Wagner 3. Dünya Savaşı’nı çıkartmakla mı memur?
Wagner’in bir gücü yok, Wagner Rusya’nın bir gücü. Devlet-dışı aktör görünümünde öz be öz devletin bir aygıtı. Kafkasya’da da Afrika’da da Ukrayna’da da durum bu merkezde. Wagner, Rusya Federasyonu’nun genişleme politikasında küresel bir aktör olarak öne çıkardığı bir öncü güç veya paratoner sadece.
Rus paralı asker grubu Wagner, 23 Haziran’da başlayan ve saman alevi gibi parlayıp sönen tuhaf isyanından sonra dünya gündeminde kalmayı hâlâ sürdürüyor. Hem de öyle ki, bu defa tarih kitapları onu Üçüncü Dünya Savaşı’nın başlatıcısı olarak anabilir.
Wagner, Rus ordusunu kendilerine cephane desteği vermemek ve arkadan vurmakla itham ederek Ukrayna’yı terk edip sınırdaki Rostov’a girmiş, oradan da ağır zırhlılarla Moskova üzerine yürümüştü. Rusya Devlet Başkanı Putin, kalkışmayı “vatana ihanet” olarak tanımlamış ve birtakım farklı kozlarını devreye sokarak meseleyi herkes için sürpriz biçimde erkence ve kansız bir şekilde çözüme kavuşturmuştu.
En galiz küfürlerle Moskova’ya ilerleyen Wagner patronu Prigojin, birdenbire söylem değiştirip “'Rus kanı dökülmesinin sorumluluğunu almayarak konvoylarımızı çekiyoruz ve saha kamplarımıza dönüyoruz” deyivermişti. Geri adımın arkasında tam olarak ne tür karşı hamlelerin olduğu meçhul kalsa da arabulucunun Belarus Devlet Başkanı Lukaşenko olduğu söylendi. Kremlin Sözcüsü Peskov, Prigojin'e yönelik açılan ceza davasının kapanacağını, “isyancı liderin” Belarus'a gideceğini bildirdi.
Belarus Savunma Bakanlığı'nın basın servisi tarafından bilahare yayınlanan görüntülerde, söylenenleri doğrular şekilde Wagner birliklerinin başkent Minsk'e yaklaşık 90 kilometre uzaklıktaki Osipovichi kasabasına askeri bir kamp kurduğunu gösteriyordu. Sözcü, Wagner’in askerî eğitmen olarak görev yaptığını ve Belarus ordusuna “askerî disiplin” eğitimi verdiklerini söyledi.
Şok yumruğu
Ne var ki, Belarus’taki bu üslenişin gayesinin Ukrayna’daki savaşın bile çok ötesinde bir hedefe yönelik olduğuna dair şayialar gün geçtikçe artar ve netleşir oldu. Bugünlerde en çok konuşulan senaryoya göre Putin’in planı belli olmuş durumda. Rusya Savunma Komitesi’nde görevli Putin yanlısı bir milletvekili olan emekli General Andrey Kartapolov, katıldığı bir TV programında “Wagner'in, Belarus silahlı kuvvetlerini eğitmek için Belarus'a gittiği açık. Suwalki Koridoru diye bir yer var. Bir şey olursa bu Suwalki Koridoru'na çok ihtiyacımız var. Beyaz Rusya'daki Wagner güçlerine dayalı bir saldırı gücü, bu koridoru birkaç saat içinde almaya hazır” şeklinde konuşunca ortalık birdenbire yeniden karıştı.
Suwalki Koridoru, Polonya ile Litvanya sınırının iki yakasındaki önemli bir stratejik şerit. “Birkaç saat içinde” alınabilecek bu şerit, şaka değil, birkaç saat içinde Üçüncü Dünya Savaşı’nı tetikleyebilir. Bu koridorun kontrolü, Baltık Filosu’nun ana üssü olan Kaliningrad'ın Baltık bölgesiyle Beyaz Rusya arasındaki kara bağlantısını sağlamak manasına gelecek.
Dünyanın en tehlikeli yeri
“Şok yumruğu” ile ele geçirilebilecek koridor, NATO’nun “'Aşil topuğu” veya “'yumuşak karnı” olarak adlandırılıyor. Üçüncü Dünya Savaşı'nda ilk temas noktası olabileceği için “dünyanın en tehlikeli yeri” olarak işaretlenen koridorun adını yakında herkes ezbere bilmek zorunda kalabilir.
Moskova kaynaklı tehdit nedeniyle hızla silahlanan Polonya, Wagner güçlerinin henüz yüzlerle ifade edildiğinden söz etse de NATO, Baltık ülkelerindeki mevcutlarını artırırken Almanya da Litvanya'da kalıcı olarak 4.000 asker konuşlandırma hazırlığında.
Böyle bakınca isyanın sırf bunun için tertiplendiğini düşünmek içten bile değil. Böyle olmasa dahi Wagner’in Putin (Rusya) için ne kadar kullanışlı bir aparat olmayı sürdürdüğünü anlamamak mümkün değil. Putin en riskli hamleleri onunla yapıyor, ateşteki kestaneleri Wagner maşasıyla topluyor.
Altın ve elmas
Sadece yakın havzada da değil, çok uzak coğrafyalarda Wagner, Rusya için aktif hizmete devam ediyor. Orta Afrika Cumhuriyeti 30 Temmuz'daki anayasa referandumuna hazırlanırken en az düzinelerce paralı askerin ülkeye gönderildiği söyleniyor. Orta Afrika yetkilileri, kaç savaşçının geldiğini açıklamasalar da “Anayasa referandumunu güvence altına almak için buradalar” demekten de geri durmuyor. Yüzlerini maskeyle örtmüş “deneyimli” yüzlerce Wagner savaşçısı, havalimanı gibi kritik yerlerde elleri tetikte devriye atıyor.
Orta Afrika Cumhuriyeti’ndeki mevcudiyetleri yeni değil. 2 bin Rus paralı askerinin orduya eğitim verdiği ve Devlet Başkanı Touadera'nın güvenliğini sağladığı bir süredir bilinen bir şey. Öte yandan Wagner’e bağlı güçlerin ülkedeki altın ve elmas madenlerinin güvenliğini de üstlendiği gelen bilgiler arasındaydı.
Afrika demişken Wagner’in kara kıtadaki sicili küçümsenmeyecek bir yaygınlıkta ve derinlikte. Hassaten Sahraaltı’nda olmak üzere 10 ülkede etkililer. Başlıca misyonları, despotları korumak. Elbette ki siyâsî nüfuz, maden işletme hakkı ve muhtelif ekonomik ayrıcalıklar karşılığında.
Rantlar
Aslında Rusya neredeyse Wagner de orada. Nisan 2018’de Rus savaş gemileri Mozambik limanlarına yanaşınca Wagner de Eylül ayında hemen paralı askerlerini oraya sevk etmeye başladı. Doğalgaz ve değerli maden kaynaklarını barındıran Cabo Delgado'ya saldırılar tertipleyen DAEŞ’e bağlı Ensar’us Sünne’ye karşı yapılan operasyonlara, İHA gibi gelişmiş teknolojik silahlarla hem uzman hem savaşçı olarak iştirak ediyorlar.
Mali’de keza “cihatçılara” karşı Wagner ön saflarda savaşıyor. 300 “cihatçı”nın arasında çokça sivil öldürmesi gam değil. Burada iki incelik var: Rusya, Mali’de aslında Fransa ile pasta bölüşümü savaşı veriyor ve Wagner’in patronları bu savaşlardan büyük rantlar elde ediyorlar.
Wagner’in Afrika’daki en ses getirici etkinliği, Libya’da Ekim 2018’den itibaren Mutabakat Hükümeti’ne karşı Hafter öncülüğündeki isyanı desteklemesi oldu. 2 bin Wagner mensubu, Cufra ve Sirte’deki hava üslerinde faaliyet gösteriyor, çatışmalarda aktif rol alıyordu. Yapılan anlaşmalara göre çıkartılmaları gerekirken, ülkeden ayrıldıklarına dair ciddi bir teyit alınmış değil.
Wagner’in kapsama alanı Afrika’yla sınırlı görünmüyor. Latin Amerika’da da onunla karşılaşmak mümkün. Mayıs 2018’den beri Küba üzerinden Venezuela’ya geçerek, ABD’nin Maduro’ya yönelik artırdığı baskıya karşı bir güvence olarak devreye girdiler ve şu an itibarıyla 400 kadar personeli görev başında.
Paratoner
Adları birçok vahşi cinayet ve tecavüzle anıldığı için Batılı ülkelerin ambargo listesinde yer alsa da Wagner, uluslararası ilişkilerde adından daha fazla söz ettirmeyi sürdürüyor. Şu aşikâr ki Wagner’in bir gücü yok, Wagner Rusya’nın bir gücü. Devlet-dışı aktör görünümünde öz be öz devletin bir aygıtı. Kafkasya’da da Afrika’da da Ukrayna’da da durum bu merkezde. Wagner, Rusya Federasyonu’nun genişleme politikasında küresel bir aktör olarak öne çıkardığı bir öncü güç veya paratoner sadece.
O yüzden işi bilen birçok uzman bu hayalet orduya dair epeyce şüpheli yaklaşıyor ve “'Wagner Grup isimli özel bir savaş/güvenlik firmasının aslında hiç var olmadığını; tersine bunun sadece bir Rus propagandası olduğunu” söylemekten kendilerini alamıyorlar.
Gerçi Suwalki Koridoru'na saldırıp, yeni -belki de son- dünya savaşını çıkartmayı becerdikten sonra doğrusu Wagner matruşkasının özel bir şirket mi, Rus derin devletinin bir aparatı mı olduğu tartışmasının hiçbir ehemmiyeti kalmayacak.