Vahşi Batı’nın birinci maske harbi

Kimse “insanî yardım” filan diyerek ABD’nin talebine olumlu karşılık vermeye kalkmasın. Çünkü vereceğimiz her türlü tıbbi malzeme, iyi biliyoruz ki New York’taki sıradan vatandaşa gitmeyecek. Siyonist rejimin askeri için kullanılacak. Filistinli kardeşlerimizi daha iyi vurabilsinler diye.
Kimse “insanî yardım” filan diyerek ABD’nin talebine olumlu karşılık vermeye kalkmasın. Çünkü vereceğimiz her türlü tıbbi malzeme, iyi biliyoruz ki New York’taki sıradan vatandaşa gitmeyecek. Siyonist rejimin askeri için kullanılacak. Filistinli kardeşlerimizi daha iyi vurabilsinler diye.

Batılı insan can havliyle marketleri yağmalarken bir kalıp sabun veya bir rulo tuvalet kağıdı için resmen diğerinin gözünü oyuyordu. “İnsan insanın kurdudur” felsefesinden neşvü nema bulmuş bir medeniyetin çocukları yüz yıllardır bütün bir insanlığın canına okuduktan sonra birbirlerini yemeye başlamış, “Beyaz adam, beyaz adamın kurdu”na dönüşmüştü.

  • Bizim maskelere ihtiyacımız var. Diğer insanların maskeleri ele geçirmelerini istemiyoruz. İşte bu yüzden Savunma Üretim Kanunu’nu yürürlüğe sokuyoruz. Siz buna misilleme diyebilirsiniz, evet bu bir misilleme. Eğer insanlarımız için gerekli olanı birileri bize vermezse gerçekten çok sert bir tavır takınacağız.”
  • ABD Başkanı Donald Trump

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın toplu alanlarda maske takma mecburiyetini ilanıyla birlikte korona tedbirleri kapsamında 5 Nisan 2020 tarihinden itibaren bütün vatandaşlara ücretsiz maske dağıtılması gündeme geldi. Vatandaşlar ücretsiz maske başvurularını e-Devlet üzerinden yapabileceği gibi eczaneler de halka ücretsiz maske temininde bulunacak. İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun verdiği rakama göre devlet günde 10 milyon maske dağıtıyor. Ülkemizde durum bu minvalde. Peki, diğer ülkelerde neler oluyor?

Türkiye’nin vatandaşına bedava dağıttığı maske, bilhassa Batılı ülkeler nezdinde “millî güvenlik meselesi” hâline gelmiş durumda. Ülkeler maske başta olmak üzere dezenfektan ve koruyucu kıyafetlerin temini noktasında büyük sıkıntılar çekiyor.

Çin Batılı Ülkeleri Birbirine Kırdırıyor

Çin, Batılı ülkeleri “maske savaşı” ile birbirine kırdırma noktasında son derece kararlı görünüyor.
Çin, Batılı ülkeleri “maske savaşı” ile birbirine kırdırma noktasında son derece kararlı görünüyor.

Korona salgınının ilk başladığı yer olan Çin, Batılı ülkeleri “maske savaşı” ile birbirine kırdırma noktasında son derece kararlı görünüyor. Nitekim geçenlerde Fransa tarafından sipariş edilen maskeler Şangay Havaalanı'nda Fransa'ya ait uçağa tam yüklenecekken araya ABD’li yetkililer girdi ve fiyatı üç katına çıkartıp maskeleri Fransa’nın elinden âdeta çekip aldı. ABD’nin tavrını hadi “kovboyluktan gelen” yağmacı geleneğe bağlayalım, Çin’e ne demeli? El sıkışıp anlaştıktan sonra alışverişten caymak da neyin nesi? Çin, görüldüğü gibi ahlaksızlıkta “kovboy”un hiç de gerisinde kalmış görünmüyor. Peki, hâdisenin mağduru olarak gözüken Fransa gerçekten “mağdur” mu?

At İzi İt İzine Karıştı

İsveç şirketi, sonraki siparişlerin Belçika üzerinden yapılacağını, resmen haydutluk yapan Fransa’nın rotadan çıkarıldığını açıkladı.
İsveç şirketi, sonraki siparişlerin Belçika üzerinden yapılacağını, resmen haydutluk yapan Fransa’nın rotadan çıkarıldığını açıkladı.

Öyle günlerden geçiyoruz ki, at iziyle it izini ayırt edebilmek kesinlikle mümkün değil. Kim suçlu, kim mağdur anlayana aşk olsun. Bir hadisenin mağduru olarak karşımıza çıkan ülke, az sonra bir başka ülkeyi mağdur edebilmenin uğraşını veriyor. Nitekim Fransa’nın verdiği görüntü de tam olarak bu. Şangay havaalanındaki maske savaşında ABD’ye diş söktüremeyip yenik düşen Fransa, karşısında İtalya ve İspanya gibi dişine göre rakipler bulduğunda kolaylıkla Mr. Hyde karakterine bürünebiliyor.

İsveç sağlık şirketi Mölnlycke'nin Çin'den satın alıp Avrupa’da virüsten en çok etkilenen iki ülke olan İtalya ve İspanya'ya gönderdiği 4 milyon maskeye Fransa el koyunca devreye İsveç hükümeti girmek zorunda kaldı. İki hafta süren diplomatik çabalara rağmen Fransa ancak maskelerin yarısını vermeyi kabul etti. Bunun üzerine İsveç şirketi, sonraki siparişlerin Belçika üzerinden yapılacağını, resmen haydutluk yapan Fransa’nın rotadan çıkarıldığını açıkladı.

  • Peki, ne olmuştu da “Fraternite, Egalite, Liberte / Kardeşlik, Eşitlik, Özgürlük” ülkesi Fransa bildiğin yol kesen eşkıyaya dönmüştü?

Çünkü Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, maske meselesini "bağımsızlık" ve "egemenlik" sorunu ilan etmişti. Mademki Fransa’nın bağımsızlığı ve egemenliği maske teminine bağlıydı, başkasının malını iç etmenin ne gibi bir mahzuru olabilirdi?

Beyaz Adam Beyaz Adamın Kurdu

Korona paniği dünyayı sarmaya başlayınca her ülkenin, her medeniyet havzasının yaşadığı panik kendine has oldu. Dünyanın pek çok bölgesinde insanlar kendilerince tedbir almaya çalışırken Batılı insanın verdiği tepki daha farklıydı. Coğrafi uzaklığa, aradaki binlerce kilometreye rağmen Amerika, Avrupa ve Avustralya sakinlerinin davranış şekilleri aynıydı. Batılı insan can havliyle marketleri yağmalarken bir kalıp sabun veya bir rulo tuvalet kâğıdı için resmen diğerinin gözünü oyuyordu. “İnsan insanın kurdudur” felsefesinden neşvü nema bulmuş bir medeniyetin çocukları yüz yıllardır bütün bir insanlığın canına okuduktan sonra birbirlerini yemeye başlamış, “Beyaz adam, beyaz adamın kurdu”na dönüşmüştü.

Şu vaziyete bir bakın...

  • ■ İlk vak’a Mart ayı başlarında Çekya ile İtalya arasında yaşanıyor. Çekya, İtalya'nın sipariş ettiği 110 bin maskeye el koyuyor. Mesele ancak diplomatik girişimler devreye girince çözülüyor.
  • ■ Almanya 8 Mart'ta İsviçre'ye gidecek 240 bin maskenin ihracatına izin vermiyor. Mağdur olduğunu açıklayan İsviçre, meselenin çözümü için diplomatik kanalları devreye sokuyor.
  • ■ Almanya tarafından sipariş edilen 200 bin maskeye ABD tarafından el konduğu söyleniyor. Berlin Eyaleti İçişleri Bakanı Andreas, ABD’yi “Vahşi Batı yöntemleri uygulamakla” suçlarken Alman Sağlık Bakanı Jens Spahn da “Tüm dünya maske peşinde. Maskeler altın değerinde. Çin'deki maskeler yüzünden dünyada bir savaş söz konusu” şeklinde bir açıklama yapıyor.
  • ■ Maske tedariki nedeniyle başka ülkelere zorbalık yapmakta tereddüt etmeyen ABD kendi içindeki maske savaşına çözüm bulamıyor. Eyaletler ile Beyaz Saray arasındaki gerilimin gittikçe arttığı, Massachusetts eyaletinin satın aldığı 3 milyon maskeye New York limanında el konduğu haberleri geliyor.

Tel Aviv Washington’a Daha Mı Yakın?

Korona vak’a ve ölüm sayısında ABD ilk sırada yer alıyor. Ülkede bilhassa New York şehri salgından tam mânâsıyla kırılıyor. Bir süredir Washington yönetimine yardım çağrıları yapan New York Valisi Andrew M. Cuomo, hastanelerde yeterli solunum cihazının bulunmadığını söyleyerek nispeten iyi durumdaki eyaletlerde mevcut olan imkânların New York'a yönlendirilmesi gerektiğini ifade ediyor. Cuomo'ya göre, New York'ta 140 bin yoğun bakım yatağına ihtiyaç var. Ancak mevcut yatak sayısı 53 binle sınırlı.

New York'ta 140 bin yoğun bakım yatağına ihtiyaç var. Ancak mevcut yatak sayısı 53 binle sınırlı.
New York'ta 140 bin yoğun bakım yatağına ihtiyaç var. Ancak mevcut yatak sayısı 53 binle sınırlı.

"New York'un acil yardıma ihtiyacı var" diyen valiye Trump’tan nasıl bir cevap gelmişti, hatırlayan var mı? ABD Başkanı, Fox TV’de New York Valisi ile resmen dalga geçmiş, "Harika bir fiyata 16 bin solunum cihazı satın alabilirdi ama yapmadı" diyerek aşağılamaya kalkmıştı.

Peki, sonra ne oldu? Ağzına kadar tıbbî malzeme yüklü, ABD Savunma Bakanlığı’na ait bir uçak havalandı. Rota neresiydi, New York muydu? Elbette hayır. Uçak İsrail’e indi. Söylendiğine göre uçakta 1 milyon maske bulunuyordu. New York şehri için kılını kıpırdatmayan Washington yönetimi, İsrail ordusuna âdeta yardım yağdırmıştı.

Sahi, Washington’a neresi daha yakındı? New York mu yoksa Tel Aviv mi?

İsrail’e Yardım Yap, Türkiye'den Yardım İste

Maske tedariki nedeniyle başka ülkelere zorbalık yapmakta tereddüt etmeyen ABD kendi içindeki maske savaşına çözüm bulamıyor.
Maske tedariki nedeniyle başka ülkelere zorbalık yapmakta tereddüt etmeyen ABD kendi içindeki maske savaşına çözüm bulamıyor.

New York’u kaderine terk edip Tel Aviv için eli ayağı birbirine dolananların Türkiye’den yardım talebinde bulunmasına ne demeli? Rivayetlere bakılırsa Washington yönetimi elçilik vasıtasıyla ürün talep listesi göndermiş. Listenin ilk sırasında ne var peki?

Maske...

Sonrası eldiven, gözlük, ventilatör, antibiyotik, morfin, antiviral aşılar, alkol bazlı el ovma dezenfektanı diyerek uzayıp gidiyor.

İmdi...

  • Kimse “insani yardım” filan diyerek ABD’nin talebine olumlu karşılık vermeye kalkmasın. Çünkü vereceğimiz her türlü tıbbî malzeme, iyi biliyoruz ki New York’taki sıradan vatandaşa gitmeyecek. Siyonist rejimin askeri için kullanılacak. Filistinli kardeşlerimizi daha iyi vurabilsinler diye...