Alerjen besin içerikleri menüye giriyor
Türk Gıda Kodeksi Gıda Etiketleme ve Tüketicileri Bilgilendirme Yönetmeliği'yle birlikte alerjen besin içeriklerinin menülerde yer alacağını belirtildi. Türkiye Ulusal Alerji ve İmmünoloji Derneği Başkanı Prof. Dr. Bülent Şekerel, düzenlediği basın toplantısında, "Besin alerjili kişiler, tüketecekleri her gıdanın içeriği hakkında ayrıntılı bilgi alma ihtiyacı duyarlar. Yürürlüğe giren bu yönetmelikle etiketleme uygulamasının yasal çerçeveye oturtulması çok önemli bir adım" dedi.
Türkiye Ulusal Alerji ve İmmünoloji Derneği Başkanı Prof. Dr. Bülent Şekerel, düzenlediği basın toplantısında, Türk Gıda Kodeksi Gıda Etiketleme ve Tüketicileri Bilgilendirme Yönetmeliği'nin hayata geçmesinden dolayı mutlu olduklarını dile getirerek, Türkiye'de alerjiye neden olan birkaç yiyeceğin daha yönetmeliğe eklenmesi için Tarım ve Orman Bakanlığına başvurduklarını söyledi.
Şekerel, restoran, kantin, okul ve hastane gibi toplu tüketim yerlerindeki gıdalar için alerjen bilgilerinin tüketiciye sunulmasının, hazır ambalajlı gıdalarda ise beslenme bildirimi yapılmasının zorunlu olmasının alerjik hasta ve hasta yakınlarını rahatlatacak önemli bir uygulama olduğunu vurguladı. Besin alerjisinin en sık bebeklik yaş döneminde görülse de her yaşın bir sorunu olduğuna dikkati çeken Şekerel, toplumun yüzde 2'sinin besin alerjisi problemin etkilendiğini belirtti.
'Gerekli başvuruları yaptık'
Besin alerjisi bulunan kişilerin alerjik oldukları gıdayı tükettikleri takdirde yaşamlarını tehdit edebilen reaksiyon dahil olmak üzere alerjik tepkime ile karşılaştıklarını aktaran Şekerel, "Bu yüzden besin alerjili kişiler, tüketecekleri her gıdanın içeriği hakkında ayrıntılı bilgi alma ihtiyacı duyarlar. Yürürlüğe giren bu yönetmelikle etiketleme uygulamasının yasal çerçeveye oturtulması çok önemli bir adım." ifadelerini kullandı. Türkiye'de en sık besin alerjisine neden olan etkenlerin sıklıkla süt, yumurta, kabuklu ağaç yemişleri, susam, yer fıstığı buğday, mercimek, kabak ve ay çekirdeği, balık, nohut, bezelye, soya ve kabuklu deniz ürünlerinden oluştuğunu anlatan Şekerel, şunları dile getirdi:
"Bu bağlamda listeye mercimek, nohut, bezelye gibi baklagillerin ve haşhaş tohumu, kabak ve ay çekirdeği gibi tohumların yanı sıra karabuğdayın eklenmesi gerekiyor. Bunun için Tarım ve Orman Bakanlığı'na eklemelerin yapılması için gerekli başvurumuzu yaptık ve olumlu yanıt aldık."