Birçok savaşa sahne olan işgal altındaki Golan Tepeleri, İsrail için neden önemli?
İsrail'in yıllardır işgal planı kurduğu Golan Tepeleri'nin stratejik, siyasi ve tarihi avantajlarının neler oluğunu ve Suriye'deki iç savaş dönemi sonrası bölgedeki durumunun ne olduğunu editörümüz Feyza Gümüşlüoğlu ele aldı.
5 Haziran 1967 günü sabahı İsrail Mısır’a, akşamı ise Suriye’ye saldırdı ve ikinci Arap-İsrail savaşını başlattı. Veya diğer adı ile Altı Gün Savaşını. Altı-Gün deniyor zira, savaş altı gün içinde İsrail’in mutlak zaferi ile sonuçlandı. 10 Haziran akşamı itibariyle İsrail, sadece Batı Şeria ve Gazze Şeridi’nin değil Mısır’ın Sina yarımadasının ve Suriye’nin Golan Tepeleri’nin de hakimiydi.
Takip eden 30 yılda İsrail Sina’dan ve Gazze’den tamamen, Batı Şeria’dan ise büyük oranda çekildi. İsrail 1967’de işgal ettiği topraklardan sadece Golan Tepeleri’nden çekilmedi. 1973 yılında BM Güvenlik Konseyi’nin 350 nolu kararı uyarınca Barış Gücü’ne devrettiği yüzde 5’lik kısım hariç... İsrail’in Golan Tepeleri’ni işgali altında bulundurmaya devam etmesinin birden fazla sebebi var.
İsrail, Golan Tepeleri'ni işgal altında tutmaya neden devam ediyor?
Stratejik konumu nedeniyle Golan Tepeleri'ni kontrol etmek, İsrail için büyük önem taşıyor. Golan Tepeleri, on dokuzuncu yüzyılın ortalarından beri Siyonist hareketi liderlerinin hedefi oldu. Siyonist hareket, Golan'ın siyasi ve dini bir boyut taşıyan haritalarını çizerek yahudi sembolleri içerdiğini iddia ettiği su kaynaklarını ve arkeolojik alanları tespit etti.
İsrail kamuoyunun büyük çoğunluğu Golan Tepeleri'nin korunması ve ondan vazgeçilmemesi gerektiği konusunda hemfikir. Bu fikir birliği, Knesset tarafından çıkarılan bir dizi yasa, özellikle de 1981'deki Golan İlhak Yasası ile desteklenmiş oldu. 62 kilometre uzunluğundaki Golan Tepeleri, 1.200 kilometrekarelik bir alanı kaplarken, genişliği 12 ile 26 kilometre arasında değişmekte. Tepelerin göreceli yüksekliği sayesinde hem İsrail işgali altındaki Filistin toprakları hem de Suriye toprakları çıplak gözle görülebiliyor. Golan tepeleri İsrail tarafında Celile ve Taberiye Gölü'ne bakarken Suriye tarafındaysa sadece 60 km uzaklıktaki başkent Şam’a giden yola hakim bir konumda.
Golan Tepeleri ayrıca Ürdün ve Lübnan ile sınır komşusu. Suriye ordusunun hareketlerini izlemek için İsrail’in tepelere kurduğu askeri uyarı istasyonları İsrail için tepelerin önemini daha artırıyor. Ancak güvenlik ve askeri önemine rağmen, İsrail'in Golan Tepeleri'ndeki kontrolünün devam etmesinin nedeni sadece bu iki sebeple sınırlı değil Aynı şekilde doğal kaynaklar ve su kaynakları da Tel Aviv’e Golan'da kalması için önemli bir motivasyon sağlıyor.
Golan Tepeleri'nin tarihi arka planı ve doğl zenginlikleri
İsrail, Haziran 1967'de Arap devletleriyle Altı Gün Savaşı sırasında Golan'ın kontrolünü ele geçirdi ya da Arap kamuoyunun inandığı gibi, o dönem Suriye savunma bakanı olan Hafız Esad tarafından tepelerden vazgeçildi. Golan'ın stratejik önemi; coğrafi konumu, verimli toprakları ve tatlı suyunda yatıyor. Askeri ve ekonomik önemi nedeniyle de Suriye, 1973 savaşında tepeleri geri almaya çalıştı, ancak İsrail saldırıyı püskürttü.
Mayıs 1974'te Suriye ile imzalanan ve iki taraf arasında askerden arındırılmış bir tampon bölge kurulmasına izin veren "geri çekilme" anlaşmasının bir parçası olarak iade ettiği ek bir yerleşim bölgesini İsrail ele geçirdi. O zamandan beri, Birleşmiş Milletler gücünün bölgeyi denetlemesi sayesinde ateşkes sağlanmakta. İsrailli yetkililere göre İsrail'in üzüm üretiminin yüzde 21'i, maden suyu üretiminin yüzde 50'si ve sığır etinin yüzde 40'ı Golan'dan geliyor.
Golan Tepeleri'nin jeopolitik ve stratejik önemi
Golan Tepeleri, kronik su kıtlığından dolayı gerek İsrail gerekse Suriye için stratejik önem arz ediyor. Golan Tepeleri, 4 Haziran 1967'den önce Suriye'nin su rezervlerinin yüzde 14'ünü oluşturmaktaydı. Golan aynı zamanda İsrail ve Filistin toprakları için birincil su kaynağı olan Taberiye gölünün üçte birinin de kaynağı 1960’lı yılların ortalarındaki su sorunu, Şam'ın İsrail'i Ürdün Nehri'nin kaynaklarını kendi lehine çevirmekle suçladığı 1967 savaşına yol açan İsrail-Suriye anlaşmazlığının ana nedenlerinden biriydi.
Haziran 1967 itibarıyla Golan'da yaklaşık 250 köy ve çiftlik vardı ve bölgede, çoğu 1967 ve 1973 savaşları sırasında ayrılmak zorunda kalan yaklaşık 150 bin kişi yaşıyordu. Bunların sadece 22 bini bölgede kalarak tarım ve hayvancılıkla uğraştı. Zamanla İsrail, yaklaşık 30 Yahudi yerleşim birimini inşa ederek bölgeyi İsrail askeri yönetimi altına aldı. 1967'den bu yana, yaklaşık 26 bin İsrailli yerleşimci Golan'a taşındı, meyve bahçeleri, şarap imalathaneleri ve oteller inşa ederek burayı bir tatil beldesine dönüştürdü.
Golan Tepesi için yapılan müzakereler ne durumda?
Ayrıca, çoğu Dürzi olmak üzere yaklaşık 22 bin Suriyeliye vatandaşlık alma seçeneği sunuldu, ancak çoğu Suriye vatandaşlığını korumayı tercih etti. Karşılığında Knesset'e oy vermek ve İsrail pasaportuna sahip olmak dışında İsrail vatandaşlarına tanınan hakların çoğunu kullanmalarını sağlayan daimi ikamet statüsü elde etti. Doksanlı yıllarda başlayan İsrail-Suriye müzakereleri, Suriye'nin tamamen restore edilmesini talep ettiği Golan Tepeleri konusunda durdu.
2000 yılında İsrail ve Suriye, Golan'ın olası iadesi ve bir barış anlaşması konusunda yüksek temsilli görüşmeler yaptı, ancak müzakereler yine durdu ve Türkiye'nin aracılık ettiği müteakip görüşmeler de başarısız oldu. 2010 yılında Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad, özel bir mektupta eski ABD Başkanı Barack Obama'dan Suriye ile İsrail arasında yeni barış görüşmelerine sponsor olmasını istedi, ancak 2011'de patlak veren Suriye iç savaşı her şeyi değiştirdi.
On yıllardır sakin olan Golan, Suriye savaşı sırasında bölgesel gerilimlerde kritik bir nokta olma statüsüne geri döndü. Mart 2019’da dönemin ABD başkanı Donald Trump’ın İsrail’in Golan tepelerinin üzerindeki egemenliğini tanıyan kararı imzalaması, iç savaş nedeniyle Suriye’de oluşan de facto bölünme ile birlikte İsrail’in Golan tepeleri üzerindeki tahakkümünü pekiştirdi.
IŞİD'in bölgeye sızması nedeniyle Golan'dan çekilen ve örgütün bölgeyi terketmesiyle de mevzilerine geri dönen Birleşmiş Milletler güçlerinin yanı sıra 2018'de Rusya kendi bayrağı altında Golan tepesinde ateşkes izleme güçleri konuşlandırdı. İsrail'in Gazze'ye yönelik son saldırısının ışığında Rusya, Gazze'deki savaşın Suriye topraklarına sıçramasına ve bölgesel bir savaşa dönüşmesine karşı çıktığını açıklayarak Suriye'nin güneyindeki İranlı milisler ile İsrail arasındaki roket atışlarının artmasının ardından ateşkesi izlemek için Golan sınırına iki yeni gözlem noktası kurdu. Rusyaya bağlı gözlem noktalarının sayısı 7’ye çıkmış durumda. Bu noktalar Golan tepesinin Suriye tarafında kalan Kuneytra şehrinin batı kırsalındaki köy ve kasabalarında bulunuyor.