Vitaminler: A görmenin vitamini
Hiçbir şey yok ki, yaratılmasında bir hikmet olmamış olsun. Hiçbir varlık yok ki, kâinatta ona bir görev verilmemiş olsun. Modern bilimin veya endüstrinin yaptığı gibi kâinattaki zincirden birini koparıp attığınızda aslında kendi kıyametinizi başlatmış olursunuz. İşte bu yüzden modern tıbbın veya bilimin tevhidden uzaklaşması ve uzaklaştırması insanlık için en büyük tehdit.
A vitamini de diğerleri gibi vücudumuzun olmazsa olmazı. Hele ki, şu salgın zamanında onsuz hayat mümkün değil. Gerçi hangi biri olmadan mümkün ki? Lâkin A vitamini aynı zamanda bir virüs savaşçısı.
Büyüme, cildin gelişimi, yaşlanmanın geciktirilmesi, gözümüzün görmesi ve renkleri seçebilmesi, ürememiz, kemiklerimizin büyümesi ve intanilere (enfeksiyonlara) karşı savaşta gerekli vücut direnci için A vitamini elzem. Zîra Allah-ü Teâlâ, bu görevleri ona vermiş.
Bu vitamin hem nebatta, hem de hayvanlarda bulunur. Karaciğerce depolanarak ihtiyaç duyan uzva servis edilir.
Gece körlüğü
Şayet A vitamini alınamamışsa ve bu uzun sürmüşse, gece körlüğü meydana gelir. Özellikle de hayvanî gıda yemeyen vejetaryenler veya hayvanî gıdaya ulaşamayanlarda daha çok görülür. Çünkü, bitkilerden daha az A vitamini alınır. İslam’ın yasakladığı vejetaryenliğin neden reklam edilip, salgınlaştırıldığını şimdi daha iyi anlamış olmalıyız. Yani hepsi iblisîlerin oyunu.
A vitamini göz retinasının arkasında bulunan proteinlere bağlanarak geceleri de görmemizi sağlar. A yoksa, gece körlüğü başlar.
Ayrıca A’nın eksikliği, sakat/engelli doğumlara neden olur. Aşırı A vitamini alınması da farklı neticeler meydana getirebilir. Şimdi de neden insanların gıdalarının çokça işlenerek besinsiz bırakıldığını ve neden vejetaryen yapıldıklarını herhalde daha da iyi anladık.
İlaveten A vitamini eksikliği bebeğin gelişimini de engeller. Bu yüzden bebek emziren annenin yeterince A vitaminine erişmesi büyük ehemmiyet arz eder.
A Vitamini kaynakları
A’nın en çok olduğu kaynakların hayvanî gıdalar olduğunu belirtmiştik. Bir vitamin deposu olan yumurta bunun ana kaynağı. Çünkü yumurta bir canlıyı oluşturacak besin deposudur. Aksi halde bir canlı nasıl meydana gelebilsin ki?
Peki, bugünkü yumurtalar bu ihtiyacı karşılıyor mu? Elbette hayır!
Çünkü günümüzdeki hayvanların kümese mahkûm olanı da, gezen diye pazarlananı da; yemlikteki hazır kimyevî sentetik yemlerle beslenen çâresiz çile mahkûmlarıdır. Onların yumurtası yumurta, sütü süt, eti et değil. Etmiş, sütmüş, yumurtaymış gibi sunulan şeyler sadece…
A vitamininin bir diğer hayvanî kaynağı elbette süt ile et. Peki, sütler süt, etler et mi? Olmadığını zaten yazdık. Yani aslî, tabiî, fıtrî, ananevî olana dönmeden huzuru da, sağlığı da herkes unutsun. Mekteplilerin bilim masallarına inanmaya devam ettiği ve bunlar resmî projeler olduğu müddetçe herkes sağlıklı bir geleceği de unutsun.
Diğer kaynağı ise koyu yeşil yapraklı yeşillikler ile yine koyu renkli portakal ve mandalina gibi narenciye meyveleridir.
Yokluğu ve fazlalığı
- Yokluğunda gece körlüğü, vücut direnci düşmesi, grip, nezle, solunum enfeksiyonları, gözyaşı azalması yani göz kuruluğu en çok rastlanan durumlardır. Alkolikler, vejetaryenler ve sigara tiryakileri en çok A vitamini eksikliği yaşayanlardır.
Fazlalığında ise çinko ve protein eksikliği, demir emilimi sıkıntısı, bağırsak sistemi bozukluğu, pankreas salgı bozukluğu ve kemik erimesi görülür.
Günlük ihtiyaç
Günlük olarak kadınlarda 2.100, erkeklerde 3.000 en fazla ihtiyaç dozudur. Gebelerde ise üst sınır 5.000’dir. Yüksek dozlu A vitamini tableti kullananlar, kendilerine iyilik değil kötülük yapmış olurlar. Aşırı A vitamini alımının akciğer kanserine de neden olabileceği unutulmamalı. Rockefellerin, Asyalıların A vitamini eksikliğini giderme yalanıyla, pirinçlerin genetiği ile oynattığını, ama bunun gece körlüğünü düzeltmek şöyle dursun daha farklı rahatsızlıklara neden olduğunu da not ederek bitirelim.