Çernobil felaketinden sonra bitkiler neden ölmedi?
1986 yılında yaşanan Çernobil felaketi birçok insanın ölümüne yol açtı. Hiroşima'ya atılan atom bombasından 20 kat daha etkili bir radyasyon sızıntısının yaşandığı bölgede kanser hastalığı ortaya çıktı. Patlamanın olduğu kentte olaydan sonra kimse yaşamamasına rağmen bazı bitkilerin yeniden çıkmaya başladığı gözlemlendi. Radyasyonun en yoğun olduğu bölgelerde bitki yaşamı kısa bir süre içerisinde tekrar başlayabiliyor.
Sovyetler Birliği'ne bağlı Pripyat kenti yakınlarındaki nükleer santralinde gerçekleşen Çernobil kazasının çok büyük ve yıkıcı etkileri oldu. Bu etkilere maruz kalan çoğu insan hayatını kaybetti ve bölgeye yakın yerlerde kanser hastalığı ortaya çıkmaya başladı. Patlamanın meydana geldiği kent boşaltıldı ve yaşam sona erdi.
Ancak bölgedeki radyasyon etkisine rağmen bitkilerin yeniden ortaya çıktığı gözlemlendi.
Çernobil'deki bitkiler yeniden ortaya çıktı
Çernobil denilince herkesin aklına nükleer reaktörde yaşanan facia geliyor. Son dönemde HBO kanalının çektiği Chernobly isimli mini diziyle birlikte yeniden gündeme gelen bölgede ortaya çıkmaya başlayan bitkiler ilk yaşam belirtisi olarak görülüyor. Radyasyonun en yoğun olduğu kentte bitki yaşamının devam ettiği kısa bir süre içerisinde yeniden görüldü.
Kanser hücreleri nasıl oluşuyor?
Çernobil’de kazadan sonra, nükleer santralden kopan parçacıkların, dengesiz ve yüksek bir enerjiye sahip olduğu ortaya çıktı. Bu parçacıklar canlı hücrelerindeki mekanizmalara etki etti. Çoğu kısım kendini yenileyebilme yeteneğine sahip olsa da DNA’ların zarar görmeleri halinde tamiri mümkün olmuyor.
Tamamen zarar gören DNA’lara sahip hücreler ölüyor. Kısmen zarar gören DNA’lar ise kendilerini tamamlamaya çalışıyor ve mutasyonlar meydana geliyor. Bu mutasyonlar kontrolsüzce büyüyen, bölünen ve yayılan hücreler oluşturuyor. Bu durumun sonucunda da kanser ortaya çıkıyor.
Bitkiler kendini yenileyebiliyor
Bitki hücreleri, birbirlerinin görevini üstleniyor. Bir dalı fide olarak ekip yeni bir ağaç yetiştirdiğinizde, o dal kök ve gövdeye ayrılıyor. Bitkiler, ölen ya da zarar gören hücreleri çok daha çabuk yeniliyor.
Ayrıca zarar gören hücredeki bozuk yapı, hücre duvarlarından geçmekte zorlanıyor. Bitkiler de zararlı dokuyu kendi yapılarından çıkarıp yalıtmanın bir yolunu buluyor.
Radyasyonun temizlenme süresi çok uzun
Bilim insanlarına göre, yaklaşık 190 ton uranyum ve 1 ton plütonyumun hala daha santralin altında bulunuyor. Bölgenin radyasyondan tamamen temizlenmesi için öngördükleri süre ise çok uzun.
Çernobil'in yakınındaki Pripyat şehrinde günümüzde ölçülen radyasyon düzeyi bile normalin 20-40 kat üzerinde ve tüm radyoaktif kalıntıların temizlenmesi için 48 bin yıla ihtiyaç olduğu söyleniyor.