Tarihi misyonuna döndü
1400 yıllık İslam tarihinin büyük çoğunluğuna öncülük eden Türkiye’nin medeniyet birikimi böyle bir liderlik için en önemli referanstır ki Türkiye, Erdoğan’la birlikte bu öncülük misyonunu yeniden üstlenmiştir.
“Yirminci yüzyıl boyunca İslam ümmeti, kendisini içinde bulunduğu zor şartlardan ve aciz durumdan çıkaracak örnek bir liderlik arayışında bulundu. Bu arayışlar siyasi, ekonomik ve ilmi kalkınma cihetiyle Malezya, Pakistan ve Türkiye başta olmak üzere birçok örneği gündeme getirdi. Bu zaman zarfında dikkat çeken husus, İslam ümmetinin sınırlı sosyal hareketlere, fikri ve davet merkezli cemaatlere adeta rehin kalmasıydı.
Zira içerdeki ve dışardaki düşmanlar, Müslümanların devlet mekanizmalarına, karar verici kurumlara yaklaşmasına müsaade etmiyordu.
Ne zaman bu yönde bir teşebbüs ortaya çıksa binbir hile veya cebir yoluyla bu teşebbüs neticesizliğe mahkum ediliyordu. Israrcı olmanın faturası ağırdı. Ya bir askeri darbe, ya saçma sapan suçlamalarla içeri tıkılma veya kanuna uydurulmak suretiyle darağacı...
Bütün zorlu süreçleri beceriyle aşan örnek alınası lider, Allah-ü Teâlâ’nın yardımıyla Recep Tayyip Erdoğan olmuştur. Askeri rejimin vesayetini kırmayı başarmış, seküler zorbalığın tehlikeli labirentinden büyük bir hünerle çıkmayı başarmıştır. Türkiye, Erdoğan sayesinde tarihi misyonuna geri dönmüş ve İslam coğrafyasını temel değerler etrafında kenetlemeye başlamıştır. 1400 yıllık İslam tarihinin büyük çoğunluğuna öncülük eden Türkiye’nin medeniyet birikimi böyle bir liderlik için en önemli referanstır ki Türkiye, Erdoğan’la birlikte bu öncülük misyonunu yeniden üstlenmiştir.”