Rusya-Ermenistan ilişkileri kopma noktasında
Mart ayının ortasında NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg, Erivan’da Başbakan Nikol Paşinyan ile bir araya geldi. Paşinyan, Ermenistan'ın NATO ve ittifak üyesi bazı ülkelerle işbirliğini genişletmekle ilgilendiğini dile getirerek, Erivan'ın, NATO işbirliğinin yeni formatı olan "özelleştirilmiş ortaklık programının" kısa sürede onaylanmasını ümit ettiğini ifade etti. Ermenistan Meclis Başkanı Alen Simonyan da Ermenistan'ın her zaman AB’ye katılmaya çalıştığını ancak "başka bir sisteme sürüklendiğini" söyledi.
Uzun bir süredir Rusya ile Ermenistan ilişkilerinde soğuk rüzgârlar esiyor. İkinci Karabağ Savaşı sırasında Ermenistan yönetiminin ve Ermenilerin Rusya’dan beklentileri boşa çıktıktan sonra savaş sonrası bu beklentiler kızgınlığa dönüştü.
‘Ruslar bizi aldattılar’
“Eğer müttefik dediğimiz Rusya bizi savunmayacaksa, Ermenistan’daki Rus askerî üssü bizi korumayacaksa o zaman biz neden Rusya’ya bağımlı kalalım” minvalindeki serzenişler, Ermeni yönetimi tarafından seslendirilmeye başladı.
Ermenistan Meclis Başkanı Alen Simonyan Nisan ayının ortasında yaptığı açıklamada Rusya’yı işaret ederek şunları söyledi: “Bir dostumuz, bir müttefikimiz, onların deyimiyle bir ağabeyimiz vardı. Ancak bizi koruma zamanı geldiğinde en basit tabiriyle bizi yalnız bıraktı, hatta her şeyin onun bilgisi dâhilinde gerçekleştiği söylenebilir. Defalarca aldatıldık ve daha sonra bizi belirli bir durumda “kurtarmak” ve Ermenistan devletine kelepçe vurmak için bizi yeni bir savaşa sürüklemeye çalıştılar.”
Son birkaç ayda Ermenistan-Rusya ilişkilerini kopma noktasına getiren çok önemli açıklamalar yapıldı.
Ermenistan KGAÖ üyeliğini dondurdu
Ermenistan Başbakanı Nikol Paşinyan, 23 Şubat’ta Ermenistan'ın Rusya liderliğindeki Kolektif Güvenlik Anlaşması Örgütü'ne üyeliğini dondurduğunu açıkladı. KGAÖ'nün Ermenistan için başarısız olduğunu ifade eden Paşinyan, "Kolektif Güvenlik Anlaşması, Ermenistan açısından özellikle 2021 ve 2022 yıllarında hedeflerine ulaşamadı. Bunu görmezden gelemezdik. Artık pratik anlamda bu anlaşmaya üyeliğimizi dondurduk" dedi.
Paşinyan’ın bu açıklamasından 6 ay önce ise Rusya Dışişleri Bakanlığı, “Washington ve Brüksel’in Ermenistan'ı KGAÖ'den çıkartmaya, NATO ile iş birliğini hızlandırmaya çalıştığını” ifade eden bir açıklama yayınlamıştı.
‘Ruslar taleplerimize cevap vermiyor’
Mart başında Ermenistan Güvenlik Konseyi Sekreteri Armen Grigoryan, Rusya’nın Ermenistan’ın taleplerine cevap vermediğini ifade ederek neden Batılı ülkelerle işbirliğine girdiklerini açıkladı.
“2020 yılında Ermenistan’ın askerî-teknik iş birliğinin tamamını Rusya ile yapıyorduk. Ocak 2021’den bugüne kadar çeşitli ülkelerle milyarlarca dolar değerinde sözleşmeler imzaladık ama Rusya’nın bunların içindeki payı yüzde 10’un altında. Üstelik Ukrayna’daki savaştan dolayı talep ettiklerimizi bile bir senedir teslim edemiyorlar” diyen Grigoryan, bunun Rusya’nın tercihi olduğunu ve bu sebepten ortaklarını çeşitlendirip Hindistan, Fransa ve çeşitli AB ülkeleri ile çalışmak durumunda kaldıklarını ifade etti.
Mir kartı durduruldu
Ermeni bankaları 29 Mart günü, Ukrayna'yı işgali sonrası Moskova'ya uygulanan Batı yaptırımları nedeniyle Rusya’nın Mir ödeme kartlarıyla yapılan işlemleri durduracaklarını açıkladı.
Ruslara muhafız resti
Ermenistan, Erivan’daki Zvartnots Uluslararası Havalimanı’nda artık Rus sınır muhafızlarına ihtiyaç duymadığını açıkladı. Rusya, Ermenistan'ın Türkiye ve İran sınırı boyunca sınır muhafızlarının konuşlandırıldığı 1992 tarihli bir anlaşmadan bu yana Erivan'ın havaalanındaki sınır kontrolünden sorumluydu.
ABD’li askerî eğitmenler Ermenistan’da
Ermenistan ile ABD arasında savunma alanında işbirliği kapsamında 1 Nisan'da ABD'den bir grup Amerikalı eğitmen Ermenistan'ı ziyaret etti. Ermenistan Savunma Bakanlığı bunun halkla ilişkiler ve iletişim alanında alışverişte bulunmaya yönelik bir girişim olduğunu belirtti.
AB ve ABD ile üçlü toplantı
5 Nisan’da Brüksel'de Ermenistan Başbakanı Nikol Paşinyan, Avrupa Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen ve ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken arasında üçlü bir toplantı gerçekleşti. AB ve ABD'den Ermenistan'a destek açıklamaları geldi. Görüşmeyle ilgili Rusya’dan “Ermenistan, kolektif Batı'nın son derece tehlikeli planlarının uygulanmasına alet ediliyor” açıklaması yapıldı. Türkiye ve Azerbaycan’dan da bu görüşmeyle ilgili benzer tepkiler geldi.
Ermenistan’ın AB ve NATO çıkışı
Mart ayının ortasında NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg, Erivan’da Başbakan Nikol Paşinyan ile bir araya geldi. Paşinyan, Ermenistan'ın NATO ve ittifak üyesi bazı ülkelerle işbirliğini genişletmekle ilgilendiğini dile getirerek, Erivan'ın, NATO işbirliğinin yeni formatı olan "özelleştirilmiş ortaklık programının" kısa sürede onaylanmasını ümit ettiğini ifade etti.
Ermenistan Meclis Başkanı Alen Simonyan da Ermenistan'ın her zaman Avrupa Birliği'ne (AB) katılmaya çalıştığını ancak "başka bir sisteme sürüklendiğini" söyledi. “Ermenistan, Avrupa demokratik sisteminin taşıyıcısıdır. Bizim için AB üyeliğine aday statüsünü almak, izlememiz gereken en doğru ve arzu edilen seçenektir” diyen Simonyan, bunun en kısa sürede gerçekleşmesi için çalıştıklarını da sözlerine ilave etti.
- Rus barış gücü bölgeden çekiliyor
- Ermenistan’dan Rusya karşıtı açıklamalar ve Batı’ya yönelik adımların atıldığı bir zamanda Rusya 2025’e kadar bölgede kalması öngörülen “Barış Gücü”nü âni bir kararla Karabağ’dan çekmeye başladı. Yüzlerce asker ve ekipmandan oluşan konvoylar Karabağ’dan çıkarak Dağıstan üzerinden Rusya’ya giriş yapmaya başladı.
- Rusya bu kararın Azerbaycan yönetimiyle birlikte alındığını ifade ederek bunun gayet normal bir adım olduğunu açıkladı. Rus Barış Gücü, Karabağ’dan ayrıldığı bir dönemde Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev Moskova’yı ziyaret ederek Putin’le bir görüşme yaptı. Görüşmenin içeriğinin ekonomik ve siyâsî işbirliği alanında gerçekleştiği belirtilse de kapalı kapılar ardında nelerin konuşulduğuyla ilgili çeşitli iddialar dillendirildi.
- Rus barış gücü’nün bölgeden ayrılması ne anlama geliyor?
- Azerbaycan, Ermenistan ve Rusya arasında 10 Kasım 2020'de imzalanan ateşkes antlaşması uyarınca Rusya, bölgeye Rusya Kara Kuvvetleri'nin 15. Ayrı Motorlu Tüfek Tugayı tarafından 1960 askerden oluşan ama gerçekte çok daha fazla askerden oluşan bir barışı koruma birliğini Karabağ’a sevk etti.
- Hankendi yakınlarında bulunan barış gücü birlikleri için “Dağlık Karabağ”daki temas hattı ve Laçın Koridoru boyunca gözlem noktaları kuruldu. Rus barış koruma birliğinin görevi Karabağ’da Ermenilerle Azerbaycanlılar arasındaki temas hattında görev yapıp olası çatışmaları engellemekti.
- Azerbaycan tarafının 19 Eylül 2023’de Ermenilerin işgali altında bulunan, başta Hankendi olmakla işgal altında bulunan tüm arazileri özgürleştirmesinden sonra bölgede Rusların varlığına ihtiyaç duyulmadı.
- 2025 yılının Kasım ayına kadar kalmaları beklenen Rus barış koruma birliğinin zamanından önce bölgeden ayrılması çok da sürpriz sayılmadı. Azerbaycan tarafı bir süredir bölgede Ermenilerin kalmadığını, olası bir çatışma ortamının da artık bittiğini ifade ederek Rusların bölgeden ayrılması konusunda demeçler veriyordu.
- Ermenistan açısından da Rusların bölgede kalıp kalmaması bir anlam ifade etmiyordu zaten. Ermeni siyaset uzmanı Jonny Melikyan, Rus medyasına Ermenistan açısından durumu özetleyen çok net bir açıklama yaptı: “Artsakh yok, Ermeni yok, kimi koruyacaksınız?”
- Ermenistan’a açık mesaj
- Rusların zamanından önce bölgeden çekilmesi sürpriz sayılmasa da bu adımın Rusya’nın Ermenistan’a verdiği bir mesaj olduğunu da ifade etmek gerekir. Bir nevi “Ruslara itaat etme karşılığında Ermenileri koruma” görevi üstlenen Karabağ’daki Rus birlikleri, Ermeni tarafının “itaatsizliği” nedeniyle bölgeden çekiliyor da diyebiliriz.
- Ruslar, Ermenilere açık bir şekilde “Azerbaycan’la sorunlarınızı kendi aranızda halledin” mesajı da verdi diyebiliriz. Bu durumda 2020’de imzalanan üçlü antlaşma içerisinde yer alan ve bir türlü çözüme kavuşturulamayan Zengezur Koridoru meselesi de “güç kullanım” yoluyla çözülebilir. Azerbaycan tarafının bu konuda nasıl bir adım atacağı henüz netleşmemiş olsa da böyle bir durumda Rusya’nın inisiyatif almayacağını şimdiden kestirmek zor değil.
- Ruslar tamamen çekiliyor mu?
- İlk bakışta Rusya’nın Güney Kafkasya’yı sanki kendi kaderine bırakmış gibi bir hava oluşmuş olabilir ama tarihe baktığımızda Rusların Kafkasya’dan öylesine çekip gidecek bir devlet anlayışına sahip olmadıklarını da ifade edebiliriz. Sadece Ukrayna Savaşı, Orta Doğu’daki gerginlikler ve buna benzer birçok sebepten dolayı Ruslar da bölgede farklı bir siyaset türü deneyecekler.
- Komünist ideolojinin ürettiği bölge siyaseti gelenekleri SSCB dağıldıktan sonra uzun süre Rus devleti tarafından devam ettirildi. Ama bölge ve dünyadaki hızlı değişim yeni bir siyaset tasarımına ihtiyaç duyuyor.
‘Sorun çözücülük’ bitiyor
Ruslar, Sovyetlerden beri bilinçli şekilde çatışma alanları oluşturup bu çatışmaları kontrol etme siyasetini uzun süre sürdürdüler. “Dağlık Karabağ” sorunu, Orta Asya’daki sınır anlaşmazlıkları ve anklavlar konusu, Rusların kendilerinin yaratıp daha sonra “sorun çözücü” olarak bölgeye nüfuz etmesini gerektiriyordu.
Azerbaycan kendi sorununu kendisi çözerek Rusların bölgedeki “çatışma çözen” rolünü ortadan kaldırmış oldu. Ukrayna Savaşı’nın da etkisiyle Orta Asya Cumhuriyetleri de sınır anlaşmazlıklarını kendi aralarında çözüp olası çatışmaların önüne geçmiş oldular. Böylece hem Kafkasya’da hem de Orta Asya’da Rusların “ağabey” görevi neredeyse minimuma indirildi. Böyle bir durumda Rus siyaset yapıcıların bölgede nüfuzlarını devam ettirmek için nasıl bir yol izleyecekleri merak ediliyor.