Karisine kitap sualleri Mustafa Kara
Mustafa Kara, Uludağ Üniversitesi İlâhiyat Fakültesi Tasavvuf Tarihi Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi. Eserlerinden bazıları şunlar: -Din, Hayat, Sanat Açısından Tekkeler ve Zaviyeler (1977) -Tasavvufî Hayat-Necmüddin Kübra’nın -Üç Risâlesinin Tercümesi (1980) -Bursa’da Tarikatlar ve Tekkeler (2012)
1951 Rize doğumlu. İstanbul İmam Hatip Okulu’nu ve Kayseri Yüksek İslam Enstitüsü’nü bitirdi (1974). Şebinkarahisar ve İspir Lisesi’nde öğretmenlik yaptı. Bursa Yüksek İslam Enstitüsü Tasavvuf Tarihi asistanı oldu. “İbn Teymiye’ye Göre İbn Arabî” konulu teziyle doktorasını tamamladı (1983). 1989’da doçent, 1994’te profesör oldu. Halen Uludağ Üniversitesi İlâhiyat Fakültesi Tasavvuf Tarihi Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi. Eserlerinden bazıları şunlar: -Din, Hayat, Sanat Açısından Tekkeler ve Zaviyeler (1977) -Tasavvufî Hayat-Necmüddin Kübra’nın -Üç Risâlesinin Tercümesi (1980) -Bursa’da Tarikatlar ve Tekkeler (2012)
Yakın zamanda ruh, gönül ve zihin dünyanızda müspet tesir icra eden bir kitap adı lutfeder misiniz?
Emin Işık’ın son eseri: Nurettin Topçu Çağdaş Bir Dervişin Dünyası (Dergâh Yayınları 2019)
Sizde bu tesiri var eden âmil nedir?
Fikrî, hissî, meslekî hayatımda önde olan “öğretmen”lerim vardır. Kutuz Hoca lâkaplı babam Mehmet Kara, Nureddin Topçu ve bendenizi Topçu ve Hareket camiası ile tanıştıran Emin Işık; sonra da Süleyman Uludağ... Işık Hocam, son eserini imzalayarak bendenize gönderdikten kısa bir müddet sonra âlem-i cemâle intikal etmesi esere –imzalı kitap koleksiyonu olan- benim gibi bir talebesi için tahayyül edemeyeceğiniz bir kıymet yüklemiştir. Hocamın 1971 de çıkan ilk eseri Devleti Kuran İrade de imzalı olarak kütüphanemde mevcuttur.
“Bu eseri mutlaka okumalısınız” diyerek etrafınıza tavsiye ediyor musunuz?
Herkese tavsiye etmem. Okursa memnun/mutlu olacağını, istifade edebileceğini tahmin ettiğim kişilere, özel olarak Topçu’yu soranlara tavsiye ederim.
Sizin için mânâlı kitapların ferdi okuma dışında cemiyet halinde okunmasını faydalı buluyor musunuz?
Zorlama olmadan, tabii yollarla böyle bir ilgi görürse ne güzel! Reklamla/kapitalist numaralarla bu işler olmaz; yani bereketi olmaz. “Her kitabın bir kaderi vardır” onu izlemek lazım. Mesela Topçu hayatta iken kitapları pek satmadı. Birileri öyle (mi) istiyordu? Bilemem… Vefatının kırkıncı yılında eserleri aranır/sorulur oldu. Bazen okunmasını istemediğimiz kitaplar da olabilir. Ama “gönül ferman dinlemez.”
Kendi kimliğinizi bir kitap ya da müellifle adlandırıyor musunuz?
Bir kitap ve bir müellif yerine birçok kitap birçok müellif demek lazım. Veya üç grup insanın eserleri denilebilir: Âlimler, ârifler ve sanatkârlar. Yani klasikler. Onlar olmasaydı ne olurdu halimiz! Onlar bize Allah’ın, peygamberlerden sonra açtığı en büyük lütuf kapılarıdır. Ne mutlu o kapılardan girebilenlere!
Kitap okurken eserde tercih edilen dil sizin tercihinizi etkiliyor mu?
Etkiler. Anlama/anlamlandırma gücümü etkilediği için… Zaruret yoksa bitirmek için kendimi zorlamam.
Kitap alırken kitabın isim, kapak, kâğıt gibi şekli size tesir ediyor mu?
Eder ama birinci sebep ol(a)maz. Fiziğini beğenmediğim bir kitabın kimyası iyi olabilir. Yani zarf değil mazrûf önemli. İkisi de iyi ise ‘nurun alâ nur’.
Kitabı neşreden yayınevi sizin için mühim mi?
Değildir. Her yayınevinin kaliteli ve kalitesiz yayınları vardır. İyi olanı arayıp bulmak seçmek bizim vazifemiz.
İLGİLİSİNE NOT: Kitaplarımızı Hocam Süleyman Uludağ ile birlikte Kültür Bakanlığı’na bağışladık. Bursa’da “Bursa Tasavvuf Kültürü ve Edebiyatı Kütüphanesi” kuruldu. Henüz hizmete açılmadı.