Haziranda göçenler
Köy enstitülerinin kurucu babasıİsmail Hakkı Tonguç (1893-1960). Öğretmen.
“Türk dostu” Pierre LotiAsıl adı Louis Marie Julien Viaud (14 Ocak 1850-10 Haziran 1923). Fransız deniz albayı ve romancı.
Köy enstitülerinin kurucu babası
- İsmail Hakkı Tonguç (1893-1960). Öğretmen.
Bin yıllık alfabe kaldırılmış ve bir anda bütün memleket cahil bırakılmıştır. Ülkenin okuryazarı ise yüzde 10 ya var ya yoktur. Bu yıllar askerliğini çavuş olarak yapanların köylerine öğretmen olarak gönderildiği günlerdir. İsmail Hakkı Tonguç, Gazi Eğitim Enstitüsünde resim-el işi hocalığı yaparken köy enstitülerinin başına getirilir. Kendisine tahsis edilen ciple, köy köy dolaşarak gençleri, bilhassa kız çocuklarını enstitüye kaydolmaya ikna etmeye çalışır. “Köyünüze öğretmen yetiştirmek için iki tane kız öğrenciyi devlet okutmak istiyor. Sebep olup da öğretmen olacak bu kız öğrencileri sağlarsanız öldüğünüzde nur içinde yatarsınız. Peygamberimizin yardımıyla Yüce Tanrı sizi cennetinde mükâfatlandırır” diyerek kayıt toplar.
- Bir dergide ise şöyle yazar: “Ümid edelim ki, yarının dünyası imanını göklerden gelecek görünmez kuvvetlerle ve fizik ötesi fikirlerle beslenmesin... Köy Enstitülerinde yetiştirilen çocuklar, skolastiğe köle olmaktan kurtarılmaya çalışılmıştır.”
Tonguç 1945’te çok partili demokrasiye geçilmesini de mahzurlu bulur: “Anadolu’da toprak reformu yapılıp toprak ağalığı kalkmadan, köylüler hiç olmazsa 5 yıllık eğitimden geçirilmeden (…) girişilen bu iş sonucunda sandıktan ne çıkacağı hiç belli olmaz.”
Menkıbevî bir şekilde anlatılan gayretlerinden sonra görevden uzaklaştırılır ve enstitülerin kapatıldığını radyo başında öğrencileriyle birlikte öğrenir. Köy enstitülerini çekerken fotoğraf karesine bir şekilde düşürmeyi başardığı gölgesi gibi unutulur ve sessizlik içinde bir kenara çekilir. Tedavi için gittiği Almanya’da aradığını bulamaz, 24 Haziran 1960’ta ölür ve Cebeci Asrî Mezarlığına gömülür.
Hasan Âli Yücel cenaze sonrasında yaslıdır: “Tonguç siyasete kurban edilmiş, davamızın unutulmaz şehididir… Onu baba bilen on binlerce ‘Türk’ genci, onun yakıp verdiği meşaleyi ellerinden düşürmeyerek güzel yarınlara taşıyacaklardır… Tanrı Türk milletine onun gibi sahici hizmet adamları bağışlasın…"
“Türk dostu” Pierre Loti
- Asıl adı Louis Marie Julien Viaud (14 Ocak 1850-10 Haziran 1923). Fransız deniz albayı ve romancı.
İstanbul’a ilk defa 1876’da görevli bir subay olarak geldi. Âşık olduğu bir Türk kadınını anlattığı Aziyade adlı romanla şöhret buldu. Sonraki gelişlerinde de fes giydiği için gemi mürettebatı kendisine “Paşa” diye hitap ederdi. Ezan sesi dinlemekten hoşlanır ve camilere bakıp “Köhne Bizans’ın üzerine mert Asyalıların diktikleri zafer mızrakları” derdi. Türkler hakkında “Türk, asillerin asilidir. Yapmacık olmayan, gösterişi bulunmayan bu pek yüksek asalet ona tabiatın hediyesidir” diye yazdı.
Benzeri beyanlarından ötürü Tophane rıhtımında törenle karşılanıp Sultan Reşat’ça sarayda ağırlandı. 1921’de verdiği destekten ötürü TBMM kendisine bir şükran mektubu yolladı. Mustafa Kemal de “Aziz Mösyö” diye başlayan ve “talihin Türk milletine yeniden gülümsemeye başladığı şu sırada” minnettarlığını “yenileyen” bir mektup yazarak Konya Yetimler Yurdundaki şehid çocuklarca dokunmuş bir seccadeyle birlikte yolladı.
Abdülhak Hamid, Hamdullah Suphi ve Yahya Kemal gibi yazarların bulunduğu bir grup 1919’da Pierre Loti Cemiyeti kurdu. 1927’ye dek her yıl 23 Ocak’ta Pierre Loti günü tertip ettiler. Tevfik Fikret, Halit Ziya gibi bazı ediplerse onu Avrupa’da hayalî ve çarpık bir Türk imajı yaratmakla itham etti. Ezik bir kavmi savunan yüce insan tavrını rahatsız edici buldular.
Adı Haliç’te bir kahvehaneye, Divanyolu’nda bir caddeye, bir teleferiğe ve liseye verildi. Çemberlitaş’ta uzun süre oturduğu evin duvarındaki plakete şöyle yazıldı: “Saadet ve felâket günlerinde Türklere necip ve sadık bir dost olmuş, Fransız akademisi azası Pierre Loti, 1910 yılında bu evde yaşadı.”
Adı Eyüp Sultan tepesine verildi.