Yunanistan Türkiye'yi AB'ye şikayet edecek
Yunanistan Başbakanı Aleksis Çipras, Kıbrıs Adası açıklarındaki doğal gaz arama çalışmalarına ilişkin Türkiye'yi Avrupa Birliği'ne şikayet edecek. Yunanistan, Türkiye için AB'ye yaptırım talebinde bulunacaklarını söyledi.
Başbakanlık binasında olağanüstü gerçekleştirilen Dışişleri ve Savunma Konseyi Toplantısı'na Çipras, ülkenin Dışişleri ve Savunma bakanlarının yanı sıra Genel Kurmay Başkanı da katıldı.
Toplantının ardından basın açıklaması yapan Çipras, Türkiye'nin Doğu Akdeniz'deki faaliyetlerini ele aldıklarını kaydetti.
Güney Kıbrıs Rum Yönetimi (GKRY) lideri Nikos Anastasiadis ile bir telefon görüşmesi gerçekleştirdiğini aktaran Çipras, "AB Zirvesi öncesinde hazırlanmak üzere fikir birliğine vardık. Böylece, (Güney) Kıbrıs'ın Münhasır Ekonomik Bölgesi'nde (MEB) eğer bir sondaj çalışmasının gerçekleştiği teyit edilirse, Türkiye'ye karşı yaptırım uygulanması dahil doğru kararların alınması sağlansın." ifadelerini kullandı.
Çipras, Yunanistan ve Rum tarafının, AB'nin desteğiyle güçlü bir konumda olduğunu savunarak, "Yunanistan veya Rum kesiminin egemenlik haklarının çiğnenmesi halinde bunun sonuçlarının olacağı" tehdidinde bulundu.
Sondaj çalışmalarına başlandı
Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Türkiye'nin kıta sahanlığı ve Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nin (KKTC), Türkiye Petrolleri Anonim Ortaklığına (TPAO) ruhsat verdiği alanlarda sismik araştırma ve sondaj yaptığını belirterek, "FATİH1 gemimiz hemen Kıbrıs'ın batısında sondaja başladı." ifadelerini kullanmıştı.
Öte yandan, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez, KKTC ve Kıbrıslı Türklerin haklarının gasbedilmesine izin verilmeyeceğinin altını çizerek, "Ruhsat sahalarımız üzerindeki meşru haklarımızdan taviz vermeden bölgedeki kapsamlı ve uzun soluklu arama ve sondaj faaliyetlerimiz planlandığı çerçevede devam edecektir. Yavuz sondaj gemisi de hazırlık çalışmaları tamamlanınca bölgedeki operasyonlarına başlayacaktır." açıklamasını yapmıştı.
GKRY, ada çevresinde tek taraflı olarak ilan ettiği 13 parseli uluslararası şirketlere ihale ederek lisanslandırıyor.
Türkiye'den sert tepki
Rum kesiminin Türk tarafının hak talep ettiği bölgelerde uluslararası şirketlere arama faaliyetlerinde bulundurması, adanın doğal kaynaklarının eşit şekilde paylaşılmasını savunan Türkiye ve KKTC'nin tepkisine yol açıyor.
Rum Yönetimi'nin, Fatih sondaj gemisi personeline tutuklama kararı almasına da Türkiye sert şekilde tepki göstermişti.
Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Hami Aksoy, GKRY'nin Fatih sondaj gemisi çalışanları ve TTPAO ile iş birliği yapan şirketlerin yetkilileri hakkında tutuklama emri çıkardığı yönündeki haberlere ilişkin, "Kıbrıs Türklerini yok sayarak ve haklarını gasbederek hareket eden GKRY'nin bu haddini aşan kararı şayet doğru ise bizim açımızdan hiçbir hükmü ve geçerliliği olmayacaktır. Bu cürette bulunduğu takdirde gereken cevabı vereceğimizden de kimsenin şüphesi bulunmamalıdır." açıklamasını yapmıştı.
Türkiye Doğu Akdeniz'de ne yapıyor?
Türkiye Petrolleri Anonim Ortaklığı (TPAO) ile bölgedeki etkinliğini iyiden iyiye artıran Türkiye, Barbaros Hayrettin Paşa sismik araştırma gemisi ve Fatih sondaj gemisi ile Kuzey Kıbrıs'ın ruhsat verdiği bölgelerde doğal gaz aramalarına başlamıştı.
Bölgedeki hedefleri doğrultusunda rahatsızlıkları hat safhaya çıkan başta ABD ve Avrupa Birliği (AB) üye devletleri olmak üzere Rusya, Mısır ve Fransa sondaj faaliyetlerini durdurma çağrısı yapmış Güney Kıbrıs Rum Yönetimi daha da ileri giderek Doğu Akdeniz'de sondaj çalışmaları yapan Fatih gemisinin personeline tutuklama kararı çıkardığını duyurmuştu.
Tutuklama kararına Türkiye ne dedi?
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez, "Rum tarafından yapılan açıklamalar ve gemimizde çalışan personelimize karşı çıkarıldığı iddia edilen tutuklama tehdidi karşısında faaliyetlerimiz hiçbir aksamaya mahal vermeden devam etmektedir. Kıbrıs’ın ve Akdeniz’in zenginliklerinin hakkaniyet ilkesi içerisinde adil şekilde bölüşülerek bölgesel barışın sağlanması için gayretlerimizi sürdüreceğiz." açıklamasında bulunmuştu.
"Kararlılıkla devam ediyor"
Dışişleri Bakanlığı ise bölgede bulunan gemilere ilişkin bir açıklama yaparak, sondaj ve sismik gemilerin kendi kıta sahanlığında olduğuna dikkati çekerek sondaj faaliyetlerinin kararlılıkla devam ettiğine işaret etmişti.
İkinci sondaj gemimiz Yavuz'un da yakın bir tarihte hem Türkiye hem de Kuzey Kıbrıs Türkiye Cumhuriyeti karasularında doğal gaz arama çalışmalarına devam edeceğine vurgu yapılmıştı.
Türkiye, Güney Kıbrıs Rum kesiminin tek taraflı olarak ilan ettiği münhasır ekonomik bölgeyi tanımadığını açıklamış, Türkiye’nin deniz yetki alanlarıyla çakışan bölgelerde arama ve üretim çalışmaları yapacak enerji şirketlerine ve söz konusu şirketlere ev sahipliği yapan ABD, İtalya, Fransa gibi ülkelere izin vermeyeceğini açıklamıştı.
Türkiye'nin konu hakkında uluslararası hukuktan kaynaklanan haklarını savunmak için harekete geçmekten çekinmeyeceğinin altı çizilmiş ve bölgedeki tüm aktörlere bir kez daha uyarılarda bulunulmuştu.
- Türkiye hangi noktada?
- Jeopolitik konumuyla öne çıkan Türkiye, Rusya ile devam eden Türk Akım Projesi, Azerbaycan ile Trans Anadolu Boru Hattı (TANAP) ve İran ile Doğu Anadolu gaz iletim hattı projeleriyle enerji piyasalarında elini kuvvetlendirmeye devam ediyor.
- Doğu Akdeniz’i tek yanlı parselleyerek uluslararası enerji şirketlerinin sondajına açan Kıbrıs Rum yönetimi 12’nci parselden doğal gaz çıkarılması için Amerikan Noble Enerji şirketiyle anlaştı. Rumlar, 18 yılda 9 milyar dolar elde etmeyi planladığını duyurdu.
- Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Doğu Akdeniz’deki süreç hakkında, "Bölgenin çıkacak olan tüm neması, bu petrol noktasında olabilir başka olabilir, hepsinden Güney Kıbrıs’ın nasıl hakları varsa aynı şekilde uluslararası hukuka göre Kuzey Kıbrıs’taki Türk soydaşlarımızın da hakları var. Bu hakları kimse kusura bakmasın biz ilgili alakası olmayanlara yedirtmeyiz" demişti.
MHP lideri Devlet Bahçeli ise konuya ilişkin şu açıklamayı yapmıştı:
"Doğu Akdeniz’de açıkça Türkiye’ye tuzak kurulmakta, kuyusu kazılmakta, egemenlik haklarına kast edilmektedir. Rum Yönetiminin, Fatih Sondaj Gemimizin çalışanları ve TPAO ile işbirliği yapan yabancı şirketlerin yöneticileri hakkında tutuklama kararı çıkarması hukuksuzdur, kepazeliktir. Kıbrıs Türklüğü yalnız değildir, Doğu Akdeniz asla peşkeş çekilmeyecektir."
ABD, Doğu Akdeniz için ne diyor?
ABD Dışişleri Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı Matthew Palmer, Doğu Akdeniz'in ülkesi için stratejik öneme sahip olduğunu belirterek, "Doğu Akdeniz, ABD'nin bir dizi stratejik çıkarının ve önemli ortaklarının bulunduğu bir bölge. Biz Doğu Akdeniz'e, yeni hidrokarbon kaynaklarının bulunduğu, enerji kaynakları açısından da giderek önemi artan bir bölge olarak bakıyoruz." demişti.
Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Başbakanı Ersin Tatar Doğu Akdeniz'deki gelişmelere ilişkin, "Güney Kıbrıs Rum Yönetimi ve onunla iş birliği yapanlar kendi çıkarları için Türkiye ve Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ni Doğu Akdeniz’den dışlamaya, haklarımızı arzu ettikleri gibi gasp etmeye çalışıyorlar." ifadelerini kullandı.
Bölgede kimler faaliyet gösteriyor?
Doğu Akdeniz'de faaliyet gösteren başlıca şirketler arasında Türkiye Petrolleri Anonim Ortaklığı (TPAO), ABD'li Exxon Mobil ve Nobel, Fransız Total, İtalyan Eni, Güney Koreli Kogas, Katar Petroleum, İngiliz BG ile İsrailli Delek ve Avner yer alıyor.