İrade, yapay zekâ ve insan

İrade, yapay zekâ ve insan
İrade, yapay zekâ ve insan

Yakın gelecekte insan, belki de bir “dijital ruh” oluşturma çabasına girecek. Girmiş olduğu bu çaba belki de insanoğlunun sonunu hazırlayacak.

Bir şeyin anlaşılabilmesi için tanımının yapılmış olması gerekir. Şayet tanımlanmamışsa anlaşılması mümkün değildir. Filin bazı uzuvlarına gözü kapalı insanların dokunmasını sağlayarak fili anlatmaları istendiğinde kimi kulağından, kimi ayağından, kimi dişinden değişik tanımlar yaparlar. Ama bu tanımlar fili tanımlamaz. Dolayısıyla hepsinin bir araya gelmesi ile fil ortaya çıkar. O zaman sıfatlarının anlaşıldığı kadarıyla insan tarafından kavranabilir şeyler. İnsanın varlığı kavrayabilmesi için varlığın sıfatlarına vakıf olması gerekir.

Prof. Ahmet Kavlak “İrade ve Kelam Sıfatları Üzerine” başlığı ile kaleme almış olduğu makalesinde “irade” kavramının “emir”le aynı mânâda olduğunu, emrin, iradenin fiili durumu olduğunu izah ettikten sonra “canlı cansız her şeyin şuursuz maddelerden oluşmasına mukabil, sonuçta bir canlı teşekkül edecek kadar maksatlı ve hedefli hareket etmesi, iradeli insan ve hayvan gibi canlıların aksine iradesiz varlıklarda intizamın daha dakik olması tabiat olarak adlandırılan maddeye ait fiillerin ve sıfatların mutlak kontrol edildiğini, bu kontrolün nedeninin Kur’an’ın tabiriyle mutlak itaat eden varlıklar olan melekler olduğunu, şuursuz varlıklardaki daha dakik ve amaçlı hareketlerin, insanın bu hareketleri “kanun” olarak isimlendirmesine neden olacak kadar sabit olduğunu, kanun denilmesini sağlayan sabit ve monoton davranışların nedeninin melekler olduğunu, bu nedenle irade sıfatının muhatabı, adına “kanun” denilen sabit ve monoton hareketin nedeninin mutlak itaat eden melekler olduğunu” belirtir.

Buradan yola çıkarak insan, yapay zekâ ile bu iradesini mi kullanmakta? Rakamlardan oluşturduğu dünyasında pek çok şeye yapay zekâ ile birlikte hız kazandırmakta, çok düşük maliyetle ve sıfıra yakın hata ile üretim yapabilmekte. İnsan kendi meleğini mi yaratmakta yapay zekâ ile? Yoksa kendi ilahını mı?

Öğrencilerin ödev hazırlamak için kullandıkları mecralar, ev hanımlarının mutfaktaki malzemelerle hangi yemeklerin yapılabileceğini araştırdıkları mecralar, yemeğe gidilecek mekana hangi kıyafetlerle gidileceğinin belirlendiği mecralar ve daha nice soruya bulunan cevap mecraları….

Gün geçtikçe düşünmeyen, düşünmeye ihtiyaç duymayan insan. Hz. İbrahim’in babası misali yaptığı puta tapan insan.

Şimdi yapay zekâya üflenen, ona can veren bir “ruh” mevcut değil.

İnsan kendinden ona bir “ruh” üfleyemiyor. Lakin yakın gelecekte insan, belki de bir “dijital ruh” oluşturma çabasına girecek. Girmiş olduğu bu çaba belki de insanoğlunun sonunu hazırlayacak.

Yorumunuzu yazın, tartışmaya katılın!

YORUMLAR
Sırala :

Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım