0

GZTMZT HAKKINDA // NEDİR, KİMDİR?

İran sinemasına damga vurmuş yönetmen Mecid Mecidi'nin Muhammed'i için nefesler tutuldu

Büşra Şerbetçi
BÜŞRA ŞERBETÇİ
26 EKİM 2016 , ÇARŞAMBA 12:00
Abone ol

Sinema dünyasının saygın ismi, İranlı yönetmen Mecid Mecidi yine çok konuşulacak bir filmle geliyor. Bu hafta vizyona girecek olan Muhammed filmi merakla beklenirken, sanatçının önceki yapımları beklentileri yükseltir nitelikte.

1959 Tahran' da doğan yönetmen, yapımcı ve senarist Mecid Mecidi sadece İran sinemasına değil dünya sinemasına da yön veren bir isim. 4 yaşında amatör tiyatro gruplarında oyunculuğa başlayan Mecidi, Tahran'da Dramatik Sanatlar Enstitüsü'nde eğitim gördü. İran Devrimi'nden sonra sinema onun için gidilmesi gereken tek yol oldu.



1998 yılında Mecidi, En İyi Yabancı Film dalında Cennetin Çocukları adlı filmi yönetti ve Akademi Ödülü'ne aday gösterildi. 2008'de Pekin Olimpiyatları'na davet edilen beş uluslararası film yönetmeninden biriydi ve olimpiyatlar için Pekin'i tanıtma amaçlı bir belgesel film çekti. Müslüman kimliğine vurgu yapmaktan çekinmeyen yönetmen, Danimarka'daki Hz. Muhammed'e yönelik karikatür krizinden sonra orada yapılan film festivalinden filmini çekmiştir.

Yaşadığı coğrafya ve İslam dinine mensup olması göz önüne alınırsa, yaptığı filmlerle gündeme gelen sayılı yönetmenlerden olan Mecid Mecidi'nin son filmini izlemeden, önceki işlerine bir göz atalım.


Serçelerin Şarkısı 2008 yılında Berlin Film Festivalinde en iyi erkek oyuncu kategorisinde Gümüş Ayı ödülüne layık görülmüş olan film, Tahran dışında bir devekuşu çiftliğinde çalışan Amir ve ailesinin etrafında dönüyor. Amir, sorumlusu olduğu çiftlikten kaçan bir kuş sebebiyle işsiz kalır ve işitme engelli kızının işitme cihazını tamir için Tahran'a gider.Hiç beklemediği bir iş kapısı açan şehir, karmaşası ve çeşit çeşit insanlarıyla dürüst ve cömert dünyasını ne kadar etkileyecektir.
Serçelerin Şarkısı 2008 yılında Berlin Film Festivalinde en iyi erkek oyuncu kategorisinde Gümüş Ayı ödülüne layık görülmüş olan film, Tahran dışında bir devekuşu çiftliğinde çalışan Amir ve ailesinin etrafında dönüyor. Amir, sorumlusu olduğu çiftlikten kaçan bir kuş sebebiyle işsiz kalır ve işitme engelli kızının işitme cihazını tamir için Tahran'a gider.Hiç beklemediği bir iş kapısı açan şehir, karmaşası ve çeşit çeşit insanlarıyla dürüst ve cömert dünyasını ne kadar etkileyecektir.
Cennetin Çocukları Mecid Mecidi'nin muhakkak izlenilmesi gereken yapıtlarından biri de Cennettin Çocukları. Onlar karşılaştıkları ve yaşadıkları sorunları aileleriyle paylaşmıyorlar, kendileri çözmeye çalışıyorlar. Aslında sorunları Zahra'nın kaybolan ayakkabılarıyla ilgili. Abisi Zahra'nın ayakkabılarını kaybettiği için kendi ayakkabılarını kardeşiyle paylaşmak zorunda kalıyor. Çünkü yeni bir çift ayakkabı alamayacak kadar yoksullar. İki kardeş günlerini tek bir çift ayakkabıyı paylaşarak geçirmeye çalışıyorlar...
Cennetin Çocukları Mecid Mecidi'nin muhakkak izlenilmesi gereken yapıtlarından biri de Cennettin Çocukları. Onlar karşılaştıkları ve yaşadıkları sorunları aileleriyle paylaşmıyorlar, kendileri çözmeye çalışıyorlar. Aslında sorunları Zahra'nın kaybolan ayakkabılarıyla ilgili. Abisi Zahra'nın ayakkabılarını kaybettiği için kendi ayakkabılarını kardeşiyle paylaşmak zorunda kalıyor. Çünkü yeni bir çift ayakkabı alamayacak kadar yoksullar. İki kardeş günlerini tek bir çift ayakkabıyı paylaşarak geçirmeye çalışıyorlar...
Cennetin Rengi Küçük Muhammed, Tahran 'daki bir körler okulunda yatılı olarak eğitim görmektedir. Kör olarak doğmuştur ve çevresindeki dünyayı dokunarak ve işiterek anlamaya çalışmaktadır. Okulu yazın tatile girdiğinde babası onu almak ve köyüne götürmek üzere okula gelir. Muhammed'in annesi ölmüştür ve babası yeni bir evlilik planlamaktadır. Özürlü bir çocuğun evlilik planlarını bozacağından endişelenen baba sürekli olarak ondan kurtulmak için çareler arar. Köyde ise Muhammed'i yazı birlikte geçirecekleri sevecen iki kız kardeş ve yaşlı ninesi beklemektedir.
Cennetin Rengi Küçük Muhammed, Tahran 'daki bir körler okulunda yatılı olarak eğitim görmektedir. Kör olarak doğmuştur ve çevresindeki dünyayı dokunarak ve işiterek anlamaya çalışmaktadır. Okulu yazın tatile girdiğinde babası onu almak ve köyüne götürmek üzere okula gelir. Muhammed'in annesi ölmüştür ve babası yeni bir evlilik planlamaktadır. Özürlü bir çocuğun evlilik planlarını bozacağından endişelenen baba sürekli olarak ondan kurtulmak için çareler arar. Köyde ise Muhammed'i yazı birlikte geçirecekleri sevecen iki kız kardeş ve yaşlı ninesi beklemektedir.
Baran 17 yaşındaki Azeri Latif, Tahran'daki bir inşaatta ameledir. Aynı inşaatta kaçak olarak çalışan bir Afganlı iş kazasında yaralanınca Latif'in hayatı da beklenmedik bir yön alır. Sakatlanan işçinin yerine oğlu Rahmat çalışmaya başlar. Kalabalık ailesini geçindirme derdindeki bu çekingen genç, bir süre sonra istemeden de olsa Latif'in kantindeki işini elinden alır. O andan itibaren Latif, Rahmat'a karşı büyük bir kin beslemeye başlar. Ancak bu büyük kin, bir sırrın açığa çıkmasıyla büyük bir aşka dönüşecektir.
Baran 17 yaşındaki Azeri Latif, Tahran'daki bir inşaatta ameledir. Aynı inşaatta kaçak olarak çalışan bir Afganlı iş kazasında yaralanınca Latif'in hayatı da beklenmedik bir yön alır. Sakatlanan işçinin yerine oğlu Rahmat çalışmaya başlar. Kalabalık ailesini geçindirme derdindeki bu çekingen genç, bir süre sonra istemeden de olsa Latif'in kantindeki işini elinden alır. O andan itibaren Latif, Rahmat'a karşı büyük bir kin beslemeye başlar. Ancak bu büyük kin, bir sırrın açığa çıkmasıyla büyük bir aşka dönüşecektir.
Baba Çalışmak için ailesinden ayrılan, döndüğünde de annesini başka bir adamla evli gören ve bu durumu kabullenemeyen çocukla üvey babası arasındaki ilişkiyi anlatan oldukça etkileyici bir yapım.
Baba Çalışmak için ailesinden ayrılan, döndüğünde de annesini başka bir adamla evli gören ve bu durumu kabullenemeyen çocukla üvey babası arasındaki ilişkiyi anlatan oldukça etkileyici bir yapım.