FETÖ'yü sarsan raporun içeriği neydi?

FETÖ elebaşı.
FETÖ elebaşı.

Farklı raporlarda başlıklar açılsa da resmi makamlar FETÖ’ye münhasır ilk raporunu 1972 yılında hazırlar. MİT’in bu raporundan sonra, Cumhurbaşkanı Turgut Özal’ın talebi ile kapsamlı bir resmi rapor hazırlanır. Bu rapor, FETÖ'yü derinden sarsmıştır.

Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti filigranlı kağıtlara daktilo edilmiş bir nüshası elimizde olan raporda, Gülen ve Örgütü’nün mason yapılanma biçimi tüm detayları ile ele almış. Raporda, yöneticileri ve il sorumluları isim isim tespit edilmiş ve masonlarla, CIA ve MOSSAD ile irtibatı tespit edilmiş, mason isimler tek tek zikredilmiştir.

Raporun, Gülen örgütü ile masonların ilişki ve ortak çalışma yöntemlerinin anlatıldığı bölümünde şu bilgilere yer veriliyor: “Bu locaları her gruptan, her siyasal yapıda örgütlenerek, ister sağ, ister sol, ister radikal örgüt olsun, tümünün içerisinde faaliyet gösterip esas amaçları doğrultusunda kullanılmaktadırlar. Bu en büyük örgütlenmenin içerisinde, Fetullah Gülen cemaati asıl yer tutar. Bu örgütün localarla yakın teması bilinmektedir.

Moon FETÖ ilişkisi

Amerikan gizli servisine ajan yetiştiren Moon tarikatı ile Gülen cemaatinin ilişkileri gelişmiş ve Moon tarikatının her toplantısına cemaat mensupları yoğun bir şekilde katılım sağlamışlardır. Locaların Gülen cemaatinin içerisinde yönetim katında çok üyesi bulunmaktadır.

Eğitim alanında locaların çalışmaları ayrı bir yer tutar. Locaların ve Gülen cemaatinden beslenen zeki ve akıllı öğrenciler, locaların ve cemaatin amaçları doğrultusunda kullanılır. Locaların büyük üstatları, siyasetçi, büyük iş adamı, sanayici, hukukçu, bürokrat, devletin üst düzey yöneticileri özenle seçilerek desteklenmekte ve yurtdışı bağlantılarına yarayışlı kişiler ve kurumlar hâline getirilmektedir. Gülen cemaatini siyasi ve ekonomik güç yapmak için Siyonist örgütlenmelerden ekonomik destek sağlanmış, ekonomik boyutlar olarak Koç’un (Sabancı o dönemde zayıftı) tek ekonomik güç olması Türkiye’de kartelleşmesini tamamlaması nedeniyle, Gülen, Kutlular, Yılmaz kardeşler, Aydın Doğan yeni yüzler olarak ortaya çıkmıştır.”

FETÖ’nün Kasım Gülek, Türkiye’deki masonlar ve masonların Gülen ile irtibatını ortaya koyan “Fetullah Gülen- Kasım Gülek İlişkisi” başlıklı bölümünde ise şunlar yazmaktadır: “Fetullah Gülen’ in, Kasım Gülek ile ilişkileri 1960 yıllarına dayanmaktadır. Fetullah Gülen’in CIA, MOSSAD, MOON tarikatı bağlantılarını bilakis Kasım Gülek sağlamış ve birlikte birçok projeye imza atmışlardır. Bunların başlıcaları, İzmir ve Erzurum’da Komünizmle Mücadele Dernekleri kurulmuş, Gülen fiilen bu derneğin kurulmasında ve yönetiminde yer almıştır.”

Raporda Gülen ve 20 üst düzey yöneticinin ismi mevcut


“Fetullah Gülen Örgütlenme Yapısı” başlığında ise şöyle denilmektedir: “Gülen cemaatinin yükselişe geçtiği dönem ile ABD’nin dünya üzerinde etkinliğinin ve gücünün arttığı dönemle benzeşmesi bir uyumluluk göstermektedir. Gülen cemaati, Reagan iktidarında Sovyetleri çözmek amacıyla yürütülen demokrasi projesinin bir sonucu olarak büyümeye başlıyor.1970 yılında ABD güvenlik konseyinin belirlediği “Yeşil Kuşak” politikasının bir üst aşamaya geçirilmiş hâlidir. Amaçları; Amerikancı iktidarları ayakta tutmak, korumak, kollamak bir yandan da CIA muhaliflerine insan hakları ve demokrasi ihracı görevi vermek…” Raporda mason Gülen’in dışındaki 20 üst düzey yöneticinin isim listesi verilmekte ve bu kişilerden 14’ünün mason olduğu belirtilmektedir.