneminin bilincindeyiz
Etiyopya Hava Yollarına ait "B737 Max 8" tipi yolcu uçağı, 10 Mart'ta Addis Ababa'dan Kenya'nın başkenti Nairobi'ye gitmek için havalandıktan kısa süre sonra düşmüş, uçaktaki 157 kişi hayatını kaybetmişti. Kazanın ardından hedefe oturtulan Boeing firmasının 737 Max 8 modeli birçok ülke tarafından askıya alınmış ve ülkeler bu modele hava sahalarını kapatmıştı. Boeing Üst Yöneticisi (CEO) Dennis Muilenburg konuya ilişkin açıklamalarda bulundu.
Etiyopya'daki son kazanın ardından Türkiye, Singapur, Çin, Etiyopya, Endonezya, Avustralya, Malezya, Umman, İngiltere, Almanya, Fransa, Hollanda, Avusturya, Avrupa Birliği, Kazakistan, Birleşik Arap Emirlikleri, Yeni Zelanda, Fiji, Hindistan, Hong Kong, Lübnan, Kosova, Bahreyn, Mısır, Tayland, Moldova, Kanada, Senegal, Nijerya, Özbekistan ve Ukrayna "Boeing 737 Max" tipi uçakların operasyonlarını geçici olarak durdurmuş ve hava sahalarını uçuşlara kapatmıştı.
Türk Hava Yolları da filosundaki B737 Max 8 tipi uçakları seferlerinden çektiğini açıklarken, Arjantin, Brezilya, Hindistan, Meksika, Kanada, Norveç, İzlanda'da da bazı hava yolu firmaları benzer bir kararla söz konusu tipteki uçakları seferlerinden çektiklerini duyurmuştu.
ABD'den geciken hamle
Son olarak ABD Sivil Havacılık Dairesi (FAA) ülkedeki tüm Boeing 737 Max 8 ve Max 9 tipi uçakların ikinci bir talimata kadar uçuşlarının durdurulduğunu açıklamıştı.
Boeing CEO'sundan açıklama
Boeing Üst Yöneticisi (CEO) Dennis Muilenburg, uçuş emniyetinin Boeing’i tanımlayan temel unsur olduğunu belirterek, "Yolcuların uçaklarımızla en emniyetli ve güvenilir şekilde yolculuk etmesi, mutlak taahhüdümüzdür." dedi.
"Yaptığımız işin hayati öneminin bilincindeyiz"
Muilenburg, yaptığı yazılı açıklamada, "Boeing Ailesi olarak yaptığımız işin hayati öneminin bilincindeyiz. Çalışanlarımız, işte bu sorumluluk bilinci ve yaptıkları işe duydukları büyük bağlılıkla çalışmalarını sürdürüyor. Boeing olarak öncelikli amacımız, uçaklarımızla yolcuların ailelerine, yakınlarına, sevdiklerine güven içinde kavuşmasını sağlamaktır. Etiyopya Havayolları’nın 302 sefer sayılı ve Lion Air’in 610 sefer sayılı uçuşlarındaki trajik kayıplar, hepimizi çok derinden etkiledi. Bu acı, ülkeleri ve insanları bir araya getiren, ortak acımızdır. Boeing olarak, bir kez daha, bu iki elim kazada hayatlarını kaybeden yolcuların ve mürettebatın yakınlarına en derin taziyelerimizi sunuyoruz." değerlendirmesinde bulundu.
Uçuş emniyetinin Boeing’i tanımlayan temel unsur olduğunu belirten Muilenburg, şunları kaydetti:
"Yolcuların uçaklarımızla en emniyetli ve güvenilir şekilde yolculuk etmesi, mutlak taahhüdümüzdür. Uçuş emniyeti ile ilgili bu bağlayıcı yaklaşım, tüm havacılık sektörünün odağında yer almaktadır. Halen devam eden soruşturmaya destek verirken, hem kaza ile ilgili gerçeklerin ortaya çıkmasını sağlamak, hem de gelecekte bu tür trajedileri önlemek için tüm hava yolu şirketleri, uluslararası kurumlar ve yetkililer ile yakın iş birliği içinde çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Lion Air 610 sefer sayılı uçak kazasından elde edilen bilgilere dayanarak ve yakın zamanda yaşadığımız Etiyopya Havayolları 302 sefer sayılı uçak kazası sonrasındaki soruşturmalar ışığında, 737 MAX’ın uçuş emniyetinin tam olduğunu teminen gereken tüm adımları atıyoruz. 737 MAX uçuşlarının durdurulmasının hava yolu şirketleri ve yolcular için yarattığı yük ve zorlukların da farkındayız ve bunu büyük üzüntüyle karşılıyoruz.
Etiyopya Havayolları kazası ile ilgili olarak, kokpit ses ve uçuş veri kayıt cihazlarından elde edilen bilgiyi incelemek ve değerlendirmek üzere yürütülen geniş kapsamlı çalışmalar hızla devam etmektedir. Ekibimiz, ilk günden bu yana soruşturmayı desteklemek ve teknik uzmanlık sağlamak üzere soruşturma ekipleri ile birlikte sahada görev yapmaktadır. Etiyopya kazasına ilişkin detaylı bilgilerin kamuoyu ile ne zaman ve nasıl paylaşılacağına dair yetkili merci, Etiyopya Kaza Soruşturma Kurumu'dur."
Muilenburg, Boeing'in 100 yılı aşkın bir süredir havacılık emniyeti üzerine çalıştığını bildirdi. Uçuş emniyetini odaklarına alarak, küresel hava yolu şirketlerine ve pilotlarına en iyi ürünleri, eğitimi ve desteği sunmaya devam edeceklerini aktaran Muilenburg, "Bu, halihazırda emniyetli olan uçaklarımızı daha da emniyetli hale getirmekle ilgili yılmadan sürdürdüğümüz, vazgeçilmez taahhüdümüzdür. Bu bağlamda, Lion Air 610 sefer sayılı uçak kazasının ardından ortaya çıkan endişeleri gidermek üzere, üzerinde çalışmakta olduğumuz 737 MAX yazılım güncellemesi ve pilot eğitim programını çok yakında açıklayacağız. Geçen ekim ayında meydana gelen Lion Air 610 sefer sayılı uçak kazasından bu yana, hem Lion Air hem Etiyopya Havayolları kazaları ile ilgili, ABD Federal Havacılık İdaresi, Ulaştırma Bakanlığı ve Ulusal Ulaştırma Güvenliği Kurulu ile tam bir iş birliği içinde çalışmaktayız." ifadelerini kullandı.
"Tüm ekibimiz, uçaklarımızın kalitesine ve emniyetine kendini adamıştır"
Tüm Boeing ekibinin, firmanın tasarladığı, ürettiği ve destek verdiği uçakların kalitesine ve emniyetine kendini adadığını vurgulayan Muilenburg, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Ben de tüm kariyerimi adadığım Boeing’de, 30 yılı aşkın bir süredir omuz omuza çalıştığım bu çok özel insanlarla, ailemizin bir parçası haline gelen müşterilerimizle, büyük bir bağlılık içinde çalışmaktayım. Washington Renton’a yakın zamanda yaptığım bir ziyarette, 737 üretim hattındaki ekiplerimizin işlerine olan bağlılığına ve bu trajediler sonunda hissettikleri acıya yakından tanıklık ettim. Havacılık mutlak dürüstlük ve mükemmeliyet gerektirmektedir. Benim ekibimizde gördüğüm de tam olarak bu değerlerdir. Bu uğurda var gücümüzle çalışmaktan asla vazgeçmeyeceğiz.
Görevimiz, insanları birbirine kavuşturmak, dünyamızı ve sonsuz uzayı keşfetmek, uzay ve havacılık hayalleri olan ve bunları gerçekleştirecek yeni nesillere ilham vermektir. Bu görevi ancak değerlerimizi koruyarak ve her an sorumluluğumuzun bilincinde olarak başarabiliriz. Emniyet bizim için işte bu anlamı taşımaktadır. Boeing’in 100 yılı aşan tecrübesi ile kazandığı güveni korumak için hep birlikte çalışmaya devam edeceğiz."