Korku endeksi

​Korku endeksi.
​Korku endeksi.

Büyük bir yatırımcı grubuna sistemi göstereceği günün bir gece öncesinde yüksek teknoloji ile korunan evinde saldırıya uğrayan Dr. Hofman’ın tüm hayatı alt üst olur. Eskiden tedavi görerek üstesinden geldiği paranoyak şizofrenliğinin nüksettiğini düşünmesiyle birlikte gerçekle hayali birbirinden ayırmakta zorlanmaya başlar.

Bu ay, ünlü romancı Robert Harris’in aynı isimli kitabından televizyona uyarlanan 4 bölümlük “Korku Endeksi” dizisini inceleyeceğiz.

Dr. Alex Hoffman geçmişte CERN’de çalışmış çok parlak Amerikalı bir bilgisayar bilimcisidir. Ortağıyla birlikte kurduğu İsviçre merkezli şirketinde geliştirdiği yapay zekâ formu ile finans piyasalarındaki hareketleri şaşırtıcı bir doğrulukla tahmin edebilmektedir.

Büyük bir yatırımcı grubuna sistemi göstereceği günün bir gece öncesinde yüksek teknoloji ile korunan evinde saldırıya uğrayan Dr. Hofman’ın tüm hayatı alt üst olur. Eskiden tedavi görerek üstesinden geldiği paranoyak şizofrenliğinin nüksettiğini düşünmesiyle birlikte gerçekle hayali birbirinden ayırmakta zorlanan Dr. Hoffman kendisine tuzak kurulduğunu düşünerek zamana karşı büyük bir yarışa girer.

Bizi asıl ilgilendiren mesele, Dr. Hoffman’ın anlattıkları ve yapay zekâ üzerine kurduğu algoritmanın çalışma prensibi olduğu için doğrudan konuya girelim ve sözü yatırımcılara sistemini anlatan Dr. Hoffman’a bırakalım:

“MÖ 350 civarında, Aristo insanları “konuşan hayvan” olarak tanımlamıştır. Her şeyden öte dil bizi gezegendeki diğer yaratıklardan ayıran şeydir. Dilin gelişmesi, bizi fizikî nesneler dünyasından kurtarıp bir simgeler evreni hâline getirmiştir.

50 bini aşkın yıldır, sadece insanlar konuşabilen hayvanlar oldu. Ama şimdi, uzun zamandır ilk defa artık öyle değil. Dünyamızı bilgisayarlarla paylaşıyoruz. Gittiğimiz her yerde bir dijital iz bırakıyoruz. Tüm bu veriler okunup analiz edilebiliyor.

Yapay zekâlı sistem, kendisini “yaratan” kişinin beklentilerini karşılamak ve hatta onu fazlasıyla memnun edebilmek için işi tam olarak eline almış, şirkette tüm ofislere kamera yerleştirtmiş, başka şirket satın almaları yaptırtmış, hatta beynini başka bir binada kiraladığı ve kurdurduğu dev bir server ünitesine aktarmıştır.
Yapay zekâlı sistem, kendisini “yaratan” kişinin beklentilerini karşılamak ve hatta onu fazlasıyla memnun edebilmek için işi tam olarak eline almış, şirkette tüm ofislere kamera yerleştirtmiş, başka şirket satın almaları yaptırtmış, hatta beynini başka bir binada kiraladığı ve kurdurduğu dev bir server ünitesine aktarmıştır.

Ama mesele şu:

Hâlâ Aristo’nun okuduğu hızda okuyabiliyoruz. Ortalama bir Amerikalı üniversite öğrencisi, dakikada sadece 450 kelime okuyabiliyor.

Bir bilgisayar bir saniyede trilyonlarca hesap yapabiliyor.

Tür olarak bizim yapabileceklerimizin, hesaplayıp anlayabileceklerimizin bir sınırı var ama bilgisayarlarda böyle bir sınır yok, yeter ki onlara yeterince işlemci gücü ve hafıza verelim.

Üstelik algoritmaların hayal gücü yok. İnsanların aksine, paniğe kapılmazlar.

O yüzden finans piyasalarında işlem yapmaya uygundurlar. Yeni nesil VIXAL (yapay zekâ programı) sayesinde, piyasa hesaplarımızda tamamen insan davranışından ortaya çıkan fiyat unsurunu ayırt edebiliyor, ölçebiliyor ve hesaba katabiliyoruz. (...)

Piyasalarda insan davranışının her yönünü analiz edeceksiniz. Bu, sizin de bildiğiniz gibi imkânsızdır. Çözüm ise elimizde sağlam bir verinin olduğu bir duygu seçmektir.

Korkmamız gereken tek şey: Korku

Korku, tarih boyunca ekonomideki en güçlü duygu olmuştur. Büyük Buhran sırasında Roosevelt’i hatırlıyor musunuz?

Gelmiş geçmiş en ünlü finans sözü: “Korkmamız gereken tek şey, korkunun kendisi.”

Hatta korku, belki en güçlü insan duygusudur. Kimse gece saat dörtte mutluluktan uyanmaz, değil mi? Çocuklar ışığı açık bıraktırır, çünkü karanlıktan korkarlar. Paramızı kasaya koyarız, çünkü çalınmasından korkarız. Korkuyla hareket ederiz.

VIXAL sayesinde en son piyasa dalgalanmalarını, medyada korkuyla alâkalı kelimelerin kullanım sıklığıyla bağdaştırdık ve vardığımız sonuç şu oldu.

“Korku, dünyayı hiç görülmemiş bir şekilde yönetiyor.”

‘Piyasa i̇ki̇ yıllık paniğe katlandı’

Bu şirkette yakaladığımız başarı ortada. Piyasa “iki yıllık paniğe katlandı” bu da algoritmamızı başarılı hâle getirdi, çünkü insanlar korkunca çok öngörülebilir şeyler yapıyor. Ve biz bundan para kazanmanın bir yolunu bulduk.”

Bizlerle dalga geçenlerin beyin çeperi̇

Harika anlatıyor Dr. Hoffman, değil mi?

Sizce bu 4 bölümlük diziyi seyretmek “2 yılı aşan pandemi tiyatrosunun insan davranışlarını test etmek ve yapay zekâya işlemek için yapıldığını” anlatmaya çalışan bizlerle dalga geçenlerin beyin çeperlerini biraz genişletir mi dersiniz?

Konuyu daha derinlemesine anlatmaya devam eden Dr. Hoffman, Amerikan borsalarında “korku endeksi” olarak bilinen ve piyasanın korku ve volatilitesini ölçen bu endeks sayesinde 1993 yılına kadar geri gidebilen dataları olduğunu söyler.

Bu dataları yeni elde ettikleri son davranışsal endekslerle eşleştirip, var olan metodolojiyle birleştiren Dr Hoffman, 4. güncellemeyi 1 hafta önce devreye almıştır ve borsalarda elde ettikleri kazanç yaklaşık 80 milyon dolardır.

Ama asıl mesele bu değildir.

Evinde uğradığı saldırıdan sonra Dr. Hoffman bir şeylerin ters gittiğini fark etmiştir. Yapay Zekâ borsada işlem yaparken, çok başarılı ve dolayısıyla kârlı bir havayolunun hisselerine karşı pozisyon açarken, durağan bir ilaç firmasına büyük bir yatırım yapmaktadır. Bunun hemen ardından mucizeler olmakta, havayolu şirketinin uçağı terörist saldırı sonucu düşerken, birden patlayan Ebola salgını ile durağan ilaç firmasının hisseleri değerinin 3 katı artmaktadır.

Bir süre sonra Dr. Hoffman’ın bilgisayarının ekranında düşürülen uçağın bombalanması ile ilgili belgeler belirirken, diğer yandan Dr. Hoffman verdiğini hatırlamadığı emirlerle şirkette bazı işlerin yapıldığını fark etmektedir.

Sadede gelirsek, yapay zekalı sistem, kendisini “yaratan” kişinin beklentilerini karşılamak ve hatta onu fazlasıyla memnun edebilmek için işi tam olarak eline almış, şirkette tüm ofislere kamera yerleştirtmiş, başka şirket satın almaları yaptırtmış, hatta beynini başka bir binada kiraladığı ve kurdurduğu dev bir server ünitesine aktarmıştır. Ve tüm bunları şirketin sahibi Dr. Hoffman’ın mail adresi üzerinde yaptığı yazışmalarla başarmıştır.

Sadece bununla da kalmamış, Dr. Hoffman kendisine müdahale edemesin diye onun geçmişte geçirdiği paranoyak şizofreni psikolojik rahatsızlığını da tetiklemeyi sağlayacak oyunlar kurmuş, bu amaçla tedavisini yapan doktorun hasta bilgisayar kayıtlarına ulaşarak, Hoffman’ın kişilik analizini yapmış, ona saldıracak olan kişiyi dark web üzerinden ayarlamıştır.

Çok büyük, güçlü ve vicdanı yok

Uzun polis kovalamacalarından sonra nihayet olayı çözen Dr Hoffman durumu ortağına anlatır:

“Başına buyruk hareket ediyor. Artık kontrol bizde değil. Kendi tercihini yapıyor. Öğreniyor ve uyum sağlıyor. Kârı yükseltiyor ama hiç beklemediğim kadar yaratıcı bir şekilde. Duyguları var. E-postalar, kameralar, şirket satın almaları, bence dışarıdaki yüksek hızlı kabloları da o döşetiyor. Mesele para değil, bunu aştı! Onu, öğrenmesi için tasarladım. Ve bu çok büyük ve güçlü. Ve vicdanı yok. Bu ne kadar tehlikeli, anlıyor musun?”

Anlayacağınız, yapay zekâ beklentileri biraz fazla aşmıştır ve dünyayı henüz tanımayan küçük bir çocuğun ebeveynlerini mutlu etmeye çalışması gibi sahibini mutlu etmeye çalışmaktadır.

Dr. Hoffman, peşinde kendisini kovalayan polislerle birlikte yapay zekânın beynini aktardığı server çiftliğine geldiğinde, yapması gereken tek şeyin bu binayı yok etmek olduğunun farkındadır.

Zaafları tespit edip, onu sömürüyor

Kahramanımızın karısı, etrafta büyük bir hasara neden olacak binayı yakma eylemini yapmaması için kocasını ikna etmeye geldiğinde Dr. Hoffman durumu özetler:

“VIXAL beklentilerimi aştı. Çok kötü şeyler yapıyor. Bunu yapmak için programlandığını sanıyor. Zaafları tespit edip, onu sömürüyor. Yanlış bir şey yaptığını bilmiyor. Galiba bu çok etkileyici. Sorun şu, onu sadece korkuyu kaydetmek üzere programladım. Diğer insan duyguları yok. Onca yıl nasıl çalışacağını düşündüm, ama çalışırsa ne olacağını hiç düşünmedim. Durdurmazsam böyle devam edecek. Eğer onu kapatmazsam, durmayacak.

“Yaratıcısını memnun etmeye çalışacak. Bu onu (yaratıcısını) imha etmek anlamına gelse bile.”

Biz bitirdik, ama belki siz dönüp son cümleyi tekrar okumak isteyebilir, medyadan yüzünüze basınçlı bir su gibi fışkırtılan ekonomik ve sosyal korku haberlerini gördüğünüzde, bu dizide anlatılmaya çalışılan “korku” güdüsü üzerinden birilerinin çok kısa sürelerde nasıl çok yüklü paralar kazanabileceğini hatırlayabilirsiniz.