Seni yok sayacaklar sen daha çok var olacaksın!

Seni yok sayacaklar sen daha çok var olacaksın!
Seni yok sayacaklar sen daha çok var olacaksın!

Bayraktar TB3, TCG ANADOLU gemisine indi kalktı. Türk Deniz Kuvvetleri operasyonel anlamda hiçbir ülkenin donanmasında bulunmayan bir yeteneği elde etmek üzere.

19 Kasım 2024 günü Türk havacılık tarihinin en önemli olaylarından biri gerçekleşti. Baykar imzalı Bayraktar TB3, kısa pistli TCG ANADOLU gemisinden kalkış yapıp tekrar bu gemiye inmeyi başardı.

Çarpıcı gelişme dünyanın önde gelen savunma yayınlarında birbiri ardına analiz konusu olurken, TB3'ün görüntülerini izleyenler TCG ANADOLU'nun dünyanın ilk operasyonel SİHA gemisi olacağından bahsedip gururlandı; iki kişi hariç...

Emekli amiral Türker Ertürk, TCG ANADOLU'nun güvertesine test amaçlı iniş-kalkış gerçekleştiren TB3 için Baykar şirketinin Türk Deniz Kuvvetleri'ne kira ödeyip ödemediğini sorguladı.

Bayraktar TB3, TCG ANADOLU gemisine indi kalktı.
Bayraktar TB3, TCG ANADOLU gemisine indi kalktı.

Gazeteci Mehmet Tezkan ise TV canlı yayınında şöyle dedi: "TB3 gemiye inmiş kalkmış diyorlar. Ben 2023'ün nisan ayında Sarayburnu'na gittim, bu gemi oradaydı, üzerinde de İHA'lar duruyordu. Oraya nasıl indi onlar? Şimdi diyorlar ki, tarihî iniş... 1,5 sene önce zaten geminin üzerindeydi, ben gördüm."

Tezkan, 2023 yılı boyunca İstanbul ve İzmir'de TCG ANADOLU güvertesinde sergilenmış TB3 ile KIZILELMA'nın gemiye uçarak indiğini düşünedursun, Baykar 26 Kasım'da donanma SİHA'sının iki kez daha iniş kalkış yaptığını gösteren görüntüler paylaştı.

İlk uçuşunu Ekim 2023'te yapan TB3'ün sadece bir yıl içerisinde gemiye inmesi, Türk savunma-havacılık ihracatının 3'te 1'ini tek başına gerçekleştirmiş Baykar şirketinin proje geliştirme sürecindeki hızını gözler önüne serdi.

Harekât yarıçapı yaklaşık 1000 kilometre

TUSAŞ Motor Sanayii (TEI) üretimi PD170 motorundan güç alan TB3, yaklaşık 50 hava aracı konuşlandırma kapasitesine sahip ANADOLU gemisindeki temel platformlardan biri olacak.

KIZILELMA, ANKA-3, KALKAN DİHA ve HÜRJET'le birlikte donanma görevi yürütecek TB3, Türkiye'nin deniz havacılığına en üst yetenekle girmesini sağladı. Çünkü ne bir amfibi hücum gemisinden ne de uçak gemisinden bu boyutta bir insansız aracı uçurarak bunu operasyonel görev için kullanan bir ülke henüz yok.

Gemiden kalkış yaptıktan sonra 24 saatten fazla kesintisiz uçabilen Bayraktar TB3, 1900 kilometrelik seyir menziliyle Türk savaş gemilerine son derece önemli stratejik üstünlük sağlayacak. TB3'ün menzili ona 950 kilometreye karşılık gelen harekât yarıçapı sunuyor. Yani SİHA, gemiden kalkıp 950 kilometre uzakta operasyon icra ettikten sonra tekrar gemiye dönebiliyor.

TB3, keşif/istihbarat göreviyle uçtuğunda TCG ANADOLU ve çevresindeki görev grubunun seyir güvenliğini yüzlerce kilometre uzaktan sağlayabilecek. Aynı anda bir filo (6 tane) havada olduğu takdirde gemilere tüm yönlerden istihbarat akabilir.

Donanma havacılığında 'erken uyarı' uçağı işlevi de görecek TB3, seyir esnasında 'temiz deniz resmi' sağlanması gibi paha biçilmez bir veriyi uydular vasıtasıyla komuta merkezine aktaracak. Yani bu SİHA'lar açık denizlerde donanmanın keskin gözleri olacak. 'Sonobuoy' cihazlarını denize bırakabilir hale geldiğinde ise TB3'ün denizaltı avcılığında bile kullanılma ihtimali mevcut.

Hülâsâ, Türk donanması henüz başka bir ülkede bulunmayan stratejik bir kabiliyete kavuştu. Düşünün ki 80 kilometreden hedef teşhisi yapabilen ASELFLIR-500 elektro-optik kamerayla mücehhez böyle bir yetenek, füze yüklü silahlı insansız deniz araçlarıyla (SİDA) aynı ağ üzerinde birbiriyle konuşarak deniz hârekatı icra edecek. Gerektiğinde Türk SİHA'sı hedeflerini millî mühimmatlarla vuracak.

Birileri bunu ısrarla görmek istemese de İslâm ümmetine umut olan bereketli nehir, yatağında akmaya devam ediyor. Bu ülkeye kazandırdıklarıyla gelecek nesillerin roman ve filmlere konu edeceği Baykar Yönetim Kurulu Başkanı Selçuk Bayraktar, Türk donanmasına 'millî deniz havacılığını' armağan olarak sunan gelişmenin hemen öncesinde Diriliş şairi Sezai Karakoç'u ölüm yıldönümünde şu dizeyle anıyordu:

"Seni yok sayacaklar, sen daha çok var olacaksın."

  • F-35 belâsından ne yazık ki kurtulamadık
  • Millî Savunma Bakanı Yaşar Güler, 26 Kasım 2024 akşamı TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu'nda milletvekillerinin soruları ve eleştirilerini cevaplarken gündemi değiştiren bilgiler verdi.
  • Türkiye'nin ABD ile bir süredir sadece F-16 değil F-35 pazarlığı da yaptığını, Amerikalıların bu uçakları Ankara'ya satmak için ısrarcı olduğunu, hatta S-400 hava savunma sisteminin İncirlik Üssü'ndeki bir depoda tutulması fikrinden bile vazgeçildiğini Güler'in açıklamalarından öğrendik.
  • Özetle Yaşar Güler şöyle dedi:
  • -F-35'leri almak için ABD'ye teklifimizi yeniden ilettik.
  • -F-35'te üretim payımızın bize geri verilmesini istiyoruz, bunda ısrarcıyız.
  • -Amerikalılar F-35 konusunda KAAN'ı yaptığımızı, uçtuğunu görünce düşünceleri değişti. Kendileri de F-35 verebileceklerini ifade ediyorlar.
  • -79 adet F-16 modernizasyon kiti alımından vazgeçtik. Modernizasyonu TUSAŞ yapacak. Onlara devrettik.
  • -40 adet F-16 Blok-70 ve özellikli mühimmatlar alınack.
  • -F-16 için 1,4 milyar dolar ödeme yapıldı.
  • -21 milyar dolar olarak hesaplanan toplam fatura 6,5-7 milyar dolara iniyor.
  • Kaynaklar, Ankara-Washington hattında tartışılan konular arasında şu meşhur 'hangar kirası'nın da bulunduğunu kaydediyor. Türk Hava Kuvvetleri için üretilen 6 adet F-35A tipi savaş uçağı, programdan çıkarılan Türkiye'ye teslim edilmemiş ve uçakların ABD envanterine dahil edileceği söylenmişti. O uçakların hiçbir zaman Amerikan Hava Kuvvetleri'ne devredilmediği anlaşıldı. Yani muhtemel bir uzlaşma halinde zaten hazır durumda olan 6 uçak, TR-3 güncelleme paketi yüklenerek Malatya Erhaç Hava Üssü'ne gönderilecek.
  • Üzerinde Türk bayrağı peçi bulunan F-35'ler yıllardır Lockheed Martin hangarında âtıl durumda bekleyip yer kapladığı için Amerikalılar Ankara ile temaslarında zaman zaman hangar kirasını gündeme getiriyordu.
  • ABD'ye F-35'ler için daha önce ödenmiş 1,4 milyar doların 6 uçak ve sonrasında alınacak ek uçakların parasını, aynı zamanda hangar kirasını da karşılaması bekleniyor. Türkiye'nin alacağı F-35'lerin sayısı henüz netleşmese de tahminler alımın 20 ilâ 40 arasında olacağı yönünde.
  • Avrupa'nın en büyük filosu olabilir
  • F-35 ve F-16 alımına ilişkin son gelişmeler yakın geleceğe dair yeni bir tablonun hasıl olmasını sağladı. Henüz anlaşmalar yapılmadı, uçaklar da gelmedi ve soykırımcı Amerikalılara hiçbir şekilde güven olmaz; lakin kâğıt üstündeki satın alım planları gerçeğe dönüşür ve yerlî-millî imkânlarla yürütülen modernizasyon projeleri de başarılırsa 2030'ların başı itibariyle Türk Hava Kuvvetleri'nde şöyle bir envanter oluşacak:
  • - ÖZGÜR-2 Projesi çerçevesinde her birine AESA radar, elektronik harp suiti ve millî kokpit eklenmiş Blok-70 Viper düzeyinde 230 adet F-16...
  • - Amerika'da üretilmiş yahut lisans anlaşmasıyla Eskişehir'de montajlanmış Blok-70 Viper seviyesi 40 adet F-16...
  • - AESA radarlı ve elektronik harp suitli Tranche-4 varyantı 40 adet Eurofighter Typhoon...
  • - TechRefresh-3 paketine yükseltilmiş 20 (yahut 40) adet F-35A... (Talep listesinde gemiden kalkışa imkân veren F-35B modelinin de bulunduğu ileri sürülüyor.)
  • - Blok-10 ve Blok-20 seviyelerinde 40 adet ve daha fazla sayıda Millî Muharip Uçak KAAN...
  • - Taarruzî amaçlı üretilmiş ve AESA radar entegreli 50'den fazla HÜRJET...
  • Harbe hazır durumda 500'den fazla insanlı uçağa işaret eden böyle bir varlık şüphesiz Türkiye'yi Avrupa'nın en büyük hava filosuna sahip ülkesi yapacaktır. Üstelik bu listeye hafif eğitim-taarruz uçağı HÜRKUŞ, insansız hayalet uçaklar KIZILELMA ile ANKA-3 ve çeşitli tipte yüzlerce SİHA dahil edilmedi.

Yorumunuzu yazın, tartışmaya katılın!

YORUMLAR
Sırala :

Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım