İşgalci İsrail Raid Salahları hapsederek susturumaz

“Kudüs ve Mescid-i Aksâ için ceza olarak gördüğünüz her şey bizim için ödüldür” diyen Mescid-i Aksâ muhafızı Şeyh Raid Salah, ‘ilkelerini korumak için’ bir kez daha hapse ‘merhaba’ dedi. Raid Salah, İlkeler Davası'ndan dolayı hakkında verilmiş olan 28 aylık hapis cezasının kalan 17 aylık süresini tamamlamak üzere işgalcilerin El-Celime zindanına girdi.

Hayfa Merkezi Mahkemesi, 16 Temmuz’da savunma heyetinin hapis cezasına itirazını reddederek, Salah'ın 28 aylık fiili hapis cezasına 16 Ağustos'ta başlamasına hükmetmişti. Mahkeme, daha önceki 11 aylık tutukluluk sürecini göz önünde bulundurarak Şeyh Salah'ın 28 aylık fiili hapis cezasının 17 ayını cezaevinde geçirmesine ve 25 Mart'ta cezaevine teslim olmasına hükmetmişti.

Ancak Salah'ın avukatı Halid Zabarka, ülkede yayılan yeni tip koronavirüs (Kovid-19) nedeniyle 23 Mart'ta Şeyh Salah'ın hapis cezasının ertelenmesi için başvuruda bulunduklarını ve mahkemenin talebi olumlu karşıladığını duyurmuştu.

Hapiste Olmayı Tercih Ederim

Hapse girmeden önce Middle East Eye’a verdiği röportajda Şeyh Salah, “Altı aydan iki buçuk yıla kadar değişen sürelerle altı kez hapse atıldım. Buna sayısız tutuklama ve ardından serbest bırakıldıktan sonra günler süren sorgulamalar dâhil değil” diyerek Filistin davasından vazgeçmektense hapiste olmayı tercih edeceğini yineledi.

Yaklaşık 40 yıldır İsrail makamları tarafından sistematik bir şekilde takibat altında tutulan Raid Salah’ın, kim bilir ömrü boyunca kaç kez bu sahneyi yaşayan annesiyle vedalaşma görüntüleri, âdetâ Filistin’de yaşamanın özeti gibiydi. "Evet, hapse giriyorum. Ancak hapsedilen sadece bedenimdir. İsrail, davamızı ve fikirlerimizi asla hapsedemez" demesi de bu yüzden.

Kur'an Ayetleri Suç Unsuru Sayıldı

Üç yıldır boğucu koşullarda ev hapsinde olan Salah’ın medya ile iletişim kurması da yasaktı.

Doktora görünmek veya bir akrabası için taziyeye gitmek için mahkemeden izin alması gerekiyordu. Bileğine sabitlenmiş elektronik cihazla da sürekli izlenen Salah, 2017 yılı Ağustos ayında Mescid-i Aksâ’nın girişine yerleştirilen metal dedektörler sebebiyle yaptığı konuşma ve yazdığı yazılardan yola çıkarak “şiddete teşvik” içeren bir suçlama belgesi aldı.

Şiddete teşvikle ilgili birçok örneğin zikredildiği mahkeme oturumlarında Kur’an’daki “Allah yolunda öldürülenleri ölü sanmayın. Rableri ile diridirler ve O’ndan rızık alırlar” Ayet-i Kerimesi de suç kabul edildi. İsrail, Salah’ın bu ayeti okumasını kışkırtma, şiddet ve terörizm çağrısı olarak gördü. Peygamberimizin (s.a.v.) mukaddes mekânları savunmaktan bahseden hadislerini de suç saydılar.

Mavi Marmaray'daydı

"Kudüs Muhafızı" ve "Mescid-i Aksa Fedaisi" olarak adlandırılan Salah, İsrail'in Mescid-i Aksa'ya yönelik girişimleri ve Filistinlilerin, "Yahudileştirme" olarak nitelendirdiği, Kudüs'te yeni yerleşim yerleri kurulmasına en çok karşı çıkan Filistinli liderlerden biri olarak tanınıyor. 1958 yılında Ummul Fahm'da doğan Salah, Ummul Fahm Lisesi'ni bitirdikten sonra El-Halil Üniversitesi'nde İslam hukuku alanında eğitim aldı.

• 1993 ve 1998 yılındaki Ummul Fahm belediye seçimlerini kazanan Salah, özellikle 2003 yılından sonra aktif olarak İslâmî Hareket’in önemli liderlerinden biri oldu. 2001'de belediye başkanlığı görevinden istifa etme kararı alan Salah, İsrail toprakları içinde yaşayan Filistinlilerin kurduğu 1948 Filistin İslâmî Hareketi'nin başkanlığını yapmaya başladı. Defalarca hapis yatan ve sorgulamalara maruz kalan Salah, Mayıs 2010’da İsrail ordusunun saldırısına uğrayan Mavi Marmara Gazze özgürlük filosundaki aktivistlerden de biriydi.

Evli ve üç çocuk babası olan Şeyh Salah'ın bir kez daha gözaltına alınması Filistinlileri ve tüm dünya Müslümanlarını yasa boğdu. Ancak işgalci İsrail, Raid Salahları hapse atarak susturamayacağını da bilmeli.