Memleketin zencilerine dair
Bülent Arınç Bey, KHK mağdurlarına sahip çıkıyorsunuz, neden acaba? Oysa biz zulme uğrarken sesiniz hiç çıkmıyordu. Bir kere olsun, bizim için açıklama yaptınız mı? Yapmadınız!... Peki, neden? Çünkü biz FETÖ’cü değildik. Bilakis FETÖ’nün zulmüne maruz kalmış kimselerdik, öyle değil mi?
Sözü Sivas Davası mağdurlarına ve darbecilere destek veren Nazlı Ilıcak ve Ahmet Altan’a getirmek istiyorum.
SİVAS DAVASI MAĞDURLARINDAN BÜLENT DÜVENCİ
Sivas Davası mağdurları tam 26 yıldır cezaevindeler. Gösteriye bile katılmayan, gösterilerin yapıldığı gün devlete ait Sivas DDY atölyesinde çalışan Bülent Düvenci onlardan biri. Düvenci’nin hadise günü saat 17.30’da fabrikadan çıkış yaptığına dair resmi kayıt var. Babasıyla birlikte çalıştırdıkları otobüs ile Sivas Şehirlerarası Otobüs Terminali’nden saat 19.00 civarında ehliyet ruhsatıyla çıkış yaptığına dair kayıtlar mevcut. Üstelik ertesi sabah İstanbul’a girerken Boğaziçi köprüsünde adına ceza makbuzu kesilmiş. Pazar günü Sivas’a dönüyor ve Pazartesi günü atölyedeki işine devam ediyor. Oradayken gözaltına alınıyor ve o gün bu gündür cezaevinde yatıyor.
Neden?
Çünkü İslâmî bir kişiliğe sahip ve komşuları tarafından dindar olarak biliniyor.
MÜSLÜMANLAR BU ÜLKENİN ZENCİLERİ Mİ?
- Bunun son örneği, Nazlı Ilıcak ve Ahmet Altan oldu. Her ikisi de yargılandıkları ‘FETÖ’ye ait medya yapılanmasının “darbe çağrışımı” davasında denetimli serbestlikle tahliye edildiler.
Çünkü onlar bu ülkenin zencilerinden değil.
Çünkü onlar ‘Beyaz Türkler’.
BÜLENT ARINÇ VE KHK MAĞDURLARI
Bülent Arınç Bey, KHK mağdurlarına sahip çıkıyorsunuz, neden acaba? Oysa biz zulme uğrarken sesiniz hiç çıkmıyordu! ‘Tevhid Selam Terör Örgütü’ diye bir dava vardı, bilir misiniz? Bilirsiniz, elbette bilirsiniz... Fakat bilmezden gelirsiniz.
Sizin basın danışmanlığınızı yaptığı dönemde Kemal Öztürk de bu davayı iyi bilirdi. İyi bilirdi de ne sizden, ne de kendisinden o vakit tek bir ses duyulmamıştı. Bir kere olsun, o davanın mağdurları için açıklama yaptınız mı?
Yapmadınız!...
Peki, neden?
Çünkü o mağdurlar FETÖ’cü değildi. Bilakis FETÖ’nün zulmüne maruz kalmış kimselerdi, öyle değil mi?
Bakın, mağduriyetleri hâlâ devam edenler mevcut.
O zaman biz de soruyoruz...
Bu mağdurlar kimin umurunda?