Türkiye büyüklüğünü bir kez daha ispatladı

Yurtdışında yaşayan Türkler, tedavilerinin ülkelerinde yapılması için Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın talimatıyla ülkelerine getirilmeye devam ediyor.
Yurtdışında yaşayan Türkler, tedavilerinin ülkelerinde yapılması için Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın talimatıyla ülkelerine getirilmeye devam ediyor.

Türkiye “korona salgını”yla içte ve dıştaki mücadelesine devam ediyor. Bugün geldiğimiz noktada günlük iyileşen hasta sayımız vaka sayısını geçmiş durumda. Yüksek vaka oranları karşısında sağlık sistemi yetersiz kalan başta Amerika ve İtalya gibi ülkelerde hastalar seçilerek tedavi ediliyor. Bu kapsamda yurtdışında yaşayan Türkler, tedavilerinin ülkelerinde yapılması için Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın talimatıyla ülkelerine getirilmeye devam ediyor. Sadece Türkler kendi ülkelerine dönmüyor, vatandaşlarımızı almak için kalkan uçaklar gideceği ülkenin vatandaşlarını da ülkelerine götürüyor. Etiyopya’da yaşayan, daha önce dergimiz editörlerinden olan Umut Çağrı Sarı, “korona salgını” nedeniyle yurtdışından getirilen Türklerden birisi. Onunla ülkeye dönüş sürecini ve Cibuti’deki korona salgınını konuştuk.

Halime Kirazlı

Umut, hoş geldin ve geçmiş olsun. Cibuti’den getirilen Türkler arasındaydın. Tahliye nasıl planlandı, neler oldu biraz anlatır mısın?

Etiyopya’da yaşayan, daha önce dergimiz editörlerinden Umut Çağrı Sarı
Etiyopya’da yaşayan, daha önce dergimiz editörlerinden Umut Çağrı Sarı

Cibuti'de yaklaşık 200 Türk yaşıyor. Bunların çoğu Türk işçiler. Amerikan üssünün alt yapı işlerini yürüten bir ihale almışlar. Bir kısmı uçuşlar kapanmadan önce yapılan uçuşla, ülkeye geri dönmüş. Kalanlar da iş yapamaz hâle gelince dönmek istemişler ve uçak talep etmişler. Daha sonra Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Ramazan ayından önce bütün Türkleri ülkemize getirelim” talimatını vermiş. 2 hafta önce tüm Türk vatandaşlarını büyükelçilikten aradılar. “Türkiye’ye gidecek bir uçak olacak yakında. Zamanını bilmiyoruz ama Cumhurbaşkanı Erdoğan herkesin ramazan ayından önce getirilmesi talimatını vermiş” dediler. Biz de ismimizi yazdırdık.

Virüsü Taşıyan İspanyalı Asker

Aslında sen Etiyopya’da yaşıyorsun. Nasıl oldu da Cibuti’den tahliye edildin?

Evet, normalde Etiyopya’daydım. Bir ay önce bir iş için gitmiştim Cibuti’ye. İşimizi bitirdik, tam döneceğiz uçuşlar kapandı. Mart’ın 3. haftası gibi Cibuti’de ilk vaka ortaya çıktı. Normalde o dönem Cibuti, ülkeye giriş çıkışı hava, kara, deniz her yerden kapatmıştı. Cibuti'de yabancı ülkelerin 5 tane askeri üssü var. O üslerdeki uçuşlar hâlâ devam ediyor. Bu üslerin çoğu Fransa, İtalya, İspanya gibi Avrupa ülkelerinin... Bu ülkeler korona ile mücadelede çok kayıp verdiler. İspanya’dan gelen bir asker, Cibuti’ye ilk korona vakasını getirmiş oldu. Onunla beraber tüm uçağı karantinaya aldılar. Daha sonra o kişiyi İspanya’ya geri gönderdiler.

Cibuti’de kalmak güvenli olmadığı için mi geldin?

Cibuti küçük bir yer. Çok fazla ortak alan var. Ortak alanlarda, çarşıda pazarda dolaşıyor askerler. Daha sonra da yayılıyor bu vakalar. Cibuti’nin sağlıkta tecrübesizliği nedeniyle de hastanede insanlar birbirine bulaştırıyor. 500 binlik ülkede vaka sayısı bine çıkıyor ve aşıyor. Tehlikenin boyutunu gördük ve bize bulaşma ihtimalinden endişe ederek ülkemize geldik.

Bizi Ancak Ülkemiz Tedavi Eder

Elçilik seni ardağında ne hissettin? Ülken dışında bir yerdesin ve ülken seni vatanına götürmek, tedavi etmek için uçak gönderiyor...

Karantinada verilen malzemeler
Karantinada verilen malzemeler

Etiyopya’da Meksikalı bir arkadaşım var Meksika büyükelçiliğinde çalışıyor. O kişi beni defalarca aradı, “Ben Meksika'ya gitmek istiyorum. Bir türlü uçak bulamıyorum. Türk Hava Yolları sefer yaparsa bana da haber verir misin” dedi. O arkadaşın durumunu gördükten sonra büyükelçiliğimizin bizi arayıp, tahliye edeceklerini haber etmesi bizi çok duygulandırdı. Cibuti’de de tehlikeli bir sürece giriyorduk zaten. Açıkçası ailemize yahut da sevdiklerimize Allah korusun bir şey olsa gelemeyecek, yanlarında olamayacak durumdaydık. Ailemizi göreceğimiz ve güvenli bir yerde tutulacağımız için sevinçliyiz. Hem hasta bile olsak ülkemizde rahatlıkla tedavi edilebileceğimizi biliyoruz.

Çok tartışılıyor, geldiğiniz uçakların parasını siz mi ödüyorsunuz?

Bu bir kurtarma operasyonu değil. Tabi sadece Türk vatandaşları için bu özel uçuş yapıldı. “İsteyen olursa, Türkiye’ye bir uçak gidecek, fiyatı da şu kadar” denildi. Biz yaklaşık 700 dolar civarı bir para ödedik.

Kaç kişi geldiniz?

THY uçağı gelirken Eritre hava sahasından gelecekti. Uçuşlar önceden ayarlandığı için Eritre makamlarının bundan haberi vardı. Uçak, Eritre hava sahasına girerken kabul edilmeyeceği söylenince, uçağımız geri dönerek Cidde’ye iniş yaptı. Bu iniş, bizim planlanan 15:30 uçuşumuzu değiştirdi. Yaklaşık 6-7 saat gecikmeli olarak uçağa bindik. Cibuti Havalimanından toplam 103 kişi bindik. Cibuti’den sonraki durağımız Somali oldu. Yaklaşık 100 kişi de Somali’den aldık. Oradan da direkt Türkiye’ye geldik. Bu uçak, Türkiye’den 47 tane Cibutiliyi yaklaşık 30 tane de Somaliliyi ülkesine getirdi. Bu kişilerin testlerini yapmışlar. Kendi ülkelerine kavuştular. Biz de 12-13 saatlik bir uçak yolculuğuyla ülkemize ulaşmış olduk.

Dışişlerinin İzniyle Tahliye Edildiler

Uçağınız nereye indi, yurtlara geçiş süreci nasıl oldu?

KYK yurdu
KYK yurdu

Kapadokya havalimanına indik. Pasaportlarımızı, bagajlarımızı dezenfekte ettiler. Ateşimizi ölçtüler. Kayıtlarımızı yaptılar, otobüslerle Hacı Bektaşi Veli Üniversitesinin yurtlarına naklettiler. Bir kısmımız Nevşehir’de, bir kısmımız da Niğde’ye gönderildi. Odada tek başımayım. Tüm imkânlar var. Her şey en ince ayrıntısına kadar düşünülmüş. Şahsî bakım ürünlerinden, genel temizlik ürünlerine, havlusundan terliğine kadar her imkân sağlanmış. Odaya kimse girmiyor. Her gün ateşimizi ölçüyorlar. Yemeklerimizi de kapının önündeki sandalyeye bırakıyorlar, gelince de haber ediyorlar.

Cibuti'deki Yunan vatandaşlarıyla aynı uçaktaydınız galiba...

Evet, o 3 Yunan vatandaşı Cibuti açıklarında iflas eden bir gemide çalışıyorlar. Yaklaşık 2 aydır o gemide kalıyorlarmış. Türkiye’nin Cibuti’ye sefer düzenleyeceğini öğreniyorlar. Kendi ülkeleri üzerinden bizim elçiliklerimize ulaşıyorlar. Cibuti büyükelçimiz de bu kişilerle ilgilenerek, Dışişleri Bakanlığı’nın da izniyle ülkeden tahliye ettiler.

Yunan Dışişleri bakanı da tweet atarak Cibuti makamlarına teşekkür etmiş. Oysa onları oradan getiren Türkiye’nin vatandaşlarını kurtarmak için gönderdiği uçak. Dışişleri bakanımız Mevlüt Çavuşoğlu da “İnsani görevimizi yaptık” diyerek bakanın tweetini alıntıladı. Onları da havalimanından alıp, İpsala sınır kapısına götürdüler. Türkiye’nin böyle bir durumda dünyanın farklı yerlerindeki vatandaşlarını tahliye etmesi çok güzel. Türkiye'nin ne kadar büyük bir ülke olduğunu bir kez daha kanıtlıyor.

14 gün sonra ne olacak?

Devlet evlerimize dönmemizi sağlayacak. Buradan uçuş düzenleyecek İstanbul’a, eğer uçuşlar açılır, yasaklar kalkarsa kendi imkânlarımızla gitmeye çalışacağız.