Karisine kitap sualleri Bilal Kemikli
Elbette yayınevi önemlidir. Yayınevi, dili ve zihniyeti de ifade ediyor. Kimden ne alacağını bilmelisin. Lakin esas olan eserdir. Kimi kaliteli eserlerde onu kimin ürettiği hususu öncelikli bir konu değildir.
Sivas doğumlu olan Bilal Kemikli lisans eğitimini Ankara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi’nde tamamladı. 1998’de doktor, 2002’de doçent oldu ve 2008’de profesörlüğe yükseltildi. Ankara, Yüzüncü Yıl ve Süleyman Demirel Üniversiteleri’nde görev yaptı. Dumlupınar Üniversitesi İlahiyat Fakültesi’nde kurucu Dekan olarak da görev yapan Prof. Dr. Bilal Kemikli hâlen Uludağ Üniversitesi İlahiyat Fakültesi’nde çalışmalarını devam ettirmektedir.
Yakın zamanda ruh, gönül ve zihin dünyanızda müspet tesir icra eden bir kitap adı lütfeder misiniz?
Evet, sorunuz düşündürücü. Zira ruh, gönül ve zihin dünyasına aynı oranda müspet tesir eden kitabı bulmak kolay değil. Ama son dönemlerde bu anlamda dikkatimi çeken bir kitaptan söz edeyim: Süleyman Hayri Bolay’ın Batı Aklına Karşı Türkiye’si…
Sizde bu tesiri var eden âmil nedir?
Kitap, düşünce tarihimize ilişkin çalışmalarıyla tanınan bir hocamızın birikimini ihtiva ediyor. Batı düşüncesini bilen, ama aynı oranda bize ait olandan da haberdar olan bir ilim adamının herhangi bir komplekse kapılmadan “bizim” olanı işaret etmesi… Evet, kendi ifadesiyle “mü’min akla” işaret etmesi dikkat çekicidir.
“Bu eseri mutlaka okumalısınız” diyerek etrafınıza tavsiye ediyor musunuz?
Düşünce tarihine ilişkin merakı olan öğrencilerime tavsiye ediyorum. Çünkü kitap, içimizden gelen bir müellifin penceresinden bakma ve mukayese yapma imkanı sunuyor.
Sizin için mânâlı kitapların ferdi okuma dışında cemiyet halinde okunmasını faydalı buluyor musunuz?
Bazı kitapları tek ü tenha okumak, üzerinde düşünmeye ve derin anlamalara fırsat veriyor. Ama kimi kitapları bir okuma grubu içinde, tartışarak, şerh ederek okumakta da yarar var. Bu anlamda öğrencilerime bazı kitapları birlikte okumalarını telkin ederim. Çünkü birlikte okumak, farklı pencerelerden metne bakmayı temin ediyor. Ama ilk cümlemi de hatırlayarak yalnız başına, elinizde kalem ve not defteriyle okumanızda fayda vardır.
Kendi kimliğinizi bir kitap ya da müellifle adlandırıyor musunuz?
Evet, Müslümanım. Kur’an ve Sünnet benim kimliğimi inşa eder. Ama uygulamada İmâm-ı A’zam’ı, Fıkh-ı Ekber’i; hikmet açısından da Pîr-i Türkistan’ı, Divân-ı Hikmet’i anmak isterim. Belki zihin dünyamı inşa eden kurucu isimler, bu iki ismin devamı olan müelliflerdir diyebilirim. Ama kendimi çağdaş bir müellifle veya kitapla sınırlandırma konforuna sahip değilim. Bir arı gibi, asıl mecradan uzaklaşmadan farklı çiçeklerden öz almak icabeder. Dolayısıyla farklı yazarları takip etmek ve farklı eserleri okumak durumundayız.
Kitap okurken eserde tercih edilen dil sizin tercihinizi etkiliyor mu?
Etkilemiyor diyemem. Kullanılan dil, kitapta sunulan zihniyeti de ele veriyor. Ama alanında uzman, nitelikli düşünceye sahip kimi yazarları farklı dil tercihlerine rağmen takip etmeye çalışırım.
Kitap alırken kitabın isim, kapak, kâğıt gibi şekli size tesir ediyor mu?
Bir dönem ederdi… Zarf, önemlidir. İçindeki mektubu, manayı koruyup muhatabına ulaştıracak. Lakin son dönemlerde çok güzel sunumlara sahip olan, ama içi boş, tashih hatalarıyla dolu kitapları gördükçe mazrufa daha çok ağırlık veriyorum. Yayınevleri şeklî kalitenin yanında musahhih istihdamına da ağırlık vermeliler.
Kitabı neşreden yayınevi sizin için mühim mi?
Elbette yayınevi de önemlidir. Yayınevi, dili ve zihniyeti de ifade ediyor. Kimden ne alacağını bilmelisin. Lakin esas olan eserdir. Kimi kaliteli eserlerde onu kimin ürettiği hususu öncelikli bir konu değildir. Nitekim bazı kitapları gördüğümde, “bunu neden falanca yayınevi neşretmedi?” diye sorarım.