Kadim kıtaya virüsleri Batılı sömürgeciler yaydı - Afrika’daki salgınların kısa tarihi

Salgın hastalıkların Afrika kıtasına yayılma tarihine baktığımızda, Batılı sömürgecilerin etkisinin olduğu görülmektedir.
Salgın hastalıkların Afrika kıtasına yayılma tarihine baktığımızda, Batılı sömürgecilerin etkisinin olduğu görülmektedir.

2020 yılına dünya çapında damgasını vuran koronavirüs, kıtalararası bir salgına sebep olduğu gibi tüm ülkelerde ayrı ayrı korkuya neden oldu. Tarihte bu tür vebalara emsal olarak belki 1918 yılında tüm Avrupa’yı ve Afrika’yı tesiri altına alan İspanyol gribi, Çin’de ortaya çıkan koronaya örnek teşkil eder. Son iki yüzyıllık dünya tarihine baktığımızda kolera başta olmak üzere birçok salgının Afrika’da can aldığını söylemek mümkün. Bu minvalde Afrika kaynaklarına ve basınına göz attığımızda kuzeyden güneye her ülkede ciddi kayıplara neden olan salgınlarla ilgili haberlerle karşılaşıyoruz. Afrika kaynakları ışığında yaşlı kıtayı tesiri altına alan bu vebaların tarihi seyrine bir göz atalım.

1800’lerde Afrika’da Salgın Hastalıklar

Güney Afrika
Güney Afrika

Büyük Britanya İmparatorluğu, 1795 yılında Güney Afrika’yı işgal edince Ümit Burnu’ndan Orta Afrika’ya kadar bir çizgi çizerek Sahra-altı Afrikasını hükmü idaresi altına aldı.

■ 1800 yılı başında Ümit Burnu’nda Cape Governmental Gazette adıyla yayın yapmaya başlayan yerel gazetenin kayıtlarına yansıyan veba ile ilgili ilk haber, 1801 yılının 26 Ekim günkü haberde yer almıştı. Fakat bu haberde söz konusu vebanın İspanya’nın Cadiz şehrinde çıktığı ve İngiltere’nin Cape sömürgesine yayılmaması için İspanya’dan gelip Cape Town limanlarına uğrayacak İspanya bandıralı gemilere müsaade edilmemesi ile ilgiliydi.

  • ■ Güney Afrika Milli Arşivleri ise Ümit Burnu’nda kolera salgını hakkında çok ayrıntılı bilgilere yer vermiş. Mesela 1841 ve 1860 yıllarında kolera salgınından ölenlerle ilgili kayıtlar yer almaktadır.

■ 2 Haziran 1868 yılında Güney Afrika’da çıkan bir habere göre Cape Town’da meydana gelen bir salgın yüzünden 5 bin kişinin hastanelik olduğu ve 900 kişinin şimdiden öldüğü kaydedilmiş. Haberde Dr. Thornton önlem olarak hastaları karşıdaki Robin adasında tutmayı uygun gördüğü de rapor edilmişti.

■ 1 Nisan 1872 yılında Güney Afrika’da yayınlanan başka bir gazetede sıtma hastalığından şikâyet ediliyordu. Yine 1880 yılında Mozambik’de ölümlere sebep olan sıtma hastalığı o havalide yerel Müslüman halkı eğiten Osmanlı âlimi Seyyid Ebubekir Efendi’nin de ölümüne sebep olmuştu. Dolayısıyla bölgede ‘malaria’ olarak bilinen sıtma hastalığı özellikle Afrika’nın Hint Okyanusuna bakan doğu sahillerinde etkiliydi.

1880 yılında Mozambik’de ölümlere sebep olan sıtma hastalığı o havalide yerel Müslüman halkı eğiten Osmanlı âlimi Seyyid Ebubekir Efendi’nin de ölümüne sebep olmuştu. Dolayısıyla bölgede ‘malaria’ olarak bilinen sıtma hastalığı özellikle Afrika’nın Hint Okyanusuna bakan doğu sahillerinde etkiliydi.
1880 yılında Mozambik’de ölümlere sebep olan sıtma hastalığı o havalide yerel Müslüman halkı eğiten Osmanlı âlimi Seyyid Ebubekir Efendi’nin de ölümüne sebep olmuştu. Dolayısıyla bölgede ‘malaria’ olarak bilinen sıtma hastalığı özellikle Afrika’nın Hint Okyanusuna bakan doğu sahillerinde etkiliydi.

■ Güney Afrika’da yayınlanan The Christian Express gazetesinin 1 Eylül 1882 tarihli haberine göre Cape Town Protestan kilisesi Pazar günü saat 10’da çiçek salgınından ölenler için bir tören hazırlamış. Çiçek virüsünün diğer şehirlere de yayıldığından endişe ediliyordu.

■ 6 Ekim 1884 yılında Natal şehrinde çıkan bir gazete, Avrupa’da meydana gelen kolera salgını hakkında bilgi vermekteydi. Özellilke İtalya’yı tesiri altına almış olan koleranın şimdiden ölümlere yol açtığı ve Afrika’ya sıçramaması için dikkat edilmesi gerektiği vurgulanmıştı.

■ 1887 yılında Cape Town gazeteleri ‘smallpox’ yani çiçek salgınının şehirde ölümlere sebep olduğunu kaydetmişti. Cape Town Milli Arşivindeki bir belgede çiçek salgını yüzünden şehirdeki Tana Baru Mezarlığının gömüye kapatıldığı anlaşılmakta. 1890 yılında Güney Afrika’nın Natal şehrinde çıkan kolera salgınına sömürge hükümetinin ne gibi bir tedbir alacağı bahis konusuydu.

■ 29 Temmuz 1893 tarihinde Sierra Leone’de çıkan bir gazete haberinde kolera salgınının Batı Afrika sahillerini tesiri altına aldığı ve Senegal’de de tesirli olduğu rapor edilmişti. Kolonyal ofisten Dr. Renner’in bölgeye gönderildiği ve şimdiden bazı hastaları tedavi ettiği ayrıca kaydedilmişti.

1900’lerde Afrika’da Salgınlar

■ 1900’lü yıllara gelindiğinde dünyada olduğu gibi Afrika’da da salgın hastalıklar can almaya devam ediyordu. Anglo-Boer savaşının sonunda toplama kamplarında tutulan Afrikaners’ların kötü hayat şartlarından ötürü kolera ve tüberküloz salgınından toplama kamplarında öldüğünü 1902 yılına ait askeri raporlar kaydetmişti. 1903 yılında Mozambik’te hayvan sürülerinde görülen bir hastalığın salgın hâlinde insanlara bulaştığı haber edilmişti.

  • ■ 1908 yılında Güney Afrika gazetelerinde Almanya’da çıkan koleranın can almaya devam ettiği rapor edilmişti. Afrika’nın Avrupa’da meydana gelen salgınları takip etmesinin yegâne sebebi, sömürgecilerin Avrupa’dan Afrika’ya salgın hastalıkları çoğu kez beraberinde getirmeleriydi.

■ 1910 yılında Güney Afrika limanlarında kolera salgınına karşı dezenfekte tedbirleri alınması için kayıtlar yer almakta.

■ 12 Mayıs 1911 yılında Zimbabve’de yayınlanan bir gazetede ise karahumma salgınının Orta Afrika’dan itibaren tüm Doğu Afrika ülkelerinde büyük kırıma yol açtığını rapor etmişti.

■ 1916 yılında Lagos’ta yayınlanan bir gazetede bir kolera ilacının reklamı yer almaktadır. Habere göre bu yeni icat edilen ilaç Kolera salgını için devadır.

2020 yılında yeni salgın türü koronavirüs (kovid-19), Afrika’ya yine Avrupa yoluyla gelmiştir.
2020 yılında yeni salgın türü koronavirüs (kovid-19), Afrika’ya yine Avrupa yoluyla gelmiştir.

■ 16 Kasım 1918 tarihli Güney Afrika’da yayınlanan gazete haberinde 7000 kişinin Güney Afrika’da salgından ötürü ölümle pençeleştiğini hatta 66 beyaz vatandaşın dahi öldüğü rapor edilmişti. 1918 yılında İspanya gribi tüm dünyayı tehtit ettiği gibi Cape sömürgesinde de ölümlere sebep olmuştu. Bu salgının yayılmasına vesile olan temel etken Avrupa’dan gelen gemilerin Cape limanına uğramasıydı. 1918 yılında bu büyük salgından ötürü Dutch Reform Kilisesinin Güney Afrika’da yetimlere bağış topladığı rapor edilmişti. 13 Şubat 1920 tarihli bir gazetede ise Bubonik Plague adında bir salgının Doğu Afrika sahillerinde ölümlere yol açtığı rapor edilmişti. Haberin devamında Mombasa limanına gelen bir İtalyan gemisinin bu hastalığı yaydığı kaydedilmişti. Hıyarcıklı veba olarak bilinen bu salgının yirminci yüzyılın başlarında Amerika’da çok tesirli olduğu anlaşılmaktadır.

  • ■ 1 Eylül 1922 tarihli The South African Outlook gazetesi bir grip salgınının olduğunu kaydetmişti. Bu grip salgınının şehirde tehlike saçtığı fakat en azından şu ana kadar bir ölüm haberine rastlanmadığı müjdeleniyordu. 6 Ekim 1922 yılında Güney Afrika’nın Kimberley şehrinde çıkan bir gazetede Tifüs salgınında 20 kişinin öldüğü kaydedilmişti.

■ 3 Mart 1923 tarihinde Tanzanya’da Grip salgının Darüsselam şehrinde görüldüğü haber edilmişti. Habere göre Sewa Hacı Hastahanesinde salgına yakalanan yerlilerin tedavi altına alındığı rapor edilmişti.

1920lerin başında Etiyopya ve Uganda da meydana gelen salgının bir İtalyan gemisi tarafından Afrika’ya geldiği hatta bu geminin Mozambik’de limanda karantina da tutulduğu ile ilgili önemli bir gazete haberi.
1920lerin başında Etiyopya ve Uganda da meydana gelen salgının bir İtalyan gemisi tarafından Afrika’ya geldiği hatta bu geminin Mozambik’de limanda karantina da tutulduğu ile ilgili önemli bir gazete haberi.

■ Güney Afrika’da ise 1940’ların en korkulu rüyası ise tüberküloz yani verem hastalığıydı. O tarihte Güney Afrika’da yaşayan Osmanlı aile mensuplarından birçok kişinin de ölümüne neden olan Tüberküloz salgını 1942 yılında Cape Town Üniversitesi Tıp Fakültesinden mezun olan ilk Müslüman tabip Muhammed Şükrü Efendi’nin de ölümüne sebep olmuştu. 1946 yılında Erzurum Taş Konak adlı dededen kalan evinde vefat eden genç doktor Muhammed Şükrü Efendi’nin ölüm kaydında tüberküloz salgını bilgisi yer alıyordu.

2020 yılına geldiğimizde ise Afrika’ya yine Avrupa yoluyla gelen yeni bir salgın türü olan koronavirüs (kovid19), uzun zamandır tüm kıtayı tesir altına alan ölümcül bir salgın olarak şimdiden tarihte yerini almış bulunmaktadır.