Yeter artık öldürmeyin!
İçişleri Bakanlığı İç Güvenlik Stratejileri Dairesi Başkanlığı "Aile İçi Şiddet ve Kadın Cinayetlerinin Önlenmesinde Kolluğun Önemi ve Rolü" isimli bir rapor yayınladı. Raporda Türkiye’de yaşanan âile içi şiddet detaylıca işlendi.
Türkiye'de 1 Ocak-1 Temmuz 2020 tarihleri arasında 117 bin 192 aile içi şiddet hâdisesi meydana geldi. Bu hâdiselerde mağdur olan kişi sayısı ise 126 bin 880. Kadınların mağdur edildiği suç türleri arasında kasten yaralama, tehdit, hakaret, kötü muamele ve aile hukukundan kaynaklanan yükümlülüğün ihlali mevcut.
Raporda belirtildiğine göre, kadın cinayetlerinin nedenleri, yüzde 26 ile ani gelişen tartışma, yüzde 23 kıskançlık, yüzde 13 boşanmayı kabullenememek, yüzde 8 aldatıldığını düşünmek ve yüzde 4 psikolojik sorunlar olarak dikkat çekti.
- Bu yılın ilk yarısında 115 kadın cinayete kurban gitti. Öldürülen kadınların,
- yüzde 29’unun 36-45,
- yüzde 24'ünün 26-35,
- yüzde 23'ünün 46 ve üzeri,
- yüzde 19'unun 18-25 ve
- yüzde 5'inin 0-17 yaşları arasında olduğu belirlendi.
2016-2018 arasında işlenen kadın cinayetlerinde faillerin yaş aralığı 26-35 arasında yoğunlaşıyordu. Yani aynı yaş aralığının ilerleyen yıllarda da cinayete teşebbüs ettiği görülüyor.
Cinayetler tasarlanmış
Cinayetlerin yüzde 40’ını kocalar işledi. Kâtillerin yüzde 23’ü aile üyesi, yüzde 22’si sevgili, yüzde 8’inin boşanılan eş ve yüzde 3’ünün ısrarlı takipçi olduğu ifade edildi. Cinayet zanlılarından yüzde 25'inin işçi, yüzde 25'inin işsiz, yüzde 19'unun serbest meslek sahibi, yüzde 7'sinin emekli, diğerlerinin farklı meslek gruplarından olduğu tespit edildi.
Bu şüphelilerin yüzde 40’lık bölümünün temel düzeyde eğitim aldığı, yüzde 18’lik kısmının eğitim durumunun bilinmediğine raporda yer verildi. Şüphelilerin yüzde 80’lik kısmının ise düzenli bir işi bulunuyor.
Yine yılın ilk yarısında meydana gelen cinayetlerin yüzde 63'ünün tasarlanarak, yüzde 37'sinin ani geliştiği ortaya çıktı. Cinayet şekline bakıldığında kadınların;
- yüzde 37’si kesici aletle,
- yüzde 30’u tabancayla,
- yüzde 16’sı tüfekle,
- yüzde 9’u boğularak,
- yüzde 4’ü de darp edilerek öldürüldü.
Kadınların yüzde 66’sı evinde öldürüldü. İşlenen kadın cinayetlerinin illere göre dağılımı ise İstanbul, Ankara, İzmir, Manisa ve Bursa olarak belirtildi.
Kânûnî haklarınızı öğrenin
Cinayet kurbanı kadınların çoğunluğu 26 yaşından büyük, evli ve çocuklu olurken, yüzde 90'ı kânûnî başvuru mekanizmalarından pek haberdar değil. Toplum baskısı, utanma, erteleme ve bir şans daha vermek gibi nedenlerle "koruyucu" ya da "önleyici" tedbir kararı alınmadığı raporda yer alan üzücü detaylardan birisi.
Ölen kadınların yüzde 17’sinin düzenli geliri bulunurken, yüzde 2’sinin doktorluk, polislik gibi mesleklerde çalıştığı, yüzde 42’sinin lisans düzeyinin altında eğitim aldığı belirtildi. Kadınların yüzde 57’sinin herhangi bir geliri bulunmuyor.
Tedbir kararlarında artış
2020'nin ilk 6 ayında 60 bin 199 kişi hakkında koruyucu, 125 bin 467 kişi hakkında önleyici tedbir kararı verildi. Geçen sene bu sayı, koruyucu tedbirde 40 bin 437, önleyici tedbirde 75 bin 502 olarak kaydedilmişti. Alınan tedbir kararlarından 2020 yılında bir artış olduğu görülüyor.
Raporda kadın cinayetlerinde medyanın tutumu da incelendi. Haberlerde, kadın cinayetleriyle ilgili olumsuz haber söylemlerinin belirli unsurlar çerçevesinde yoğunlaştığı tespit edildi. Yasaların yeterince işletilmediği ve cezaların yetersiz olduğunun savunulduğu da medyada yer alırken, konuyu siyasi odaklara çekmek ve kolluk kuvvetlerine saldırı türünden söylemler içerdiği de raporda geçen detaylardan.
Raporda, medyadaki bu söylemlerin, kadın cinayetlerinin meşrulaştırılmasına hizmet ettiği vurgulandı. Âile içi şiddet ve kadın cinayetleriyle mücadeleye ilişkin temel kavramlar, hukukî yaklaşımlar, medya söylem analizleri, uygulama örnekleri ve kolluğun mücadeledeki rolü gibi farklı başlıkların yer aldığı raporla, bu alandaki farkındalığın artırılması amaçlandı.