İstanbullular bu kış çok üşümeyecek: En sıcak 3'üncü kış yaşanacak
Boğaziçi Üniversitesi Kandilli Rasathanesi Meteoroloji Laboratuvarı Başkanı Tek, İstanbul'da son 106 yılın en sıcak 3'üncü kışının yaşanacağını öngördü. Yaklaşık 5 bin yıllık tarihe sahip olan İstanbul don olayları sonucu can kayıplarının yaşandığı, hastalıkların baş gösterdiği, insanların yiyecek ve yakacak sıkıntısıyla karşı karşıya kaldığı birçok kez ''kara kışlar'' yaşadı. İstanbul’un unutulmayan büyük kışlarını derledik.
Boğaziçi Üniversitesi Kandilli Rasathanesi Meteoroloji Laboratuvarı Başkanı Adil Tek İstanbul'da son 106 yılın en sıcak 3'üncü kışının yaşanacağını söyledi.
Adil Tek iklim değişikliğinin kaçınılmaz olarak görüldüğünü söyleyerek şunları söyledi:
- "Sıcaklıkların artması atmosferdeki enerji miktarının da artmasına neden oluyor. Aslında bir küresel iklim değişikliği var. Bunları datalarımızda da rahatlıkla görüyoruz. Kandilli'de yaptığımız ölçümler 100 yılı geçti. 106 yıllık ölçüm periyoduna ulaştık. En sıcak 15 yılın 2000'li yıllardan sonra oluştuğunu görüyoruz. Yükselen bir sıcaklık trendi var"
Aralık ayı içerisinde Marmara bölgesine kısa süreli kar yağışı beklediklerini kaydeden Tek sözlerine şöyle devam etti:
- "Yüksek sıcaklıkların 2000'li yıllardan sonra 15-16 tanesi bu yıllardan sonraya sıkışmış. Bu sene ılıman bir hava geçti. Kışın ılıman geçeceğini söylemiştik. İklim modellerinin sonuçlarını konuşuyoruz. Marmara'da serin bir hava var Aralık ayı içerisinde. Aralık ayında kar yağışı olasılığı Marmara ve Batı Karadeniz'de gözüküyor. Sıcaklıklar daha sonra mevsim normalleri üzerine çıkıyor. İklim modellerine göre Ocak, Şubat ve Mart aylarında sıcaklıklar mevsim normalleri üzerinde olacak"
İstanbul dondurucu soğukların baş gösterdiği birçok kez ''kara kışlar'' yaşadı.
İstanbul’un unutulmayan büyük kışlarını derledik.
Bizans döneminde yaşanan kışlarla ilgili çok az bilgilerin olduğunu aktaran tarihçi Necdet Sakaoğlu şunları söyledi:
- ''Büyük kış oldu, kıtlık oldu, hastalık oldu deniliyor. Eski tarih yazarları, olayın kendisini tasvir etmekten çok, olayın neden olduğu felaketleri anlatmışlar. Bizans dönemi, 5. yüzyılda üst üste 30 yıl aralıklarla büyük kışların yaşandığı dönemdir. O dönemde de Haliç'in donduğu belirtiliyor''
1232'nin aralık ayında buzların fazlalığından Boğaziçi'nden deniz trafiği durmuştu. 1621 yılının Aralık ayında ise İstanbul'da tekrar büyük bir kış oldu. Boğaziçi buzlarla örtüldü ve Haliç dondu. Bu ağır kış 2. Osman'ın tahtta bulunduğu zamana rastlamıştı.
1657 senesinde İstanbul'da yine şiddetli bir kış hüküm sürdü. Haliç dondu. Defterdar iskelesi ile sütlüce arasında halk denizi yürüyerek geçti. O kış Edirne'de görülmemiş yükseklikte kar yığınları altında kalmıştı. Haliç'te çocuklar buzların üzerinde kaydırak oynamışlardı.
Tuna'dan kopan buzlar 1928 kışında son olarak da 1954 Şubatında Boğaziçi'ni tamamen kapladı.
Tarihçi Necdet Sakaoğlu, 1963'te yaşanan ağır kış mevsiminde, birkaç gazetecinin donarak hayatını kaybettiğini kaydederek, ''Trakya'daki kışı görüntülemek isterken tipide boğuldular ve kurtarılamadılar. 1987'de ağır bir kış yaşandı. Bu ani ve olağanüstü bir kıştı. Şehir bir metre kalındığındaki karın altında kaldı ve hayat tamamen durdu. Tabiat halen en güçlü etkendir. Kar İstanbul'un tamamında, hatta Türkiye'nin tamamında hayatı tamamen durdurabilir." şeklinde konuşmuştu.