Doların gücüne meydan okumak

Doların gücüne meydan okumak
Doların gücüne meydan okumak

BRICS bir para birimi çıkarır yahut çıkarmaz. 2000 yılından bu yana olduğu gibi Euro'ya kaymak da çözüm olabilir. Hele Körfez ülkeleri petro-dolarlarını Euro'ya kaydırmaya başlarsa bu dolara büyük bir darbe vurur. Fakat şu sıralar o coğrafyada bir Saddam Hüseyin yok, bu da başka bir handikap. Para birimini çeşitlendirmenin yavaş ve uzun vadeli eğiliminin devam etmesi muhtemel. Çin renminbisi giderek daha geniş bir kullanım kazanıyor ve IMF tarafından rezerv para birimi olarak tanınıyor. Fakat yine de dünya merkez bankası yabancı rezerv para birimlerinin yüzde 3'ünden daha azını oluşturuyor. Ve bunca çeşitlendirmeye rağmen doların gerçek değeri son 10 yıldır artmaya devam ediyor. Kısacası, doların tahtını sarsmak pek kolay görünmüyor...

New York'taki Dış İlişkiler Konseyi merkezinde oturmuş, zamanın Dışişleri Bakanı olan Hillary Clinton'ı dinliyordum. O konuşurken yaşadığımız dünyanın çok kutuplu olduğunu fark eden ilk Amerikan lideri olduğunu fark etmiştim. Yıl 2009'du. Açıkladığı hedef, çok kutuplu dünyayı çok ortaklı bir dünyaya taşımaktı.

Hillary Clinton'un çok ortaklı dünya vizyonu, ABD başkanı olma hayalleriyle birlikte öldü. Trump, bölücü bir söylemle onu yendi ve Çin ile rekabet konusunu ortaya attı. Biden, Trump'ın yerini aldıktan sonra bile Çin karşıtı söylem ve yaptırımlar devam etti. Ve şimdi Trump tekrar iktidara geldiğine göre o bilindik maço söylem çok ortaklı bir dünya şansını yine tuzla buz edecek, öyle görünüyor.

 Amerika uykuda değil. Doların tahtını koruma noktasında yaptırımlar uygulamak ve yürürlüğe koymak için gücünü kullanıyor.
Amerika uykuda değil. Doların tahtını koruma noktasında yaptırımlar uygulamak ve yürürlüğe koymak için gücünü kullanıyor.

Bir Müslüman olarak, Muhammed Ümmeti'nin dünyada en fazla mülteciye sahip olan grup haline geldiğini gördüm. Müslümanlar, diğer insanlarla birlikte özgürlük, adalet ve barış içinde yaşayacakları bir dünyayı dört gözle bekliyorlar. Çok ortaklı bir dünya bu açıdan harika. İnsanlık için adil bir dünya düzenine çok ihtiyaç var. İnsanlığa karşı her gün suç işlemekten yorulmayan İsrail'in cezasız kalışını izleyen Müslümanlar farklı bir dünya için dua ediyorlar.

Bu farklı dünya için bir umut var mı? Şu anda İslam İşbirliği Teşkilatı umut verecek bir görüntü arzetmiyor. Onun yokluğunda umutlar BRICS'e bağlanabilir mi? Ve BRICS bunu başarabilir mi?

BRICS, Goldman Sachs'tan ekonomist Jim O'Neill'in icadı bir terim olan Brezilya, Rusya, Hindistan, Çin ve Güney Afrika'yı ifade ediyor. Şu anda BRICS, üye sayısını ikiye katladı, devasa bir örgüt haline geldi. 40'tan fazla ülkenin örgüt saflarına katılmak için sırada beklediği söyleniyor.

2023 itibarıyla BRICS üye ülkelerinin toplam GSYİH'sinin küresel GSYİH'nin %31,5'ini oluşturduğu ve bunun ise en gelişmiş 7 ülkenin (G7) GSYİH'sine neredeyse eşit olduğu ortada. G7 üyeleri kimler? Kanada, Fransa, Almanya, İtalya, Japonya, Birleşik Krallık ve ABD.

2001 yılında BRICS terimini ortaya atan kişi Goldman Sachs'tan Jim O'Neill'dı. BRICS ekonomik performansının süslü projeksiyonuna dayanarak Goldman Sachs, BRICS yatırım fonunu geliştirdi, fakat yüzde 21'ini kaybedince bu fonu kapattı.

Goldman Sachs ne, Jım O'neıll kim?

Denetimi altındaki 2 trilyon dolardan fazla varlıkla Goldman Sachs, dünyanın en güçlü finans kuruluşu. Bay O'Neill ise Goldman Sachs Varlık Yönetimi'nin eski başkanı ve İngiltere'nin eski Muhafazakar kabinesinin bir bakanı. Kısa vadede sonuç vermeyen bir büyüme için bahse girdi. Ancak bu ülkeler uzun vadede küçük oyuncular değiller.

Dolarizasyon düşleri

Alternatif bir dünya güç yapısı hayal edenler, aynı zamanda güçlü dolara bir alternatif bulmak isterler. Yerel para birimlerini kullanarak dolara bağımlılığı önlemek için ikili ticaret yapma imkânı bu arayışlardan biri. Çin, Renminbi üzerinden ticareti teşvik etmek için birden fazla ülkeyle para takası anlaşmaları yaptı. BRICS ülkeleri ortak bir para biriminin oluşturulması konusunda görüşmelerde bulunuyor.

Ancak Amerika uykuda değil. Doların tahtını koruma noktasında yaptırımlar uygulamak ve yürürlüğe koymak için gücünü kullanıyor. BRICS ülkelerinden dördü ABD yaptırımlarıyla karşı karşıya. ABD, Ukrayna'daki macerası nedeniyle Rusya'ya birçok yaptırım uyguladı. Şubat 2024'te ABD, Rusya'ya karşı 500'den fazla yeni yaptırım duyurdu. İngiltere ve AB de Rusya'ya karşı yeni yaptırımlar duyurdu.

Dünyanın ikinci büyük ekonomisi olan Çin de benzer yaptırımlarla karşı karşıya. ABD:

- Çin hükümeti ve iktidardaki Çin Komünist Partisi içindeki belirli kurumlara ve önde gelen yetkililere,

- Ayrıca ABD hükümeti tarafından insan hakları ihlallerine katkıda bulunmakla suçlanan Halk Kurtuluş Ordusu ve diğer ilgili kuruluşlarla ilişkili belirli şirketlere,

- Ve en son Aralık 2024'te ABD'nin ABD'yi menziline sokabileceğini iddia ettiği Pakistan'ın uzun menzilli balistik füze programına parça sağlamakla suçlanan Çin şirketlerine ekonomik yaptırımlar uyguladı.

Beşinci büyük ekonomi olan Hindistan'a gelince...

Hindistan hükümetinin aşırı milliyetçi Hindutva ideolojisi o kadar saldırgan hâle geldi ki, Hindistan hükümeti bir Kanada vatandaşını hem de Kanada'da bir suikast ile ortadan kaldırdı. Aynı şekilde ABD topraklarında bir Amerikalıya suikast planı hazırlama cüretini gösterdi.

Bu plan, Amerika için bir uyarı çağrısı oldu. Şu anda 19 Hint firması ile 2 Hint vatandaşı ABD yaptırımları altında. Son zamanlarda, ABD Uluslararası Dînî Özgürlük Komisyonu (USCIRF) ABD Dışişleri Bakanlığı'na Müslümanların ve Hristiyanların dini özgürlüklerini ihlal ettiği için Hindistan'a yaptırım uygulanmasını teklif ediyor. ABD yetkilileri Kasım 2024'te Hint milyarder Gautam Adani'yi dolandırıcılıkla suçladı. Adani, Hindistan Başbakanı Modi ve iktidardaki Bharatiya Janata Partisi'nin yakın bir müttefiki.

İran'a gelince, ABD 1979'dan beri İran'a karşı bir dizi ekonomik, ticârî, bilimsel ve askerî yaptırım uyguluyor. ABD yaptırımları binlerce İranlıyı kapsamı altında tutuyor.

ABD yaptırımlarına tabi tutulan bu dört BRICS ülkesinin doların üstünlüğünü aşmanın yollarını aktif olarak araması mantıklı. Bu yaptırımlara tepki olarak altın varlıklarını artıran Rusya, dolar rezervlerini önemli ölçüde azalttı. Ve bilhassa enerji sektöründeki ticaretinde ruble ve alternatif para birimlerinin kullanımını savunuyor. Bu zaten Çin'in yıllardır yaptığı bir şey.

Euro: Dolara dostça bir rekabet

Dolar, an itibariyle küresel finansın temel taşı. Dünyayı dolarsızlaştırmak için konuşmaktan daha fazlasını yapmak gerekiyor. Ayrıca bu çabalar yeni sayılmaz. Zamanında komünist blok ve sömürge karşıtları da bu meseleye epey kafa yormuştu.

IMF'ye göre, ABD doları dünyadaki tek rezerv para birimi değil; Euro, Çin yuanı, İngiliz sterlini ve Japon yeni de resmi rezerv para birimleri olarak kabul ediliyor.

Dolara nispeten dost görünen Euro, alternatif bir para birimi olarak olağanüstü bir iş çıkardı. 2000 yılı itibariyle dünya merkez bankalarındaki döviz rezervlerinin yüzde 71'i dolar cinsindendi. O yıl Euro'nun piyasaya sürülmesiyle doların gücü zamanla aşınmaya başladı. Dünya merkez bankalarındaki dolar rezervi şu an itibariyle yüzde 58'e gerilemiş durumda. Hafızalarınızı bir yoklayın, dolar rezervini ilk kim Euro'ya çevirmişti? Cevap: Saddam Hüseyin.

BRICS, Goldman Sachs'tan ekonomist Jim O'Neill'in icadı bir terim olan Brezilya, Rusya, Hindistan, Çin ve Güney Afrika'yı ifade ediyor.
BRICS, Goldman Sachs'tan ekonomist Jim O'Neill'in icadı bir terim olan Brezilya, Rusya, Hindistan, Çin ve Güney Afrika'yı ifade ediyor.

Doların arkasında Amerikan yumuşak gücü var

Bir para biriminin gücünü belirleyen sadece ekonomiler ve silahlar değildir. Amerikan markasının gücü pek de hafife alınacak bir şey değil.

Yaklaşık on yıl önce Tayvan'da iken orayı ziyaret eden bir Çinli bakanı dikkatle izlemiştim. Bu Çinli komünist, diğer Tayvanlılardan farklı görünmüyordu. Giyimi ve tavırlarıyla tamamen Batı etkisinde görünüyordu. Evet, zihin yapısı itibariyle Çin Komünist Parti tarafından kontrol ediliyordu ancak bir Batılıdan farkı yoktu. Şunu farketmiştim: Çinlilerin idealleri ve imajları artık kültür olarak Amerikan olmuştu. Nitekim Komünist Çin'den gelen öğrenciler bugün Amerika'daki en fazla yabancı öğrenci grubunu oluşturuyor. Amerikan üniversitelerindeki Çinli öğrenci sayısı 370 bini aşıyor.

Amerikan markalarının gücü dünya genelinde büyük bir etki yaratıyor. Tüketici markaları Hollywood'daki üsleriyle daha da güçleniyor. Ortalama bir Amerikan filmi 100 milyon dolara üretiliyor. Bu bütçenin yüzde 30'u ise sadece pazarlamaya gidiyor. Amerika geçen yıl yabancı gişelerden 5,85 milyar dolar kazandı. Ancak mesele para da değil.Markanın ilettiği mesaj çok daha öteye gidiyor.100 milyon dolara mâl olan film çoğu ülkeye sadece 900 dolara veriliyor. Çin bu gücü tanıyor, bu yüzden Hollywood filmlerinin çoğu artık doğrudan veya dolaylı olarak Çin tarafından finanse ediliyor. Ve bu filmlerde Çin karşıtı mesajların yer almadığı görülüyor.

Çin belki de yakın gelecekte BRICS para birimi fikrini çok ileri götürmekten kaçınabilir. Çünkü ABD mal ve hizmet borsası nezdinde 367,4 milyar dolarlık ticaret avantajına sahip.

  • Gerçeklerin dünyasına hoşgeldiniz
  • Doların yerini alacak bir şeyin konuşulması belki de daha iyi bir dünyada yaşama arzusudur. Sömürge karşıtı ideolojiler için bu daima canlı kalacak meşru bir mevzudur. Fakat ne yazık ki bu ideolojiler, güçlü doları daha da güçlendirmeye devam edecek olan Amerika'nın yumuşak gücünü alt edecek güçte değiller.
  • Ancak yaklaşan Trump başkanlığı bir joker. 2023'te ABD'ye yapılan toplam doğrudan yabancı yatırım yaklaşık 5,39 trilyon ABD dolarıydı. Dünya bu yatırımı kaybetmeye istekli mi? Belki de değil. Donald Trump'ın zaferi ABD dolarının güçlenmesini sağladı. Trump'ın katı tarifeleri, derin federal harcama kesintileri ve göçmenlerin toplu sınır dışı edilmesi politikası ile birlikte uygulanırsa, işte bu ABD ekonomisine zarar verebilir ve istikrara olan inancı azaltabilir. Bu noktada ortaya çıkacak belirsizlik ve panik, ABD doları için iyi olmayacaktır. Fakat yine de alternatif bir para birimini güçlendirmek yerine çeşitlendirmeye yönelmek daha mantıklı…
  • BRICS bir para birimi çıkarır yahut çıkarmaz. 2000 yılından bu yana olduğu gibi Euro'ya kaymak da bir çözüm olabilir. Hele Körfez ülkeleri petro-dolarlarını Euro'ya kaydırmaya başlarsa bu dolara büyük bir darbe vuracaktır. Fakat şu sıralar o coğrafyada bir Saddam Hüseyin yok, bu da başka bir handikap.
  • Para birimini çeşitlendirmenin yavaş ve uzun vadeli eğiliminin devam etmesi muhtemel. Çin renminbisi giderek daha geniş bir kullanım kazanıyor ve IMF tarafından rezerv para birimi olarak tanınıyor. Fakat yine de dünya merkez bankası yabancı rezerv para birimlerinin yüzde 3'ünden daha azını oluşturuyor. Ve bunca çeşitlendirmeye rağmen doların gerçek değeri son 10 yıldır artmaya devam ediyor.
  • Kısacası, doların tahtını sarsmak pek kolay görünmüyor...

Yorumunuzu yazın, tartışmaya katılın!

YORUMLAR
Sırala :

Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım