Özgür Kürdistan ve sözde büyük İsrail haritası üzerine

Özgür Kürdistan ve sözde büyük İsrail haritası üzerine
Özgür Kürdistan ve sözde büyük İsrail haritası üzerine

İsrail “Kürt Yahudisi” kavramını Vadedilmiş Topraklar: Arz-ı Mev‘ûd arzusuna ulaşmak için bir silah olarak kullanıyor. Oysa bu kavram algı amaçlı üretilmiş ve doğru da değil. Doğrusu "Kürdistanlı Yahudiler" veya "Kürtleşmiş Yahudiler" kavramı olmalıdır. Nitekim Yahudiler İngiltere’de İngiliz, Fransa’da Fransız, Amerika’da Amerikan, Türkiye’de Türk, Kürtlerin arasında da Kürt’türler.

Geçtiğimiz haftalarda baş terörist netanyahunun kendisi gibi şeytan oğlu yair tarafından Instagramdaki hesabından “Özgür Kürdistan” başlığı altında Arz-ı Mev‘ûd’u kapsayan sözde büyük İsrail haritası paylaşıldı. Üstüne üstlük bir İsrail askerinin kolunda yine sözde Arz-ı Mev‘ûd’u simgeleyen bir harita görüntülenince bu durum hem dünya basınında hem de bizde yankılandı.

Çünkü bu harita, içinde Amman, Beyrut, Bağdat, Şam ve Suudi Arabistan ve Türkiye dâhil 7 ülkenin bulunduğu ve İsrailin alçak emellerini açığa çıkaran sözde büyük İsrail haritasıydı.

İsrail Kürdistan ile neden ilgileniyor?

İsrail, Kürdistan ile niçin bu denli alâkadar? Dr. Sinan Marufoğlu’nun “Osmanlı Döneminde Kuzey Irak 1831-1914” isimli kitabında: “Yahudilik dininin bölgeye gelişi, M.Ö 7'nci yüzyılın sonlarında ve 6'ncı yüzyılın başlarında, Babil Kralı Nabukadnassar tarafından Filistin topraklarında bulunan -azgın- Yahudilerin esir alınması ve Irak topraklarına sürülmesi üzerine, Irak halkı ve dolayısıyla kuzey bölge halkı arasına Yahudilik dini girmiş ve zaman içerisinde Kürt halkının bir kısmı bu dini benimsemiş” deniyor.

Yahudilik dini benimsendiğinde Salum Barzani gibi haham ve Yahudi liderler yetişti. Hatta Musul’da bulunan Salum Barzani’nin 1855 senesinde bir Müslümana hakaret etmesi üzerine, açılan hukuki dava sonucu, önce Dersaadet’e, oradan da Selanik'e sürülmesine karar verildi. “Haham'ın Selanik havasından rahatsız olduğu, uyum sıkıntısı çektiği ve Musul'da kalan çocuklarının perişan halde oldukları, bu yüzden adı geçen Haham'ın ailesi ile birlikte Selanik yerine Kuds-i Şerife nefi edilmesi” talebi, İstanbul Hahambaşından gelen bir istirham dilekçesi neticesinde, Musul Meclis-i Vala tarafından kabul edilerek Kudüs’e sürüldü.

1931 yılında İzmir Türk Kültür Birliği adını alan ‘Milas Türkçe Konuşturma Birliği’nin dernek başkanı Jakoup Berou’nun söyledikleri mânidardır: “İngiltere, Fransa, Almanya, ve sair memleketlerdeki musevilere bir göz gezdirelim. museviler İngiltere ‘de İngiliz, Fransa ‘da Fransız, Almanya’da Alman’dır. Vatanî ve millî hizmetlerde yükselmiş pek çok kimseler vardır. Bunları saymak gereksizdir. Biz de Türkiye’de Türk olmalıyız”
1931 yılında İzmir Türk Kültür Birliği adını alan ‘Milas Türkçe Konuşturma Birliği’nin dernek başkanı Jakoup Berou’nun söyledikleri mânidardır: “İngiltere, Fransa, Almanya, ve sair memleketlerdeki musevilere bir göz gezdirelim. museviler İngiltere ‘de İngiliz, Fransa ‘da Fransız, Almanya’da Alman’dır. Vatanî ve millî hizmetlerde yükselmiş pek çok kimseler vardır. Bunları saymak gereksizdir. Biz de Türkiye’de Türk olmalıyız”

O dönemlerden bu güne Irak ve Ortadoğu bölgesinde Kürtler arasında kalarak Kürtleşen Yahudiler vardır ama Kürtler Yahudi değildirler. Çünkü gerçek Kürt, Yahudi olamaz. İsrailli bilim adamları bu konuyu çalışmakta, Kürtler ile Yahudiler arasında akrabalık algısı oluşturma gayesiyle gen araştırmaları yapmakta ve Kürtler ile bin yıl öncesinden baba tarafından gen akrabalığı iddia etmekteler…

Hatta ABD’de faaliyet gösteren İsrail-Kürt Dostluğu / Israel-Kurdish Friendship adında bir teşkilat bile kurmuşlar. Niçin? Sözde vadedilmiş topraklar meselesi için kuracakları, kurulmasını sağlayacakları Kürdistan’a çok ihtiyaçları var.

Ancak bu Kürdistan bizim Müslüman Kürt halkın zannettiği gibi bir Kürdistan değildir. Son kırk, elli yıldır Kürt Yahudiler, Yahudi Kürtler, Kürdistan Yahudileri gibi kavramları makaleler, kitaplar, köşe yazıları, medya sloganları ile dünya kamuoyuna algı operasyonları çekerek sundular. Artık kamuoyu hazırdı…

Sözde Arz-ı Mev’ud haritası

Kürdistan Yahudileri pazarlamasından sonra sıra geldi haritalara. Haritalar da yüz yıl öncesinden hazırdı. Onları da tedavüle sürmeleri gerekiyordu, öyle yaptılar. Terör oluşumu İsrail’in sözde askerinin kolundaki harita sadece o teröristin kolunda mıydı? Değildi. İsrail parası olan Onluk agorot (kuruş)un üzerinde de sözde büyük İsrail haritası vardı, eski 100 şekel üzerinde de.

Bu konudaki ilk itiraz, Yaser Arafat’tan geldi. Wikipedia namlı siyonist oluşuma göre mevzu komplo teorisi olup şöyle yazmaktadır: “Filistin Özgürlük Örgütü lideri Yaser Arafat, BM’nin özel bir oturumunda, 10’luk agorot üzerindeki tasarımın, büyük İsrail haritasını içerdiğini ve bu agorotun siyonist yayılımcı politikalarının bir göstergesi olduğunu belirtti.

Geleneksel kıyafetleriyle Kürt kadınları, Şırnak, 1911.
Geleneksel kıyafetleriyle Kürt kadınları, Şırnak, 1911.

İddialarını desteklemek amacıyla Arafat, Sheffield Üniversitesi’ndeki Dr. Gwyn Rowley’in hazırladığı bir çalışma dosyasını kullandı. Çalışmanın adı “İsrailin genişlemesiyle ilgili gelişen bakış açıları” idi. Rowley’nin sorgulamasının bir parçası olarak, 10 agorot üzerine işlenmiş olan Orta Doğu kabartmasını temel alan bir harita üzerinde çalışma yaptı. Çalışmasının sonunda yaptığı sunumda şöyle dedi: İsrail daha önce resmi sınırlarını belirlememişken, geniş sınırlara ulaşma amacını 10 Agorot üzerindeki haritada görebiliriz. Bu haritada görülen sınırlar; Amman, Beyrut, Bağdat, Şam ve Suudi Arabistan’ın kuzey kısımlarını içermektedir. Aynı sınırlar, daha önce bir İsrail şekelinde de (sözde madeni para) gösterilmekteydi.

İbrani Üniversitesi’nde Fizîkî Coğrafya departmanında görevli olan S. M. Berkowicz, başka bir çalışmayla Rowley’ın makalesini eleştirdi ve bu eleştiri de GeoJournal’da yayınlandı. Berkowicz’e göre, paranın üzerinde olan şekil antik madeni paralardan esinlenerek işlenmiştir. Rowley’in iddiaları asılsızdır ve ispatlanmışlıktan uzaktır.

Rowley bunun üzerine, esinlenilen madeni paranın da yine aynı haritaya benzediğinden dolayı seçildiğini belirtti. Arafat’ın Cenevre’de aynı konuda ilettiği “iddialar” dünya çapında medya tarafından ilgi gördü. İsrail bankasına göre 10 Agorotun tasarımı tarihi değerinden dolayı seçilmiştir. Tasarı Milattan önce Mattathias Antigonus tarafından basılan, 7 kollu şamdanın da üzerinde bulunduğu madeni paranın replikasıdır. Nathan Karp tarafından yapılan bu tasarım daha önce 1984 yılında 100 şekel üzerindeydi. Eski şekelin yerini 1985 yılında yeni şekelin almasıyla, tasarım 10 agorot üzerine işlendi. Bu tasarım ayrıca İsrail Bankası tarafından sembol olarak seçildi.”

“Komplo teorisi” dedikleri, kendi paralarında yer alan sözde büyük İsrail haritası ile asker giyimli teröristin kolundaki arma da gerçek çıkmış oldu.

  • Kürt Yahudisi ne demek?
  • İsrail “Kürt Yahudisi” kavramını sözde arz-ı mev‘ûd arzusuna ulaşmak için bir silah olarak kullanıyor. Oysa bu kavram algı amaçlı üretilmiştir ve doğru değildir. Doğrusu "Kürdistanlı Yahudiler" veya "Kürtleşmiş Yahudiler" kavramı olmalıdır.
  • Nitekim Yahudiler İngiltere’de İngiliz, Fransa’da Fransız, Amerika’da Amerikan, Türkiye’de Türk, Kürtlerin arasında da Kürt’türler. 1931 yılında İzmir Türk Kültür Birliği adını alan “Milas Türkçe Konuşturma Birliği”nin dernek başkanı Jakoup Berou’nun söyledikleri manidardır: “İngiltere, Fransa, Almanya, vesair memleketlerdeki Musevilere bir göz gezdirelim. Museviler İngiltere 'de İngiliz, Fransa 'da Fransız, Almanya 'da Alman’dır. Vatanî ve milli hizmetlerde yükselmiş pek çok kimseler vardır. Bunları saymak gereksizdir. Biz de Türkiye’de Türk olmalıyız.”

Ve Yahudi Kürdistanı

Dönelim Yahudi Kürdistan’ı yahut Özgür Kürdistan meselesine: Haçlı-Yahudi işbirliği Osmanlı’yı parçalarken, Orta Doğu’da küçük küçük devletçikler kurdular. İngiltere Filistin’den çekilirken, oraları İsrail adlı terör oluşumuna terk etti.

Sonra buraya Yahudi nüfusunun artmasını sağlamak için Irak-Kürdistan’da ikamet eden Yahudi topluluklarını göçe zorladılar. Şimdi de göçü gerisin geriye Irak’a döndürüp Yahudi Kürdistan’ı kurma çabasındalar. Böylece sözde vadedilmiş saydıkları, Irak ve Suriye gibi komşu ülkelerin yanı sıra Türkiye’nin güneydoğu topraklarını da içeren toprakları da alabilsinler.

Kürt halkını istismar etmeleri, PKK ve benzeri örgütler kurup başımıza bela etmeleri boşa değil, sözde arz-ı mev‘ûd emeline ulaşabilmek için. Bu sebeple Kürtlere vaatlerde bulunup kandırıyorlar. Bunların maşası olan bazı Kürtler, Evanjelistler tarafından kendilerine vaat edilen topraklara kavuşmak için çabalarken, Yahudiler de sözde vadedilmiş toprakları ele geçirme gayretinde.

Haham Dov Lior "Büyük İsrail hedefimize ulaşmak için "Kürdistan" vaadiyle Kürtleri inandırıp, onları Türklerle çatıştırmak zorundayız” derken boşa konuşmuyor, kurdukları planı itiraf ediyor.

Hz. İbrahim Kürt müydü?

Kuracakları Kürdistan’ın ileride bir Yahudi yurdu olması için gerekenler yapılmaya başlandı. Önce Yahudi Kürdistanı tabiri zihinlere boca edildi. Erich Brauer “Kürdistan’ın Yahudileri” adıyla antropolojik inceleme kitabı yazdı mesela. Brauer’e göre Yahudi Kürtlerin yerleşim yeri; batıda Dicle Nehri, kuzeyde Toroslar, güneyde Zağros Dağları’na kadar olan bölgedir.

Sonra Irak bölgesindeki Yahudilerin Kürt kökenli olduğuna inandırabilmek için bazı yazarlar, Hz. İbrahim’in bir Kürt olduğunu iddia ettiler ve bazı sözde genetik araştırmalar yoluyla Kürtler ile Yahudilerin yakın akraba olduklarını öne sürdüler. Bu bize 1930’lu yıllarda bazı köşe yazarlarının kurban münasebetiyle yazdıkları yazılarda Hz. İbrahim’in Türk olduğunu yazmalarını hatırlatıyor.

Ortadoğu Yıllığı 2013’de yayınlanan “Kuzey Irak İsrail İlişkileri” isimli makalesinde Doç. Dr. Enes Bayraklı bu konuya dikkat çekiyor: "Kürtler ve İsrail arasında bir dostluk oluşturma ile ilgili çabaların belki de en absürt olanı Hz. İbrahim’in de bir Kürt olduğunun çeşitli Kürt ve Yahudi yazarlar tarafından iddia edilmesidir. Bu şekilde Kürtler ve Yahudiler ortak bir atadan türemiş bir millet gibi gösterilmektedirler.

Kürtler ve İsrailin işbirliği yapmasını savunan kesimlerin bu düşüncelerini dayandırdıkları argümanları şu şekilde özetleyebiliriz;

· Kürtler ve İsrailin ortak bir düşmanı bulunmaktadır: Araplar

· Kürtler ve Yahudiler tarihte aynı acıları yaşamışlardır. Güya “Saddam Hüseyin, Hitlerin Yahudilere yaptığı zulmün aynısını Kürtlere yaptı.”

· Kürtler ve Yahudiler ortak bir tarihe sahiptirler

· Kürt ve Yahudi milletleri genetik olarak yakın akrabadırlar. Zaten Hz. İbrahim de bir Kürt idi.

· Kürtler bölgede radikal İslam’ı geriletebilecek ve bölgenin istikrarına katkı sağlayacak olan yegâne güçtür.

· İsrail için güçlü bir Kürdistan, Arap ve İslam dünyasına karşı güçlü bir tampon bölge oluşturacaktır,

· Kürtler, İsrail’le işbirliği yaparak askeri güçlerini arttırabilecekler ve Amerika’da Yahudi Lobisi’nin yardımıyla çıkarlarını daha güçlü bir şekilde savunabileceklerdir.”

Demek ki şeytanın oğlu Yair’in Türkiye'yi Kürtlere soykırım yapmakla suçlaması ve “Tüm gözler Kürdistan'da! Türkiye tarafından Kürt halkına yapılan soykırımı durdurun! Kürdistan'ın; Türkiye, İran, Irak ve Suriye tarafından işgaline ve baskısına son verin! Özgür Kürdistan!” demesi boşa değildi.

Gazetelerde gündem olan terörist İsrail askerinin kolundaki sözde büyük İsrail haritası da öyle.

Son 40-50 yıldır Kürt Yahudiler, Yahudi Kürtler, Kürdistan Yahudileri gibi kavramların makalelerde, kitaplarda yer alması, Kürdistan Yahudileri isimli kitapların çıkması da boşa değildi.

Rahip/casus Brunson’un özellikle Kürtlerin yaşadığı bölgelerde “Mesih’in Kürdi Kilisesi”ni kurmak için sistematik çalışma yapması, Doğu Anadolu’da dili sadece Kürtçe olan bir Kilise kurması da boşa değildi.

Müslüman Kürtler uyanık olmalı

Son sözümüz, PKK-PYD'ye maşa olan bazı Müslüman Kürtlere: Size Kürdistan adıyla kuracakları ülke onların kendi Yahudistanı olacaktır. Çünkü onlar nezdinde iki Kürt var: Biri Kürt gibi gözüken ama gerçekte Kürt olmayanlar, diğeriyse gerçekten Müslüman olan Kürt kardeşlerimiz. Müslüman Kürtler de neticede tıpkı Filistinliler gibi soykırıma uğrayacaktır. Bu masallara kanmayın! Siyonist-Evanjelistler boşa kürek çekmez. Sinsice sendenmiş gibi görünüp onlarca yıl saman altından su yürüterek asıl planlarını çok iyi gizlerler.

- Gerek mallarını alarak

- Gerek boykot yapmayarak

- Gerekse ideolojiler uğruna destek vererek

- PKK-DEM Parti ile ittifak yaparak İsrail’i el üstünde tutanlar, Maazallah ülke elden gittikten sonra 2. Abdülhamid'e; “Neredesin şevketlim, Sultan Hamid Han? / Feryâdım varır mı bârigâhina?” diyenler gibi pişman olacaklardır.

DEM (PKK) ile seçim ittifakı yapanların, DEM Parti ile ittifak yapılmasına karşı çıkmayanların bazıları ise bizdenmiş gibi görünen Ermeni-Rum-Yahudi asıllı dönmeler ve kriptolardır.