‘Helen virüsü’nün ezanı susturma oyunu
Batı Trakya’da Müslüman Türklere karşı korona virüsü fırsat bilerek yeni oyunlar oynayan Yunan yönetimi, Lozan’a ve uluslararası kanunlara aykırı olarak atadığı sözde müftü ile ezanı yasaklatmaya çalıştı. Seçilmiş müftülerin ve bölge halkının itirazları ise, güvenlik güçleri tarafından zor kullanılarak bastırılıyor. Karantina altındaki Batı Trakya halkı, ırkçı ve radikal Yunan yönetimi tarafından bir de abluka altına alınmak isteniyor.
Yunan hükümeti tarafından tüm uluslararası anlaşmalar ve yerel halkın kazanılmış hakları yok sayılarak Gümülcine’ye atanan sözde müftü naibi Cihat Halil, ‘Büyük Helen ideali’ için Yunan yönetimi ile birlikte çalışmaya devam ediyor.
Korona virüs nedeniyle karantina altındaki bölgede camilerde ve kiliselerde toplu ibadet bir süredir yasaktı. Bölge halkının kararıyla, ezanın da hoparlörlerden yüksek sesle okunmaması kararı alınmıştı. Ancak halkın evlerinde kalmak zorunda olduğu günleri fırsat bilen Yunan hükümeti ve işbirlikçi sözde din adamları, ezanı tamamen susturmak için harekete geçti.
Gümülcine’nin atanmış müftü naibi Cihat Halil, ezanın bundan sonra minarelerden ve aleni şekilde okunmaması için camilere kendi adamı olan imamları atamaya başladı. Camilerde namaz kılınamadığı için, bölge halkının bu gelişmelerden haberi olmadı.
- 18 yıldır Harmanlık Camii İmam Hatibi Nihat Kaplan’ın durumu sosyal medyada paylaşmasıyla ezanın susturulmak istendiğini öğrenen halk, büyük tepki gösterdi.
Polisten Ezan Okuyan İmama Ceza
Halil’in imam atayamadığı bölgelerde ise devreye polis girdi. Domruköy’de 12 Nisan’da sabah ezanını okuduktan sonra evine dönen imamın yolu Yunan polisi tarafından kesilerek, minareden bundan sonra sesli ezan okunamayacağı uyarısı yapıldı. Polis baskısı, Rodop Milletvekili İlhan Ahmet’in olaya müdahil olup bölge Emniyet’i ile görüşmesi sonrası çözüldü. Ancak Şapçı ve Harmanlık Camii imamları, sorunu o kadar ucuz atlatamadı.
Polis, ‘Gümülcine Müftülüğü’nden belgeniz yok’ diyerek imamlara 150’şer Euro para cezası kesti. Yunan polisinin, zaman zaman bölgedeki imamların evlerine baskın yaptığı ve belgelerini kontrol etme bahanesiyle imamlar üzerinde baskı kurduğu da kaydedildi.
‘Sözde Din Adamlarının İşgüzarlığı’
İskeçe’nin hukuka uygun olarak seçilmiş müftüsü Ahmet Mete ise konuyla ilgili yaptığı açıklamada halkı sükûnete davet ederek ezanların susmayacağını belirtti. Yaşanan baskıların, yayınlanan kararnameyi kendilerine göre yorumlayan işgüzarlardan kaynaklandığını hatta sözde bir din adamının ezanın megafonlarla okunamayacağını söyleyecek kadar ileri gittiğini belirten Mete
- “Ancak, İskeçe bölgesinde tüm bunlara rağmen ezanların hiç dinmediğini en iyi sizler biliyorsunuz ve buna şehadet edeceğinize de eminim. Camilerimizden yükselen Ezanlar ve kiliselerin çan sesleri kimsenin politika malzemesi veya düşmanlık unsuru değildir. Dolayısıyla, oruç ayı Ramazan’a kavuşmayı beklediğimiz şu günlerde ilgili genelgenin doğru şekilde uygulanması için çaba gösteren ve bu hususta yapıcı tutum sergileyen tüm kişi ve makamlara da ayrıca teşekkür ediyoruz” dedi.