Nueralink: Şeytanın son projesi
Elon Musk'ın beyin çipi projesi Neuralink, bilim kurgu filmlerinden fırlamış gibi görünen bir teknolojiyle karşımızda. Felçli hastalara umut ışığı olabilme iddiasındaki bu proje, aynı za-manda birçok mânevî, ahlâkî ve güvenlik endişesini de beraberinde getiriyor. Beynimizin kontrolünün bir makineye devredilmesi, Şeytânî Yeni Dünya Düzeni’nde insanların "TEK BEYİN TEK ZİHİN" haline getirilmesi için bir proje mi?
Şöyle bir gerçek var ki, Yüce Rabbimiz “Biz insanı en güzel şekilde yarattık” (Tȋn, 4) buyurmuştur. İnsanoğlunun amansız düşmanı Şeytan'ın da Allah’ın lanetine uğramasının intikamını almaya çalışacağını "Ben onlara emredeceğim, onlar da Allah’ın yarattığını değiştirecekler/ifsad edecekler…” (Nisâ,119) ayetiyle bize haber verir.
Neuralink projesinin hastalıkları tedavi etme amaçlı mâsumane bir düşünceyle hayata geçirildiği iddiasının ardındaki ismin Elon Musk oluşu endişelerimizde haklı olduğumuzu gösteriyor.
- Milyarder Musk’ın CEO’su olduğu Tesla’nın logosunun Baphomet’in kafasına benzemesi,
- 2022 yılında Cadılar Bayramı’nda giydiği göğsünde Baphomet kafası ve ters haç bulunan satanik kostüm,
- 44 milyar dolara satın aldığı Twitter’ı X’e çeviren ve logosunu masonik sembol olan pergel ve gönyeye benzeten kişi olarak kime hizmet ettiğini biliyoruz.
Aşama aşama insanın bozuluşu
Neuralink; insanın fıtratını bozanların, insanları iyileştirmeyen hastaneye, doktora ve sürekli kullanmak zorunda kalacakları ilaçlara mecbur kılanların en yeni projesi. Formül basit: İlk önce hastalık ve dert üret sonra da sözde dermanını!
İnsanın 5 duyusuna hitap edilerek yapısının, karakterinin, mizacının, algısının, sağlığının bozulduğu bir dönemde yaşıyoruz. Gerek parfüm gerek deterjan olsun sentetik kokularla, göze ve kulağa hitap eden film, dizi, haber, müzik, yarışma vs. tüm görüntü ve seslerle, yapay tatlarla, genetiği değiştirilmiş, besin değeri kalmamış yiyeceklerle, kozmetik ürünleriyle insan sağlığının maddî/mânevî saymakla bitmeyecek şekilde bozulduğu günümüzde hedefin tam 12'den vurulmak istendiği bir proje Neuralink…
İradesi olmayan insan
Beyninizin kontrolünün sizde olmadığını bir düşünün! Ne yiyip içeceğinize, ne izleyeceğinize, ne satın alacağınıza, ne giyeceğinize, ne düşüneceğinize, neye inanacağınıza, kime ibadet edeceğinize bir bilgisayar ve ardında onu kontrol eden bir güç karar verecek! Bu tehlikeleri kim göze alabilir? Ya da şöyle soralım bir Müslüman bu riske girebilir mi?
- Peki, Müslümanlar ne yapıyor?
- İslam dünyası, altın çağı olarak kabul edilen Emevî, Abbasî ve Endülüs dönemlerinde bilim ve teknolojide büyük ilerlemeler kaydetmişti. Matematik, astronomi, tıp gibi alanlarda önemli keşifler yapılmış, kâğıt, pusula ve barut gibi icatlar dünyaya tanıtılmıştı.
- Böyle bir târîhî mirasa sahip olan İslam âlemi bugün nerede? yahudilerin, masonların, satanistlerin ürettiği teknolojiyle, bilimle ne İslam’a ne insanlığa hizmet edilebilir?
- Kitle psikolojisi ve manipülasyonundan bihaber insanların, özellikle de Müslümanların şeytânî düzeni ve onun planlarını anlama konusunda daha fazla çaba göstermesi gerekiyor. İmansız ilim, tefekkür ve ilimsiz de bilim olmaz. Neuralink’in ardındakilerde de iman olmadığına göre bu bilimin Rahmani değil şeytânî olduğu bilinmelidir.
Batı da rahatsız
Batıdaki bazı dînî gruplar, Elon Musk ve Neuralink projesinin "Deccal'in planının bir parçası" olduğunu iddia ediyor. Bu görüşe göre Neuralink, insanları kontrol altına almak ve mânevî bağlarını koparmak için kullanılacak bir araç. Batıdaki kimi dini liderler, "Beynimize çip yerleştirmek, Allah-ü Teâlâ’nın bize verdiği özgür iradeye ve ruha bir saldırıdır. Bu, deccalin insanlığı ele geçirme planının bir parçasıdır" diyerek endişelerini dile getirmekte.
Mânevî ve ahlâkî endişeler
Daha ılımlı dînî ve felsefi görüşler ise Neuralink'in insan tabiatı ve varoluşu üzerindeki muhtemel etkilerine odaklanıyor. Bir din felsefecisi şöyle diyor: "Neuralink gibi teknolojiler, insan olma ve şuur sahibi olma kavramlarımızı temelden sarsıyor. Bu sadece bilimsel değil, aynı zamanda derin felsefî ve mânevî sorular da ortaya çıkarıyor."
Muhtemel tehlikeler neler?
Neuralink'in tartışmalı yönleri ve toplumda oluşturduğu dînî, felsefî, insânî yaygın endişeleri şöyle sıralayabiliriz.
Küresel elit tarafından kontrol
Neuralink'in, insanların düşüncelerini ve davranışlarını kontrol etmek isteyen gizli bir küresel elitin planının parçası olduğu iddiası.
Yapay zekâ üstünlüğü
Neuralink'in insanları yapay zekâya bağlayarak, makinelerin insanlığı ele geçirmesine yol açacağı düşünülüyor.
Şahsî bilgilerin çalınması
İmplantın beyin verilerini toplayıp, bu bilgileri kötüye kullanabileceği endişesi.
Siber saldırılar
Hackerların beyin-bilgisayar arayüzlerini ele geçirerek, insanların zihinlerine erişebileceği korkusu.
İnsan doğasının değiştirilmesi
Neuralink'in insanları "cyborg"lara dönüştüreceği ve insan doğasını temelden değiştireceği iddiası.
Eşitsizlik
Teknolojiye erişimi olanların olmayanlar üzerinde büyük bir avantaj elde edeceği düşüncesi.
Gizli hükümet projeleri
Bazıları, Neuralink'in askerî amaçlarla kullanılacağını ve süper askerler oluşturmak için kullanılabileceğini ileri sürüyor.
İnsan şuur ve şuuraltının manipülasyonu
Teknolojinin insan şuurunu değiştirmek ve manipüle etmek için kullanılacağı iddiası.
Yapay gerçeklik oluşturma
Neuralink'in insanların gerçeklik algısını tamamen değiştireceği ve yapay bir gerçeklik oluşturacağı iddiası.
5G ve diğer teknolojilerle bağlantı
Neuralink'in 5G teknolojisi ve diğer tartışmalı teknolojilerle ilişkilendirerek, daha geniş bir kontrol ağının parçası olduğu iddiası.
Severance dizisi
Her düşüncenin, teknolojinin, planın bir dizisinin, filminin ya da video oyununun bulunduğunu biliyoruz. Apple TV+'ın popüler dizisi Severance da beyin-bilgisayar arayüzü teknolojisinin distopik bir versiyonunu sunarak, Neuralink gibi projelerin potansiyel neticeleri hakkında düşündürücü bir senaryo ortaya koyuyor.
Dizide, Lumon Industries adlı şirketin çalışanları, beyinlerine yerleştirilen bir çip sayesinde iş ve özel hayatlarını tamamen birbirinden ayırıyorlar. Bu "ayrılma" prosedürü, çalışanların iş yerindeyken özel hayatlarını tamamen unutmalarına, evdeyken de iş hayatlarını hatırlamamalarına neden oluyor. Bu senaryo, Neuralink'in geliştirmeye çalıştığı beyin-bilgisayar arayüzü teknolojisinin potansiyel bir uygulaması olarak görülebilir. Gerçek ile kurgu arasında da bazı paralellikler var.
Beyin İmplantı Teknolojisi
Hem Severance'da hem de Neuralink projesinde, beyne yerleştirilen çipler merkezi bir rol oynuyor.
Hafıza ve Şuur Manipülasyonu
Severance'da hafıza manipülasyonu ana temayken, Neuralink'in de benzer şekilde beyin fonksiyonlarını etkileme potansiyeli bulunuyor.
Kurumsal Kontrol
Dizide Lumon Industries'in çalışanları üzerindeki kontrolü, Neuralink gibi teknolojilerin kötüye kullanım potansiyelini yansıtıyor.
Severance'ın oluşturduğu endişeler ve Neuralınk bağlantısı
Severance dizisi, beyin-bilgisayar arayüzü teknolojisinin potansiyel tehlikelerini dramatize ederek, Neuralink gibi projelere yönelik endişeleri de dolaylı olarak besliyor.
Kimlik ve Benlik Algısı
Dizide karakterlerin bölünmüş kimlikleri, Neuralink teknolojisinin insan kimliği ve benlik algısı üzerindeki potansiyel etkilerine dair endişeleri yansıtıyor.
Kurumların Gözetimi ve Kontrol
Şirketin çalışanları üzerindeki mutlak kontrolü, Neuralink gibi teknolojilerin şirketler veya hükümetler tarafından kötüye kullanılma riskini vurguluyor.
Özgür İrade ve Otonomi
Dizideki karakterlerin sınırlı özgürlükleri, beyin-bilgisayar arayüzlerinin insan otonomisi üzerindeki potansiyel etkilerine dikkat çekiyor.
Veri Güvenliği ve Mahremiyet
Severance'da çalışanların anılarının manipüle edilmesi, Neuralink'in toplayabileceği beyin verilerinin güvenliği ve mahremiyeti konusundaki kaygıları öne çıkarıyor.
Hollywood bunu hep yapıyor!
Dizideki distopik senaryo kimileri için hoş bir izlemelik olsa da Neuralink gibi projelerin ne kadar ciddi tehlikelere sahip olduğunu göstermesi açısından da dikkat çekici. Hollywood’un filmler ve dizilerle insanların düşüncelerini nasıl manipüle ettiğini, zihin kontrolü yaptığını biliyoruz. Şeytânî plan ve projeler filmler aracılığıyla insanların zihinlerine yerleştiriliyor.
Konuyla ilgili birkaç mîsâl verelim:
- 2018 yılında vizyona giren Upgrade filmi, felçli bir adamın beynine yerleştirilen ve ona süper güçler veren bir yapay zekâ çipini konu alıyor.
- Black Mirrordizisinin "The Entire History of You" isimli bölümünde insanların tüm hatıralarını kaydedip tekrar izleyebildikleri bir implant teknolojisi, "San Junipero" bölümünde şuurun dijital bir dünyaya yüklenmesi, "Arkangel" bölümünde de ebeveynlerin çocuklarını izlemek için kullandığı bir beyin implantı konu ediliyor.
- The Matrix Serisi’nde de insanların beyinlerine bağlanan bir simülasyon dünyası anlatılıyor.
- En dikkat çekici filmlerden biri de 2014 yapımı Transcendence. Film, bir bilim insanının bilincinin internete yüklenmesini konu alıyor.