Kürt kartına oynayanlar ve Kürt Kemalizmi

Kürt kartına oynayanlar ve Kürt Kemalizmi.
Kürt kartına oynayanlar ve Kürt Kemalizmi.

1930'lara gelindiğinde Siyonist Kongre'nin başkanı David Ben Gurion, henüz Yahudiler Filistin İngiliz Manda Yönetimi'nde yaşıyorken kurulacak Yahudi devletinin güvenlik stratejisini, muhtemel dost ve düşmanlarını keşfetmek için Reuven Şiloah'ı 1931'de Bağdat'a gönderdi. Şiloah, Irak'ta 4 yıl öğretmen ve gazeteci kimliğiyle ülkenin her yerini gezdi. Ülkede potansiyel çatışma alanlarını, etnik ve dinsel zafiyetleri, üstünlük ve kuvvetin kutuplarını tek tek tespit edip Filistin'e geri göndü. Aynı görevi Ürdün ve Suriye'de yaptı. Irak'tayken Kürtleri keşfederek Lozan ve San Remo'da karşılıksız bırakılan beklentileri yeniden inşa yoluyla Kürtler üzerinden Irak, İran, Suriye ve Türkiye dâhil tüm Ortadoğu'nun dönüştürülebileceğini rapor etti. 1948 yılında MOSSAD'ın ilk başkanı olan Şiloah, Kürtlerle temasa geçerek Kürt kartı üzerinden İsrail'in bölge güvenliği ve savunma konseptini kuran isim oldu.

Devlet-i Aliye'den bir Ortadoğu doğuran emperyalizmin ve küresel siyonizmin operasyonel üssü olan Irak, Suriye, Yemen, Ürdün, Filistin ve Lübnan'da Osmanlı sonrasında hiç bir millet ve medeniyet mensubuna huzur bulmak nasip olmadı. Osmanlıdan sonra Ortadoğu'da Araplar, Türkmenler, Kürtler, Dürziler, Yezidiler, Ermeniler, Keldaniler ve Süryaniler günümüze kadar barış, güvenlik, istikrar ve huzura hasret kalarak yaşadılar.

1917'de Küdüs'ten Bağdat'a neredeyse tüm Ortadoğu'yu işgal eden İngilizlerin kullanışlılığa elverişlilik esası üzerinden ilk keşfettiği topluluk Kürtler oldu. Kudüs düştükten sonra Bağdat'ı işgal eden İngilizler Osmanlı'yı Kürtler ile oyalamak, Kürtlerin Osmanlıya askeri desteğini engellemek, Ortadoğu'da kurmak istedikleri düzen için kalıcı ve kullanıcı bir aparat olarak Kürtleri seçti.

Bir ulus devlet vaadiyle Osmanlı karşıtlığında ve İngilizler safında konumlanan Şeyh Mahmut Berzenci'nin yolu İngilizler ile kesişti. Artık stratejik öneme haiz ve bir asır boyunca kullanılacak bir Kürt Kartı inşa edilmiş oldu. Osmanlı devleti topraklarını savunmak için birçok cephede savaşırken ulus devlet vaadi karşılığında İngilizlerle işbirliği yapan Şeyh Mahmut Berzenci, Lozan görüşmeleri devam ederken bir Kürt devletinin adının bile geçmediğini, İngilizlerin Kürtleri Araplarla birlikte Irak adıyla kurulan devletin vatandaşları olarak kabul ettiğini görünce İngiliz sömürge yönetimine isyan etti.

Kürt kartı ile Ortadoğu'yu kontrol

Defalarca hükumet kuran ve kendisini ‘Kürt Kralı’ olarak ilan eden Şeyh Berzenci haftalarca süren şiddetli çatışmalar sonucunda tutuklanıp yargılandı ve İngilizlerin sömürgesi olan Hindistan'a sürgün ve 10 yıl hapis cezasına çarptırıldı. Kürtler (Kuzey Irak'ta yaşayanlar) böylece Şeyh Mahmut Berzenci önderliğinde sömürgeci İngilizler tarafından ilk kez kullanılmış ve aldatılmış olarak tarihe geçti. Ermeni, Asuri, Nasturi, Yezidi ve Keldani gibi bölgedeki diğer toplulukları Müslüman Kürtlere tercih eden İngilizlerin amacı bir Kürdistan kurmak değildi. Bölgede kurulacak devletleri, Kürt Kartı ile baskı altında tutup kontrol etmekti.

Şeyh Mahmut Berzenci gibi Şeyh Ubeydullah, Abdurrezzak Bedirhan, Seyit Taha, Hamdi Baban da İngilizlerden istediğini alamadı ve zaman içinde silinip gittiler. Kürtlerin Kürdistan hayali karşılıksız bırakılsa da otonomi olarak revize edilmişti. Ancak İngilizler bölgeyi doğrudan yönetmek istemedikleri gibi Kürtleri eksene alan bir politikaya da sahip değildi. Çünkü henüz Irak ve Ermenistan belirsizliği devam ediyordu ve Kürdistan olarak tanımlanan bölgenin gerçekte hangi coğrafyaya karşılık geldiği İngilizler tarafından bilinmiyordu.

Başka bir nedeni de Pehlevi iktidarında görüleceği gibi İngilizlerin Kürtlerin yaşadığı ülkelerle kurdukları ilişkilerdi. Nitekim gelecekte İran'ın toprak bütünlüğünü tehdit edecek bir devlet taahhüdünde bulunmadılar. Çünkü İran'ın toprak bütünlüğünü koruma taahhüdünü zaten vermişlerdi. Nitekim San Remo ve Lozan dâhil Osmanlı topraklarının paylaşım planlarının yapıldığı platformlardan Kürtler lehine bir karar çıkmadı.

İngilizlerin gerçek amacı; tasfiye edilecek Osmanlı toprakları üzerinde kalıcı bir nüfuz inşa etmek, birer "İleri Karakol" olarak kurulacak proje devletleri atayacakları sömürge valilerince istikrar içinde yönetmekti. Yeni keşfedilen ve önemi yeni yeni fark edilen petrolün âdeta merkezi olan Musul'un Lozan'da kurulan Türkiye Cumhuriyeti sınırları dışında tutulması için ulus devlet vaadiyle Kürtleri safına çeken İngilizler, daha sonra Irak Arap Cumhuriyeti parantezine hapsederek onları günümüze kadar kullanma yolunu seçti. Böylece Kürtler Irak, Suriye, İran ve Türkiye başta olmak üzere bölgede kurulan tüm devleti etkileyebilecek kullanışlı bir karta dönüştü. İngilizlerin bölgeye ilgisi ve Kürtlerle ilişkisi günümüze kadar bu minvalde devam etti.

  • İsrail'in Kürt kartı
  • 1930'lara gelindiğinde Siyonist Kongre'nin başkanı David Ben Gurion, henüz Yahudiler Filistin İngiliz Manda Yönetimi'nde yaşıyorken kurulacak Yahudi devletinin güvenlik stratejisini, muhtemel dost ve düşmanlarını keşfetmek için Reuven Şiloah'ı 1931'de Bağdat'a gönderdi. Şiloah, Irak'ta 4 yıl öğretmen ve gazeteci kimliğiyle ülkenin her yerini gezdi. Ülkede potansiyet çatışma alanlarını, etnik ve dinsel zaafiyetleri, üstünlük ve kuvvetin kutuplarını tek tek tespit edip Filistin'e geri göndü. Aynı görevi Ürdün ve Suriye'de yaptı.
  • Irak'tayken Kürtleri keşfederek Lozan ve San Remo'da karşılıksız bırakılan beklentileri yeniden inşa yoluyla Kürtler üzerinden Irak, İran, Suriye ve Türkiye dâhil tüm Ortadoğu'nun dönüştürülebileceğini rapor etti. 1948 yılında MOSSAD'ın ilk başkanı olan Şiloah, Kürtlerle temasa geçerek Kürt kartı üzerinden İsrail'in bölgesel güvenlik ve savunma konseptini kuran isim oldu.
  • İsrail böylece Irak, Suriye, İran ve Türkiye'deki Kürtleri günümüze kadar etkiledi. Kürtler adına kurulan tüm silahlı terör örgütlerine gayrı nizami harp eğitimi, gerilla eğitimi, silah, mühimmat, askeri lojistik, maddi kaynaklar ve propaganda desteği sağlamayı adeta bir prensip olarak benimsedi.
  • İran'ın Kürt kartı
  • 1937'de Irak-İran arasında imzalanan sınır antlaşması ile Irak'a bırakılan Şattül Arap Su Yolu sayesinde Körfez'i kullanma ve istifade etme üstünlüğü Irak'a geçti. Fakat bu durum ne Pehlevi İran'ında ne de Humeyni İran'ında benimsendi. Her iki dönemde de Şattül Arap Su Yolu iki ülke arasında temel sorun olarak kaldı. Bu, aynı zamanda 22 Eylül 1980'de Irak'ın başlattığı fiili işgal ile iki ülke arasında sekiz yıl sürecek savaşın da nedeni oldu.
  • İran Şahı Muhammed Rıza Pehlevi, Irak yönetimini zayıflatmak, iç karışıklıkla oyalamak ve savaşa neden olacak su yoluna konmak için Kürtleri acımasızca kullandı. Yanına Nixon ve Kissenger'ın ABD'si ile İsrail'in tam desteğini alan Şah, Kürtleri Bağdat yönetimine karşı ayaklanmaya ikna ederken ABD ve İsrail ile birlikte silah, mühimmat, her türlü askeri teknik eğitim ve gerilla eğitimi desteği de vermişti. Molla Mustafa Barzani liderliğindeki Kürt isyanı 1961'de başladı ve Şah'ın Irak yönetimiyle anlaşmasına dek yıllarca sürdü, 1975'te nihayet buldu.
  • Irak, 1974-75 yılları arasında Şattül Arap çatışmasında askeri bir yenilgiye uğradıktan sonra anlaşma talep etti. Saddam Hüseyin ile Şah, Cezayir'de anlaşmaya vardı. Buna göre İran, Kürtlere silah ve mühimmat desteğini kesecek, Irak da Şattül Arap üzerindeki talebinden vazgeçecekti. Şah istediğini elde ettikten sonra Kürtleri yüzüstü bırakıp terk etti. Molla Mustafa Barzani'nin İran'daki ağı çökertildi, ofisleri kapatıldı. 14 yıllık iç savaş, Kürtlerin aleyhine sonuçlandı. Her iki devlet kendi lehine bir şeyler kazanırken, Kürtler yine kaybeden taraf olmuştu.
Sovyetler Birliği, ülkedeki Kürtleri İran yönetimine karşı isyana teşvik etti. Devletleşme sürecini açıkça desteklediği Mahabad Kürt Cumhuriyeti 26 Ocak 1946’da Kadı Muhammed tarafından ilan edildi. Savaş bittikten sonra ülkeden ayrılmayı taahhüt eden Sovyetler, İran petrolünden paylarını alınca çıkıp gittiler.
Sovyetler Birliği, ülkedeki Kürtleri İran yönetimine karşı isyana teşvik etti. Devletleşme sürecini açıkça desteklediği Mahabad Kürt Cumhuriyeti 26 Ocak 1946’da Kadı Muhammed tarafından ilan edildi. Savaş bittikten sonra ülkeden ayrılmayı taahhüt eden Sovyetler, İran petrolünden paylarını alınca çıkıp gittiler.
  • Rusya'nın Kürt kartı
  • Almanya'nın Sovyetler Birliği'ni işgale başlamasıyla İngiltere ile Sovyetler Birliği arasında askeri ve stratejik bir ittifak kuruldu. Müttefikler, 2. Dünya Savaşı'nda önceden tarafsızlığını ilan ettiği halde Şah Rıza Pehlevi'nin Almanya'ya olan hayranlığını şüphe ile karşılamış ve ülkedeki Almanların sınır dışı edilmesini istemişti. Şah'ın bunu reddetmesiyle İngilizler ile Sovyetler, İran'ı işgal etme kararı aldı. İran, müttefik kuvvetlerince işgal edildi. Şah Rıza devrilerek sürgüne gönderildi. Yerine 23 yaşındaki oğlu Muhammed Rıza Pehlevi geçti.
  • Bu kapsamda Sovyetler Birliği, ülkedeki Kürtleri İran yönetimine karşı isyana teşvik etti. Devletleşme sürecini açıkça desteklediği Mahabad Kürt Cumhuriyeti 26 Ocak 1946'da Kadı Muhammed tarafından ilan edildi. Savaş bittikten sonra ülkeden ayrılmayı taahhüt eden Sovyetler, İran petrolünden paylarını alınca çıkıp gittiler.
  • Mahabad Kürt Cumhuriyeti, Sovyet desteğinden mahrum kalınca İran ordusu 15 Aralık 1946'da Mahabad kentini teslim aldı. Molla Mustafa Barzani'nin yönettiği Mahabad Kürt Cumhuriyeti ordusu dağıldı ve Barzani aşireti mensupları Süleymaniye'nin Barzan bölgesine kaçtı. Barzani canını ancak kurtararak Sovyetlere sığındı. Mahabad Kürt Devleti'nin başkanı Kadı Muhammed ile iki bakanı idam edildi. Sürecin kaybedeni yine Kürtler olmuştu.
  • Kasım 2015'te Türk hava sahasını ihlal eden Su-24 tipi Rus savaş uçağı düşürülünce Türkiye-Rusya ilişkilerinde ciddi bozulmalar meydana geldi. Rusya devlet başkanı Putin açıkça Kürt kartını devreye aldı. PYD/PKK'ya Moskova'da temsilcilik ofisi açtırdı, düzenlediği tüm kongre ve konferanslara PKK/PYD'yi davet etti, açıkça silah ve mühimmat desteği verdi. Türkiye'nin olası sınır ötesi operasyonlarına karşı PKK/PYD lehine caydırıcı olmaya çalıştı. Soçi Mutabakatı ile ilişkiler düzelmeye başlasa da Putin'in PKK/PYD ile ilişkisi hâlâ devam ediyor.
  • ABD'nin Kürt kartı
  • Netice olarak 117 yıllık Kürt Kartı sürekli el değiştirdi ve her el değiştirmede kaybeden Kürtler oldu. ABD'nin Ortadoğu özellikle Kürt politikası, MOSSAD'ın tayin ettiği istikamet doğrultusunda İsrail lehine yeniden inşa edildi. ABD kongresini, senato ve bağlı birimlerini Yahudi ve Evanjelik üyeler marifetiyle rehin alan İsrail, Irak ve Suriye'de PKK/PYD çatısı altında sözde DAEŞ'le mücadele etmede stratejik partner olarak kabul ettiği SDG (Suriye Demokratik Güçleri)'yi Türkiye karşıtlığında konumlandırdı.
  • DHKP-C, TİKKO, MLKP, PKK, YPG, YPJ, KOMALA, SÜRYANİ ASKERİ MECLİSİ, EZİDİ KONSEYİ, NUBAR OZANYAN TUGAYI ve PJAK gibi örgütler üzerinden Kürt Kartı el değiştirerek 2011'den beri çok daha güçlü bir şekilde ABD ve dolayısıyla İsrail'in eline geçti. ABD Kürt Kartı ile
  • • Türkiye'yi 783.000 km²'lik Anadolu topraklarına önce hapsetmeyi,
  • • 1295 km'lik güney kara sınırımız boyunca PKK/PYD kontrolünde bir devlet kurmayı,
  • • Türkiye'nin Ortadoğu'yla kara ve hava bağlantısını kesmeyi,
  • • Ve Türkiye'yi Ortadoğu'dan tamamen tasfiye etmeyi amaçlıyor.
  • Bu amaçla içeride ve dışarıdaki tüm Türkiye düşmanları, SDG çatısı altında ve PKK komutasında Kuzey Suriye'de birleştirildi. Kimi kaynaklara göre terör konsorsiyumundan 70 bin kişilik düzenli bir ordu(!) kuran ABD, bu terör batağıyla Türkiye'yi meşgul ederken İsrail ile birlikte Ortadoğu'daki kirli planlarını hayata geçirmeyi hedefliyor.
  • Sınır hattımızda kurulan işgal koridoru her gün yeni silah ve mühimmatlarla tahkim ediliyor. ABD,, yeni askeri hava ve radar üsleri kuruyor, PKK/PYD'ye hava kuvvetleri kurduruyor, Helikopter ve uçak kullanma eğitimi veriyor, orta ve alçak irtifa Hava Savunma Sistemi kurduruyor, yeraltında savunma hatları kuruyor. Doğrusu Üçüncü Dünya Savaşı'nın ayak sesleri sınırımızın sıfır noktasından geliyor.
  • ABD, sınır hattımız boyunca doğrudan ve dolaylı olarak onlarca askeri üs kurdu. Akdeniz'de uçak gemileriyle savaş gemilerini burnumuzun dibine konuşlandırdı. Güney Kıbrıs ile Yunanistan sınırımız boyunca yığınak yaptı ve bu yığınak her gün biraz daha tahkim ediliyor. Türkiye'yi çok yakın gelecekte zor günler bekliyor. Elbette biz de tehlikenin farkındayız, gereken tedbirleri alıyoruz.
Kürt Kemalizmi, Türk Kemalizminin ayak izlerinden yürüyerek onu taklit etmektedir. Her iki Kemalizm türü de “Modernleşme Projesi” olarak tasarlanmıştır. Her iki Kemalizm de Allah’a ve ahiret gününe iman etmeyi aşağılama esasına dayanan seküler dünya dinleridir.
Kürt Kemalizmi, Türk Kemalizminin ayak izlerinden yürüyerek onu taklit etmektedir. Her iki Kemalizm türü de “Modernleşme Projesi” olarak tasarlanmıştır. Her iki Kemalizm de Allah’a ve ahiret gününe iman etmeyi aşağılama esasına dayanan seküler dünya dinleridir.

Kürt Kemalizmi Apoculuktur

Türk Kemalizmi Atatürkçülük ise Kürt Kemalizmi de Apoculuktur. Kürt Kemalizmi Kürtleri, Türk Kemalizmi de Türkleri İslam’dan tasfiye etme esası üzerine kuruludur. Kemalizmin hem Türkçesi hem Kürtçesi siyonizmin sigortası olarak ihdas edilmiştir. Kürt Kemalizmi, Türk Kemalizminin ayak izlerinden yürüyerek onu taklit etmektedir.

Her iki Kemalizm türü de "Modernleşme Projesi" olarak tasarlanmıştır. Her iki Kemalizm de Allah'a ve ahiret gününe iman etmeyi aşağılama esasına dayanan seküler dünya dinleridir. Bu dinler hızla yayılmakta, Türkiye ve Ortadoğu'da Müslüman toplulukların rızaya dayalı birlikte yaşama iradesini imha etmektedir.