YSK'nın İstanbul seçimlerinin iptaline dair gerekçeli kararı nelere yanıt verdi?
● YSK, 31 Mart Pazar günü yapılan İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı seçiminin iptaline ilişkin 4'e karşı 7 üyenin oy çokluğuyla aldığı kararın gerekçesi açıklandı.
● İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı seçiminin iptaline karar veren 7 üyenin 212 sayfalık gerekçesinde, AK Parti'nin itirazları, seçim sürecinde verilen ara kararlar ve tespitlere yer verildi.
● 30 bin 281 seçmenin oy kullandığı 108 sandıktaki oyların 'esasen yok hükmünde' sayıldığı bu sandıklardaki sayım döküm cetvellerinin boş veya imzasız olduğu tespit edildi.● 754 sandık başkanının kamu çalışanı olmadığı ve bu sandıklarda kullanılan oy miktarının 212 bin 276 olduğu belirlendi.
Yüksek Seçim Kurulu'nun (YSK), 31 Mart Pazar günü yapılan İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı seçiminin iptaline ilişkin 4'e karşı 7 üyenin oy çokluğuyla aldığı kararın gerekçesi açıklandı.
YSK'nın kararı, internet sitesinden yayımlandı.
Gerekçeli kararda neler yer aldı?
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı seçiminin iptaline karar veren 7 üyenin 212 sayfalık gerekçesinde, AK Parti'nin itirazları, seçim sürecinde verilen ara kararlar ve tespitlere yer verildi.
108 sandıkta sayım döküm cetveli yok veya mühürsüz
Gerekçeli kararda, "İstanbul genelinde, sayım döküm cetveli olmayan veya imzasız olmakla esasen yok hükmünde 108 sandıktaki oy kullanan seçmen sayısının 30 bin 281 olduğuna" işaret edilerek, "seçim sonucunun belirlenmesinde en önemli unsurlardan biri olan sayım döküm cetvellerinin 108 sandıkta düzenlenmemiş olmasının, bu sandıklardaki seçim sonucunun güvenilirliğini ciddi biçimde zedelediği" belirtildi.
754 sandık başkanı kamu çalışanı değil
Kararda, "754 sandıkta sandık kurulu başkanlarının yasal zorunluluğa uyulmaksızın kamu görevlisi olmayan kişiler arasından belirlendiğinin görüldüğü" bildirilerek, "Kanuna aykırılık oluşturan bu belirlemenin neden yapıldığı ilçe seçim kurulları tarafından izah edilememiştir" ifadesine yer verildi.
Kanuna aykırı oluşturulan sandık kurulları 243 bin oyu şaibeli duruma düşürdü
"Oy farkının 13 bin 729 olması nedeniyle, 754 sandıkta sandık kurulu başkanlarının kanun hükmüne aykırı olarak belirlenmesi ve bu şekilde oluşan sandık kurullarının yaptıkları seçim iş ve işlemlerine itibar edilemeyecek olmasının, seçimin neticesine müessir görüldüğü" vurgulanan kararda, "Sandık kurulu başkanlarının kanuna aykırı belirlenmesiyle ilgili YSK'nın daha önceden vermiş olduğu emsal oluşturacak içtihadı bulunmadığı." ifade edildi.
706 kısıtlı seçmen oy kullandı
Yüksek Seçim Kurulu'nun (YSK), 31 Mart Pazar günü yapılan İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı seçiminin iptaline ilişkin kararının gerekçesinde, ilçe seçim kurullarınca yapılan incelemeler sonucunda, İstanbul seçiminde, 377 kısıtlının oy kullandığı, 6 sandıkta ölü olan kişilerin yerine oy kullanıldığı, 41 sandıkta ceza infaz kurumunda bulunan tutuklu ve taksirli suçlardan hükümlülerin yerine oy kullanıldığı, 58 sandıkta ceza infaz kurumunda bulunan hükümlülerin yerine oy kullanıldığı, 224 adet zihinsel engeli nedeniyle kısıtlı olan kişinin oy kullandığı tespitleri yer aldı.
"İlçe seçim kurulları izah edemedi"
YSK'nın gerekçeli kararında, tüm tespitler ve hukuki durum karşısında, İstanbul İli genelinde, 754 sandıkta sandık kurulu başkanlarının yasal zorunluluğa uyulmaksızın kamu görevlisi olmayan kişiler arasından belirlendiğinin görüldüğü belirtilerek, "Kanuna aykırılık oluşturan bu belirlemenin neden yapıldığı ilçe seçim kurulları tarafından izah edilememiştir." denildi.
Kanun Hükmünde Kararnameler ile kamu görevinden çıkarılan kişilerden, 6’sı sandık kurulu başkanı, 3'ünün sandık kurulu kamu görevlisi üyesi olarak görevlendirildiği ifade edilen kararda şunlar kaydedildi:
754 sandıkta oy kullanan seçmen sayısı 212 bin 276
"Sandık kurulu başkanlarının geniş yetki ve görevleri, seçimin güvenilirliğini sağlamak için getirilen şekil şartlarına uyulmaması ve siyasi partilerle sandık kurulu başkanları listelerinin paylaşılmaması suretiyle siyasi partilerin etkili bir itiraz yolu kullanamadıkları dikkate alındığında, sandık kurulu başkanlarının kanun hükmüne aykırı olarak belirlendiği 754 adet sandıkta oy kullanan seçmen sayısının, 212 bin 276 ve İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı seçiminde Cumhuriyet Halk Partisi Adayı ile Adalet ve Kalkınma Partisi Adayı arasındaki oy farkının 13.729 olması nedeniyle, 754 sandıkta sandık kurulu başkanlarının kanun hükmüne aykırı olarak belirlenmesi ve bu şekilde oluşan sandık kurullarının yaptıkları seçim iş ve işlemlerine itibar edilemeyecek olması, sonuca müessir olay ve haller kapsamında değerlendirilerek seçimin neticesine müessir görülmüştür."
Sayım döküm cetvelinin önemi
Kanun hükümleri uyarınca bir seçimin sayım ve döküm sonucunun sağlıklı olarak alınabilmesinin, kanuna uygun olarak sayım ve döküm yapılması, bu sayım ve dökümün sayım döküm cetvellerine işlenmesiyle mümkün olabildiği vurgulanan kararda, kanun hükümleri uyarınca sandık sonucunu tespit eden sandık sonuç tutanağının da ancak sayım döküm cetveli sonucuna göre düzenlenebileceği kaydedildi.
- Usulüne uygun olarak düzenlenmeyen bir sayım döküm cetveli olmadan parti veya adayların aldığı oyların doğru tespit edildiğinden ve sandık sonuç tutanağına parti veya adayın aldığı oyların doğru olarak geçirilmiş olduğundan bahsedilemeyeceği belirtildi.
Seçim sonucunun belirlenmesinde en önemli unsurlardan olan sayım döküm cetvellerinin bu önemleri uyarınca ilçe seçim kurullarınca sandık sonuç tutanağı ile birlikte teslim alındığı ve taranarak, gerekli kontrolleri yapabilmeleri için siyasi partilerle de sisteme tarandığı anda paylaşıldığı hatırlatılan kararda, şu tespitler yapıldı:
18 sandıkta sayım döküm cetveli yok
"İstanbul İli genelinde, 18 adet sandıkta sayım döküm cetvelinin hiç bulunmadığı, 90 adet sandıkta ise sayım döküm cetvellerinde sandık kurulu imzalarının bulunmadığı görülmüştür. Sayım döküm cetveli olmayan veya imzasız olmakla esasen yok hükmünde olan 108 adet sandıktaki oy kullanan seçmen sayısı 30 bin 281'dir.
"Sandık seçim sonuçlarındaki seçim güvenliğini zedelemiştir"
Seçim sonucunun belirlenmesinde en önemli unsurlardan biri olan sayım döküm cetvellerinin 108 sandıkta düzenlenmemiş olması, bu sandıklardaki seçim sonucunun güvenilirliğini ciddi biçimde zedelemektedir. Sayım döküm cetvellerindeki bu eksiklik, tek başına seçim sonucuna müessir olmamakla birlikte, sandık kurulu başkanlarının kanuna aykırı biçimde belirlenmesi ile birlikte değerlendirilmiştir.
Gerekçeli kararda kısıtlı seçmenlere de yer verildi
Ayrıca ara kararımız uyarınca itiraz dilekçesi ve ekleri üzerinde ilçe seçim kurullarınca yapılan incelemeler sonucunda, 377 adet kısıtlının oy kullandığı, 6 sandıkta ölü olan kişilerin yerine oy kullanıldığı, 41 sandıkta ceza infaz kurumunda bulunan tutuklu ve taksirli suçlardan hükümlülerin yerine oy kullanıldığı, 58 sandıkta ceza infaz kurumunda bulunan hükümlülerin yerine oy kullanıldığı, 224 adet zihinsel engeli nedeniyle kısıtlı olan kişinin oy kullandığı tespit edilmiştir. Bu şekilde oy kullanma hakkı olmamasına karşın oy kullandığı tespit edilen kişi sayısının 706 olduğu görülmüştür.
Tüm bu nedenlerle sonuca etkili sayıdaki sandıkta, sandık kurulu başkanlarının kanun hükümlerine aykırı olarak görevlendirilmesi ve kanuna aykırı şekilde oluşan sandık kurullarının yaptığı seçim iş ve işlemlerine itibar edilmesinin mümkün bulunmaması hususu ile bir bütün olarak değerlendirilen yukarıda izah edilen diğer kanuna aykırılık ve usulsüzlükler, seçimin güvenilirliğini ortadan kaldıran ve seçim sonucuna müessir olay ve haller kapsamında görülmüş, bu nedenle seçimin iptali ve yenilenmesine karar verilmesi gerekmiştir."
Kanuna aykırı şekilde oluşturulan sandık kurullarına ilişkin:
- Yüksek Seçim Kurulunun (YSK), İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı seçiminin iptaline ilişkin kararın gerekçesinde, "2333 sandıkta sandık kurulu üyeliklerinin belirlenmesinde Kanunun asıl hükmü olan kamu görevlileri arasından belirlenmesi ilkesi göz ardı edilerek, 298 sayılı Kanunun 23. maddesinin son fıkrasındaki istisna hükmünün uygulanmasına bir gerekçe bulunmamakla birlikte, kanunda böyle bir istisnanın mevcut olması dikkate alındığında bu eksiklik, tek başına seçim sonucuna müessir olay ve hal kapsamında değerlendirilmemiştir." ifadesi kullanıldı.
Gerekçede, kanuna aykırı şekilde oluşturulan sandık kurullarının oluşumuna karşı 2 Mart 2019'a kadar itiraz edilmediği ve bu listelerin kesinleştiğinin ileri sürüldüğünün aktarıldığı kararda, sandık kurullarının kamu görevlisi olması gereken başkan ve üyelerinin listesinin talepte bulunmalarına karşın, siyasi partilere verilmediği dikkate alındığında, siyasi partilerin bu konudaki itiraz haklarını etkili bir şekilde kullanamadıkları belirtildi.
YSK'nın, sandık kurullarının oluşturulması ve diğer seçim işlemleri konularında genel düzenlemeler yaptığı anlatılan kararda, Kanun hükmünün kaymakamlıklar ve ilçe seçim kurulları tarafından yerine getirilecek olması nedeniyle sandık kurullarının oluşumu sırasında, bu konudaki usul ve esasların belirlenmesi dışında oluşum süreci ile ilgili bir görevi bulunmadığı bildirildi.