ABD'den şaşkına çeviren teklif: YPG'yi PKK'ya karşı savaştırabiliriz
Milli Savunma Bakanı Nurettin Canikli, ABD'li mevkidaşının şoke eden teklifini açıkladı.
Milli Savunma Bakanı Nurettin Canikli, ABD'li mevkidaşının şoke eden teklifini açıkladı.
Brüksel'de katıldığı NATO Savunma Bakanları toplantısında kurduğu temaslarla ilgili bilgi veren Canikli, Mattis'in kendisine YPG'yi PKK'Ya karşı savaştırabileceklerini söylediğini belirtti.
Canikli'nin sözlerinden öne çıkan başlıklar şu şekilde:
"Afrin operasyonu hakkında bilgi verdim. Ayrıca bilhassa milli uçak projesi başta olmak üzere, savunma sanayindeki muhtemel işbirlikleriyle ilgili görüşme yaptım. Fransa Savunma Bakanı'yla yaptığım görüşmede Zeytin Dalı Harekatı'yla ilgili bilgi sundum.
ABD Savunma Bakanı Mattis ile gerçekleştirdiğimiz görüşmede, YPG terör örgütüne verdikleri desteğin PKK'nın güçlenmesine sebep olduğunu belirttik ve bu ilişkinin sonlandırılmasını yani PKK'nın Suriye kolu olan YPG'ye verdikleri her türlü desteği sonlandırmalarını istedik ve SDG bünyesinden bunun çıkartılmasını istedik. ABD'den milli güvenliğimize tehdit oluşturan konularda tereddütsüz olarak müttefiki Türkiye'nin yanında yer almasını istedik. Bugün sabah Haziran 2017'de icra ettiğimiz NATO toplantısında 6 ülkenin imzaladığı deniz karakol uçağı projesine iki ülkenin daha katılmasına yönelik görüşmeler yaptık.
"PYD ve YPG'nin PKK'dan ayrılmasının mümkün olmadığını kendilerine söyledik"
Müttefiklerimize Zeytin Dalı Harekatı'na ilişkin bilgi verdim ve harekatın son terörist temizlenene kadar devam edeceği yönündeki kararlılığımızı belirttim. Ayrıca harekatta TSK kaynaklı hiçbir sivil zayiat olmadığının altını çizdim. İspanya Savunma Bakanı Garcia ile bir araya geldik ve ortak yürüttüğümüz savunma projeleri ile ilgili fikir alışverişinde bulunduk.
Geldiğimiz an itibariyle PYD/YPG'nin PKK'nın organik bir parçası olduğuna yönelik bir şüphe kalmamıştır. Bunu Mattis'e dökümanlarıyla birlikte aktardık. Ayrıca Amerikan yetkililerin ve resmi makamlarının da YPG/PYD'nin PKK'nın Suriye milisleri olduğu yönünde açıklamalarını da kendisine hatırlattım. Başta CIA olmak üzere, bu açıkça tanımlanmakta ve amaçlarının Suriye'de otonom bir bölge olduğu belirtilmektedir. PKK ve PYD'nin aynı kadro tarafından yönetildiği ve aynı terörist havuzunu kullandığı artık ortadadır. ABD'nin müttefikiyle çalışması gerektiği ve doğru yöntemin bu olduğunu kendisine yönelttik. Mattis'in yaklaşımı, bu örgütü PKK'dan ayırabilecekleri ve PKK'ya karşı savaştırabilecekleri şeklinde bir açıklaması oldu. Bunun gerçekçi ve rasyonel bir yaklaşım olmadığını, PYD ve YPG'nin PKK'dan ayrılmasının mümkün olmadığını kendilerine söyledik. Çünkü bu örgütün kendisi zaten. Aynı yerden yönetiliyor. Onlar da PYD/YPG'yi PKK'dan ayırabilecekleri yönünde bir kabulleri var. Ancak biz bunun mümkün olmadığını düşünüyoruz. YPG'nin SDG içerisinden tamamen ayıklanması gerektiğini ifade ettik. SDG'nin Arap unsurlar tarafından yönetildiğini söylemesi üzerine, SDG'nin YPG tarafından yönetildiğini ve diğer unsurların göstermelik olduğunu ortaya koyduk.
"YPG ile ilişkilerini sonlandırmada bir kararlılık görmedim"
Bizim Zeytin Dalı Operasyonu'muzun DEAŞ'la mücadeleyi olumsuz etkilemeyeceğini onlarla paylaştık. PYD/YPG terör örgütünün DEAŞ'la yakın ilişkide olduğunu ve bazı DEAŞ unsurlarını Türkiye'ye karşı kullandığını Mattis'le paylaştık. Sayın Mattis, bunun mümkün olmadığını ve PYD'nin DEAŞ'la gireceği ittifakın kendi sonu olduğunu bileceği için böyle bir riske girmeyeceğini söyledi. Rakka'da somut olarak dünyanın gözü önünde DEAŞ'lı teröristlerin serbest bırakıldığını kendisine söyledik. PYD ve YPG'nin DEAŞ'la yakın ilişkide olduğunu Sayın Mattis'le paylaştık. Sonuç olarak ABD'nin Türkiye'nin terörle mücadelesine saygı duyduklarını ve anlayışlı olduklarını ifade ettiler. PKK terör örgütüyle Irak'ta yapılan mücadelede bundan sonra aktif destek vereceklerini ifade etti. YPG ile ilişkilerini sonlandırmada bir kararlılık görmedim.”