Anka Kuşu'nu görecek gözün yoksa gönlün ayna gibi aydın değil demektir

Çocukluğumuzda bir yerlerde farklı isimlerle de olsa kulağımıza çalınmıştır Zümrüdü Anka Kuşu. Nam-ı diğer Simurg, Huma veya Tuğrul kuşu…

Aslen bir İran masalı olsa da neredeyse çoğu doğu toplumunda ve eski Yunan'da tüm efsanevi yönleriyle karşımıza çıkıyor.

Simurg, Kaf dağının arkasında yaşıyor, yüksekten uçuyor… Masal bu ya O'nu bulanlar tüm kaybettiklerini yeniden kazanıyor. Ama nasıl? Bunun için önce kendi içinde yolculuk yapıyorsun. İşte Simurg'u diğer masallardan farklı kılan da bu. Ansızın şans ve talih kapıyı çalmıyor; aşk, bencillik, inkar, yılgınlık, kıskançlık, şaşkınlık ve yokluk yollarından geçip buluyorsun kendini…

Zümrüd-ü Anka'yı ararken bir de görüyorsun ki Anka'da sensin, Simürg'da, Huma'da…

Günlerden bir gün hüthüt, kumru, keklik, bülbül şahin ve daha birçok kuş, kuşların padişahını merak eder. Amaçları kendilerini yönetmek üzere bir padişah seçmektir.
Günlerden bir gün hüthüt, kumru, keklik, bülbül şahin ve daha birçok kuş, kuşların padişahını merak eder. Amaçları kendilerini yönetmek üzere bir padişah seçmektir.
Kral Süleyman’ın en çok değer verdiği Hüthüt, kuşların padişahının Kaf Dağı’nın ardında yaşayan Simurg yani Anka Kuşu olduğunu söyler. Onun “bize bizden yakın, bizimse uzak” olduğunu anlatır.
Kral Süleyman’ın en çok değer verdiği Hüthüt, kuşların padişahının Kaf Dağı’nın ardında yaşayan Simurg yani Anka Kuşu olduğunu söyler. Onun “bize bizden yakın, bizimse uzak” olduğunu anlatır.
Hüthüt ve diğer kuşlar Simurg’u arayıp bulmak için rahat yaşamlarını bırakıp yollara düşerler.
Hüthüt ve diğer kuşlar Simurg’u arayıp bulmak için rahat yaşamlarını bırakıp yollara düşerler.
Yol uzun ve menzil uzaktır. Binlerce kuşla çıkılan bu yolda kimi kuşlar yarı yolda yorulur kimileri geri döner. Hepsi de Simurg’u görmek ister ama çoğunun da mazereti vardır.
Yol uzun ve menzil uzaktır. Binlerce kuşla çıkılan bu yolda kimi kuşlar yarı yolda yorulur kimileri geri döner. Hepsi de Simurg’u görmek ister ama çoğunun da mazereti vardır.
Hüthüt çoğunu ikna etmeye çalışır: “ Simurg, apaçık meydanda olmasaydı hiç gölgesi olur muydu? Simurg gizli olsaydı hiç aleme gölgesi vurur muydu?”
Hüthüt çoğunu ikna etmeye çalışır: “ Simurg, apaçık meydanda olmasaydı hiç gölgesi olur muydu? Simurg gizli olsaydı hiç aleme gölgesi vurur muydu?”
İkna olanlar yine onun rehberliğinde Simurg’u aramaya koyulurlar. Hastalanan, bitkin düşen, bahaneler üretip, mazeret ileri sürenlere ancak yedi vadiyi aşanların Simurg’u göreceklerini söyler Hüthüt.
İkna olanlar yine onun rehberliğinde Simurg’u aramaya koyulurlar. Hastalanan, bitkin düşen, bahaneler üretip, mazeret ileri sürenlere ancak yedi vadiyi aşanların Simurg’u göreceklerini söyler Hüthüt.
Çoğu ya yolda kaybolur, ya eğlenceye dalar, ya güneşten kavrulur, ya vahşi hayvanlara yem olur…
Çoğu ya yolda kaybolur, ya eğlenceye dalar, ya güneşten kavrulur, ya vahşi hayvanlara yem olur…
Devam edenler aşk, bencillik, inkar, yılgınlık, kıskançlık, şaşkınlık ve yokluk vadilerinden geçerler. Bu çetin yolculuk sonunda yalnızca otuz kuş kalır hüthütün yanında.
Devam edenler aşk, bencillik, inkar, yılgınlık, kıskançlık, şaşkınlık ve yokluk vadilerinden geçerler. Bu çetin yolculuk sonunda yalnızca otuz kuş kalır hüthütün yanında.
Saraya vardıklarında muhafızlar dikilir karşılarına. Onlara padişahları olmalarını istedikleri Simurg’u görmeden gitmeyeceklerini söyler hüthüt.
Saraya vardıklarında muhafızlar dikilir karşılarına. Onlara padişahları olmalarını istedikleri Simurg’u görmeden gitmeyeceklerini söyler hüthüt.
Sonunda içinde otuz taht bulunan bir odaya davet edilirler. Ve tam da bu sırada “Simurg geliyor, Simurg geliyor!” sözlerini duyarlar...
Sonunda içinde otuz taht bulunan bir odaya davet edilirler. Ve tam da bu sırada “Simurg geliyor, Simurg geliyor!” sözlerini duyarlar...
Sese başlarını çevirmeleriyle birlikte otuz aynada kendi yüzlerini görürler. Simurg’un mana bakımından otuz kuştan ibaret olduklarını görüp şaşırırlar.
Sese başlarını çevirmeleriyle birlikte otuz aynada kendi yüzlerini görürler. Simurg’un mana bakımından otuz kuştan ibaret olduklarını görüp şaşırırlar.
Bu yüzdendir ki,

                                    
                                    
                                    
                                    “Her ne istiyorsan kendinde ara. 
Senin içinde bir can var, o canı ara
 Senin dağının içinde hazine var, o hazineyi ara 
Eğer yürüyen dervişi arıyorsan; Onu senden dışarıda değil 
Kendi nefsinde ara!”
Bu yüzdendir ki, “Her ne istiyorsan kendinde ara. Senin içinde bir can var, o canı ara Senin dağının içinde hazine var, o hazineyi ara Eğer yürüyen dervişi arıyorsan; Onu senden dışarıda değil Kendi nefsinde ara!”
Bugünün gazete manşetleri için tıklayın >