Gazze’de ateşkesi engelleyen iki koridor

Gazze’de ateşkesi engelleyen iki koridor.
Gazze’de ateşkesi engelleyen iki koridor.

Netzarim Koridoru yeni bir mevzu değil esasen; ta Şaron’un başbakanlığı döneminden beri Gazze’yi kontrol edilebilir parçalara ayırmayı hedefleyen ‘Beş Parmak planı’nın bir parçası olarak epeyce üstünde durulmuştu. Koridor, İsrail-Gazze sınırından başlayıp Akdeniz’e çıkış sağlamakta. Şimdi tam o noktada ABD’nin inşa ettiği yüzer iskelenin mevcudiyeti, önemini bir kat daha artırmakta.

İsrail ile Hamas arasında esir takası ve Gazze Şeridi’nde ateşkese varılması amacıyla yürütülen diplomatik faaliyetler geçtiğimiz ağustos ortasından itibaren yoğunlaştı. Katar'ın başkenti Doha'da 15-16 Ağustos'ta yapılan müzakerelerin akabinde ABD, Mısır ve Katar ortak bir açıklama yaparak görüşmelerin “ciddi ve yapıcı biçimde olumlu bir ortamda” yapıldığını ve gelecek hafta Kahire’de devam edilmesi kararına vardıklarını duyurdular.

ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken’in -savaşın başlamasından itibaren onuncu kez İsrail’e gelerek- sürece bilfiil dâhil olmasıyla ve Başkan Biden’ın “Hiç olmadığımız kadar yakınız” diyerek ateşkes “müjdesi” vermesiyle bu defa sahiden silahların susacağı yönünde yüksek bir beklenti oluşturdu.

‘Hayali bir olumlu atmosfer’

Ne var ki Hamas tarafı ise hiçbir ilerleme olmadığını, ABD’nin “hayali bir olumlu atmosfer” oluşturarak ümit sattığını söylüyor. Hamas liderlerinden Sami Ebu Zuhrî, ABD’nin Gazze’ye yönelik saldırıları durdurmak gibi bir niyetinin bulunmadığını, sadece zaman kazanmaya çalıştığını söylüyor.

İsrail tarafının zaten kalıcı bir barış veya ateşkes gibi bir fikrinin olmadığı biliniyor. Onlar yalnızca geçici bir duraklamaya razı gelebileceklerini belirtiyor, Gazze için yeniden her an kapsamlı saldırı hakkını elde bulundurma hesabı yapıyorlar. Esir takası gerçekleşse bile İsrail’in Gazze’yle ilgili hesabı bitecek değil.

İki koridor

Anlaşılacağı üzere Hamas’ın elindeki 110 civarındaki rehine, savaşın da ateşkesin de ana meselesini teşkil etmiyor. İsrailli rehinelere karşılık kaç Filistinli tutsağın serbest bırakılacağı hususu elbette önemli fakat ateşkesi kilitleyen etken sanılanın aksine bu pazarlıklar değil. Daha stratejik meseleler var. İsrail’in vazgeçmediği, HAMAS’ın kabule yanaşmadığı iki koridor.

Bu koridorların ilki Philadelphi. İsrail ordusu tarafından sınır bölgesini tarif için rastgele seçilmiş bir kod adı olan bu kara şeridi 14 km uzunluğunda. İsrail Enerji Bakanı Eli Cohen, “Philadelphi Koridoru’nun kendi kontrolleri altında kalması gerektiğini” söylerken müzakerelerde asıl anlaşmazlık konusu olan bu mevkiden “en fazla 6 ay çekilebileceği” söylüyor.

İsrail altı ay sonra “herhangi bir zamanda ve herhangi bir yerde gelip bir operasyon gerçekleştirme yeteneğini” koruma endişesindeyken HAMAS, işgal ordusunun bölgeden tam çekilmesi hususunda ısrarcı.

Utanç Duvarı’nın bir benzeri

Koridor 1979 yılında Mısır’la İsrail arasındaki Camp David Anlaşmaları çerçevesinde bir tampon bölge olarak ihdas edilmişti. Zamanla İsrail güvenlik aygıtları içinden, koridorun Gazze’deki militanlığı kışkırttığı, bölgeyi istikrarsızlaştırdığı, bu yüzden boşaltılması gerektiği yönünde itirazlar yükseldi.

Uluslararası baskıların da etkisiyle 2005 yılında İsrail, Gazze Şeridi'nden çekilme kararı aldı. Böylece İsrail, deniz ve hava ablukasını sürdürürken Mısır, şeridin bu kısmındaki ana oyuncu hâline geldi.

Mısır yıllar boyu direniş örgütlerinin silah ve insan kaçırmak maksadıyla kazdığı tünelleri yok etmek için çabalayıp 2013’ten bu yana yüzlerce tüneli havaya uçurduysa da İsrail bu çabalardan hep kuşku duydu ve asla yeterli bulmadı. Sınırın diğer tarafında ise kontrol, İsrail’le iş birliği içindeki Filistin Otoritesi’ndeydi. Gelgelelim 2007’de HAMAS Gazze’de galip güç olarak sıyrılınca, Philadelphi Koridoru da direnişin eline geçiverdi.

- Aksâ Tufanı sonrasında- 31 Aralık 2023’te netanyahudinin koridor hakkında “bizim elimizde olması gerek” diyordu. “Başka bir düzenlemenin aradığımız silahsızlanmayı sağlamayacağı açık” tezini öne sürerek savaşın koridor ele geçirilinceye değin aylarca sürebileceğinin işaretini veriyordu ki öyle de oldu.

HAMAS’ın nefes borusu olarak gördükleri koridoru zapt ettiklerinde 20 tüneli ele geçirdiklerini duyurmuşlardı. Mısır tarafı ise “İsrail bu iddiaları Refah'a yönelik operasyonu sürdürmeyi ve savaşı siyâsî amaçlarla uzatmayı meşrulaştırmak için kullanıyor” diyerek şüpheli bulmuştu.

Koridor üstünde biri Mısır’a (Refah), diğeri de İsrail'e (Kerem Ebu Salim) açılan iki sınır kapısı bulunmakta. İsrail’in koridoru ele geçirmesi, dışarı açılan tek kapıyı da kapatıp Gazze’yi mutlak abluka altında tutabilmesi demek. Doğrusu sadece kara şeridini ele geçirmeyi planlamıyorlar bu sefer.

Yediot Ahronot Gazetesine konuşan üst düzey bir israilli yetkili şunları söylüyor: “Philadelphi Koridoru üzerinde kontrol sağlasak bile, bu Refah altındaki tüneller yoluyla yapılan kaçakçılığı engellemeyecek. Bu yüzden yer altında bir engel inşa etme üzerinde çalışıyoruz.” Utanç Duvarı’nın bir benzerini bu defa yer altında yapmak peşindeler.

Türk Hastanesi merkez karargâh

Müzakereleri tıkayan diğer etken, Netzarim Koridoru. Bu da yeni bir mevzu değil esasen; ta Şaron’un başbakanlığı döneminden beri Gazze’yi kontrol edilebilir parçalara ayırmayı hedefleyen Beş Parmak planının bir parçası olarak epeyce üstünde durulmuştu. Koridor, israil-Gazze sınırından başlayıp Akdeniz’e çıkış sağlamakta. Şimdi tam o noktada ABD’nin inşa ettiği yüzer iskelenin mevcudiyeti, önemini bir kat daha artırmakta.

Şeridi kuzey-güney hattında ikiye ayırarak İsrail için askerî ve lojistik bakımdan stratejik bir üs niteliği taşıyan, Gazze’nin doğusundan batısına 7 dakikada ulaşım sağlayan koridor, işgalciye Gazze halkının hareket kabiliyetini istedikleri gibi sınırlama ve kontrol altına alma imkânı sunmakta.

Siyonist yapı burayı ele geçirmek için Nisan-Mayıs 2024’te üç ileri operasyon üssü kurdu ve bir kez yerleştikten sonra genişliğini 2 km’den 4 km’ye çıkardı. Yüzlerce binanın yok edildiği koridorda bulunan, kanser hastaları için hizmet veren Türk-Filistin Dostluk Hastanesi'ni merkez karargâh olarak kullanmakta.

İsrail bu koridoru bilhassa müzakerelerde koz ve kaldıraç olarak kullanabileceğinin farkında. Hamas ise ateşkes için buranın boşaltılmasını şart koşmakta. Çünkü koridor, Gazze’nin güneyinden kuzeyine boydan boya uzanan Selahaddin Otoyolu'nu kesmekte. İsrail tam da bu yüzden sadece birkaç aylığına burayı boşaltıp sonra tekrar geri dönme hevesinde.

İşte ateşkesin önündeki gerçek engel bu iki koridordur; daha doğrusu bu koridorları işgale devam emelindeki israildir.