PKK Partilerinin Tarihçesi
HEP kapandı DEP kuruldu, DEP kapandı HADEP kuruldu, HADEP kapandı DEHAP kuruldu, DEHAP kapandı DTP kuruldu, DTP kapandı BDP kuruldu, BDP kapandı HDP kuruldu ve bugün geldiğimiz noktada HDP’nin kapatılması konuşuluyor. Mesele parti kapatmak olmamalı. Terörle iltisaklı hiç kimse bir daha bu ülkede siyaset yapamamalı.
Bugün Millet İttifakı’nın bel kemiğini oluşturan, ittifaktaki diğer ortaklarına “Bizim sayemizde Meclis’e girdiniz, haddinizi bilin” diyen Halkların Demokratik Partisi (HDP), her ne kadar 2012 yılında kurulmuş olsa da bu özgüveni aslında köklü tarihinden alıyor.
- 2009 yılında Mit Müsteşarı ve üst düzey yetkililer Oslo’da PKK’nın Avrupa’daki yöneticileriyle görüşmüş ve 2012’de adı konan ‘Çözüm Süreci’ resmen başlamıştı. Buradaki ‘çözüm’ ifadesi, PKK terörüne bulunacak çözümü ifade ediyordu ve devlet, tarihinde ilk defa askeri olmayan bir çözümü de alternatif olarak kullanmaya karar vermişti. O günlerde HDP’nin kurulmasına daha 5 yıl, PKK’yı temsil eden DTP’nin kapatılmasına ise sadece birkaç ay vardı.
Çözüm sürecinin ülkenin en büyük gündemi olduğu 2012’nin 15 Ekim’inde HDP resmen kuruldu. İlk kurucuları Yavuz Önen ve Fatma Gök’tü. 2013 kongresinde Sebahat Tuncel ve Ertuğrul Kürkçü eş başkan oldular. Partinin bugünkü çizgisine geliş sürecini ise, 22 Haziran 2014'teki kongrede eş başkan seçilen Figen Yüksekdağ ve Selahattin Demirtaş tamamladı.
BDP
HDP ilk kurulduğunda çok da ciddiye alınan bir parti değildi. Çünkü selefi BDP (Barış ve Demokrasi Partisi) henüz hayattaydı ve Çözüm Süreci’nde PKK kanadını onlar temsil ediyordu. Kandil ve İmralı görüşmelerine gidecek PKK temsilcileri bu parti içinden seçiliyordu.
- Fakat 2014 yılına gelindiğinde, BDP’nin kendini bir anda fesh etmeye karar vermesiyle, HDP siyaset arenasında PKK’nın en büyük temsilcisi konumuna geldi ve Selahattin Demirtaş’ın yıldızı da parlatılmaya başladı. Aslında Demirtaş, 2012’de HDP’nin kurulmasından 1 ay sonra Mardin’deki bir mitingde “Apo’nun heykelini dikeceğiz heykelini” diye devlete meydan okuduğunda zaten nasıl bir yıldız olacağının da sinyalini vermişti.
Demirtaş, HDP kurulmadan önce Barış ve Demokrasi Partisi’nin (BDP) Genel Başkanlığını yapmıştı. BDP, HDP’nin selefiydi ve 2008 yılında kurulmuştu ve 2014 yılında tüm kadrolarıyla HDP’ye katılana kadar PKK’nın sözcülüğünü yaptı. Demirtaş ise son 4 yılında partinin Genel Başkanıydı. 6 yıl boyunca PKK’nın Mecliste temsilciliğini yapan BDP’nin 2008’deki kuruluş gayesi ise, kendinden önce kurulan ve hakkında kapatma davası açılan DTP’nin yedeği olmaktı.
DTP
Demokratik Toplum Partisi (DTP), 2005 yılında PKK’nın siyasi kanadı olarak kuruldu. Bu özelliğini de hiç gizlemedi. Hatta daha kurulurken terör örgütünün ‘dağ kadrosuna’ özel bir önem verdiğini gösterdi. Selahattin Demirtaş’ın halen dağ kadrosunda terör faaliyetleri yürüten ağabeyi Nurettin Demirtaş, DTP’nin en etkili ismiydi. 2004’te hapisten çıkan Nurettin Demirtaş, 2007’de önce genel başkan yardımcılığına ardından da genel başkanlığa getirildi. O sırada 34 yaşında olan Selahattin Demirtaş ise partide Grup Başkanvekili yapıldı. Aynı yıl, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı DTP’nin kapatılması için dava açtı.
DTP, 2 yıllık yargılama süresinin sonunda 11 Aralık 2009’da kapatıldı. Ahmet Türk dahil 37 kişiye 5 yıl siyaset yasağı getirildi.
DEHAP
PKK’nın ‘esas partilerinin’ kapatılma ihtimaline karşı kurduğu bir diğer parti de Demokratik Halk Partisi’ydi (DEHAP). 1997 yılında HADEP’in kapatılmasına karşı önlem olarak kurulmuş, kapatma gerçekleşince 2002 yıllında kendini aktif hale getirmişti. DEHAP, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın AK Parti ile girdiği ilk seçimde karşısına çıkan ilk PKK partisi olma özelliği taşıyordu. 3 Kasım seçimlerinde yüzde 6.25 oranında oy alabilmişti. BDP’nin kendini HDP için feda etmesi gibi DEHAP da DTP için 2005 yılında kendini feshetti.
HADEP
Halkın Demokrasi Partisi (HADEP) de ‘yedek lastik’ mantığıyla kurulmuş bir partiydi. Kendinden öncekiler gibi PKK tarafından kurulmuştu ve diğerleri kapatıldığında aktif hale getirilmek için hazırda bekliyordu.
Fakat bu kez partinin kuruluşu son ana bırakılmıştı. HADEP’in 11 Mayıs 1994 yılında kurulmasından sadece 1 ay sonra, Anayasa Mahkemesi tarafından selefi DEP’in kapatılmasına karar verilmişti.
Fakat HADEP’in ömrü de uzun olmadı. 1995 ve 1999 genel seçimleri ile 1999 yerel seçimlerine giren parti, her seferinde yüzde 4 oranında oy alabildi. 2003 tarihinde Anayasa Mahkemesi tarafından kapatıldı. Genel Başkanı Murat Bozlak da dahil olmak üzere 46 HADEP'liye de beş yıl siyaset yasağı getirildi.
DEP
Terör örgütü PKK’nın en kanlı katliamlarını gerçekleştirdiği 90’lı yıllarında, örgüt adına Meclis’i işgal eden iki partiden biri de Demokrasi Partisi’ydi. 1991 yılında kurulan DEP, PKK’nın kurduğu partiler arasında kanlı yüzünü gizlemek için adına ‘demokrasi’ kelimesini ekleyen ilk partiydi.
DEP de bir ‘yedek parti’ olarak kurulmuştu. Selefi HEP 1993’te kapatıldığında, bu partideki tüm vekiller DEP’e geçti. Fakat 3 Mart 1994'te DEP'li milletvekillerinin dokunulmazlığı kaldırıldı ve 17 Mart 1994'te tutuklanarak cezaevine konuldular.
DEP’in ömrü de uzun olmadı ve 16 Haziran 1994 tarihinde Anayasa Mahkemesi tarafından kapatıldı. HEP’ten DEP’e geçen partililer, DEP’in kapatılmasıyla HADEP’e geçtiler.
HEP
PKK’nın henüz ‘demokrasi’ kelimesinin kendisi için daha kullanışlı olacağı talimatını almadan önce kurulan Halkın Emek Partisi (HEP), PKK’nın da Meclis’teki ilk partisiydi. Fakat onun kuruluşu, kendinden sonrakilerin kuruluşundan çok farklıydı. Terör örgütü PKK Türkiye’de ilk defa siyasi arenayı kullanmaya karar vermişti ve Meclis’e girebilmesi için bir ‘Truva atı’na ihtiyaç duyuyordu.
PKK’nın Truva atı CHP
Ve o günlerin ‘Truva atı’ da, bugün Türkiye’deki terör örgütü temsilcileriyle ittifak kuran CHP’den başkası değildi.
- 12 Eylül darbesiyle CHP kapatılmış, pek çok yöneticisine yasak getirilmişti. Fakat Kemalistler ve eski CHP’lilerin siyasetten uzak kalmaya niyeti yoktu. Bu amaçla iki farklı parti kuruldu. Gerçek Kemalistler ve CHP’nin asıl ruhunu yaşatmak isteyenler Erdal İnönü başkanlığında Sosyal Demokrasi Partisi’ni (SODEP) geri kalanlar ise Halkçı Parti’yi kurmuştu. İki parti 1985’te birleşerek Sosyaldemokrat Halkçı Parti’yi (SHP) kurdu ve İnönü partinin Genel Başkanı seçildi.
SHP, CHP’nin devamı olarak kurulmuştu, ambleminde 6 ok vardı ve Kemalizm’in kalesi olduğu iddiasındaydı. Fakat nasıl olmuşsa, onunla aynı yıl kurulan terör örgütü PKK’nın kadroları, bu Kemalizm kalesine sızmayı başarmıştı.
Hatta Ekim 1989’da Paris’te düzenlenen "Kürt Ulusal Kimliği ve İnsan Hakları" konulu bir konferansa SHP’nin 7 milletvekili de katılmıştı. Kemalist SHP hemen harekete geçti ve aralarında Ahmet Türk’ün de olduğu bu vekilleri partiden ihraç etti.
PKK’lı isimler, SHP listesinden milletvekili yapıldı
Fakat bu ihraçlar partiyi karıştırdı. Aralarında Kemal Anadol ve Aydın Güven Gürkan gibi ‘radikal Kemalistlerin’ de olduğu 11 milletvekili ihraçları protesto etmek için partiden istifa etti. Aralarında istifacı 10 milletvekilin de olduğu SHP’liler, 7 Haziran 1990’da tarihinde Halkın Emek Partisi’ni (HEP) resmen kurdu. Partinin kurucuları arasında Ahmet Türk ve Arif Sağ da vardı.
Meclis’e girmek için ‘Truva atı’ arayışı da bu dönemde başladı. Çünkü 4 ay sonra seçim vardı ve HEP’in Meclis’e girme ihtimali yoktu. ‘Kürtçülük’ yaptığı için tüm kadroyu ihraç eden SHP, işte tam da bu sıkıntılı zamanda devreye girdi ve daha önce ihraç ettiği isimlere kadrolarını açtı. PKK’nın 20 Ekim 1991 tarihinde Meclise giren ilk kadrosundaki 21 milletvekili, seçim barajı engelini aşmak için SHP kadrolarından seçime girdi. Ve böylece CHP (o zamanki adıyla SHP), PKK’yı Meclis’e sokan parti olarak tarihe geçti.
O gün meclise’e girenler bugün kırmızı listede
SHP’nin 1991’de Meclis’e soktuğu 21 isim arasında Hatip Dicle, Leyla Zana, Ahmet Türk, Sırrı Sakık, Zübeyir Aydar (PKK-Kongra-Gel başkanı, Terör Örgütü Avrupa yöneticilerinden ve kırmızı listede 10 milyon lira ödülle aranan terörist) Remzi Kartal (PKK’nın Avrupa sorumlusu ve kırmızı listede10 milyon lira ödülle aranan terörist) de vardı. Tüm bu isimler, SHP listelerinden Meclise sokuldu.
Böyle bir listenin Meclis’te rahat durması kolay değildi. PKK’nın dağ kadrosundan daha fazla şiddet yanlısı olan HEP, 14 Temmuz 1993'te Anayasa Mahkemesi tarafından kapatıldı. Fakat CHP sayesinde bir kere Meclis’e giren PKK, bu lüksü bir daha bırakmaya niyetli değildi. Büyük bir şans eseri Yargıtay savcısı HEP hakkında kapatma davası açmadan 2 gün önce 18 HEP milletvekili partisinden istifa ederek DEP’e katılmıştı. Ve bu sayede milletvekilliklerinin düşmesi de böylece mümkün olmadı.
Kimse teröre yardım ve yataklık yapamasın
HEP kapandı DEP kuruldu, DEP kapandı HADEP kuruldu, HADEP kapandı DEHAP kuruldu, DEHAP kapandı DTP kuruldu, DTP kapandı BDP kuruldu, BDP kapandı HDP kuruldu ve bugün geldiğimiz noktada HDP’nin kapatılması konuşuluyor.
PKK’nın meclise girip bu günlere geldiği süreç gösteriyor ki, mesele parti kapatmak olmamalı. Terörle iltisaklı hiç kimse bir daha bu ülkede siyaset yapamamalı. Ne CHP, ne de başka bir parti, terör unsurlarını meclise taşıma gücünü kendinde bulamamalı. PKK siyasetine arka çıkan bütün partiler, “teröre yardım ve yataklık” yapmanın neye mal olduğunu bilip, ona göre hizalanmalı. Buna uygun kanuni düzenlemenin acil bir şekilde yapılması gerekiyor.