Bunca şey tesadüf olabilir mi?
Evvelinden bir şeyler biliyor olmalı ki, DSÖ başta olmak üzere resmi makamların kovid-19 Plandemisi ilanından 36 gün önce "Hiç bir şartta aşı olmayın" diye tüm insanlığı ikaz eder. 15 Eylül 2020’de ise maske takma dayatmasını “10 yılın en büyük pazarlaması” olarak tanımlar.
24 Haziranda dünyanın ilk antivirüs şirketi McAfee’nin kurucusu John McAfee’nin İspanya’da tutuklu bulunduğu hapishanede ‘intihar’ ettiği duyuruldu. Üstelik ABD’ye iadesine saatler kala.
Vergi kaçırma suçlamasıyla 3 Ekim 2020'de Barselona'da bir hapishaneye konan ve tek kişilik hücrede tutulan McAfee kendi kendini asacak malzemeleri nasıl temin etti?
Uzmanlar dışarıdan birilerinin müdahalesi olmadan McAfee’nin kendini asmasının imkânsızlığından söz ediyorlar. Bu da gelişmenin intihar değil infaz olduğunu ortaya koyar.
Bu gerçekliğe rağmen İspanya makamlarının düzenlediği otopsi raporunda da ‘intihar’ ettiği yazılır. Belli ki, alıcı ABD ile gönderici İspanya anlaşmış.
Karısı Janice, John McAfee'nin intihar etmiş olamayacağını, ölümünde ABD'nin parmağının olduğunu söylüyor. İspanya ve ABD makamları dışında onun intiharına kimse inanmamış gözüküyor.
Avukat Javier Villalba ve karısı ise ikinci ve bağımsız bir otopsi yapılmasını talep etmesine rağmen bu da kabul edilmez. Kendisi intihar etmişse, bu talep neden kabul edilmez?
‘Hiç bir şarta aşı olmayın, maske takmayın!’
Peki, McAfee kimdi ve onu önemli kılan neydi de biz ona dair yazma ihtiyacı hissettik?
McAfee’nin 8 Haziran 2021'de "Bana bir şey olursa, lütfen sahip olduğum 31 TB'lık dosyaların Miami Beach'in hemen kuzeyindeki 88th Street an Collins Avenue yakınlarındaki dairemdeki sabit disklerde bulunduğunu bilin" şeklinde bir twit attığı ileri sürülmüştü. Şayet bir el uzanıp silmişse böyle bir twit yok. ‘Öyle şey mi olur’ diyenler çıkabilir. Pekâlâ olabilir.
İlginç olan şeyse tarif edilen adresteki yani Miami’deki 13 katlı 270 dairelik "Champlain" adlı lüks bina, McAfee’nin ölümünden saatler sonra bir gece yarısı aniden çöküyor.
NSA eski çalışanı Edward Snowden, Wikileak’in kurucusu Julian Assange’ı "sıra sende olabilir" yani “seni de öldürebilirler” diye ikaz ediyor.
Snowden’ın açıklaması sadece McAfee’nin öldürüldüğünü söylemiyor, aynı zamanda başta ABD olmak üzere Batılı devletlerin kendileri için sorun çıkaran kişileri infaz ettiğini de ifşa ediyor. Gerçi bu bilinmeyen bir durum değil. Zîra infaz edilmişleri saymakla bitiremeyiz.
John McAfee evvelinden bir şeyler biliyor olmalı ki, DSÖ’nün 11 Mart 2020’de ilan ettiği kovid19 plandemisinden ve de henüz aşının adının bile zikredilmediği günlerde yani 36 gün önce 5 Şubat 2020’de “Koronavirüs gerçekleri: Tüm vakaların %2'sinden daha azı ölümle neticelenir. Yaklaşık olarak mevsim gribi ile eşdeğerdir. Ey millet sakin olun! Bu maskaralığa kanmayın. Arka planda çok daha önemli bir şey oluyor” ve "Hiç bir şartta aşı olmayın" diye iki twit atarak tüm insanlığı ikaz ediyor.
https://twitter.com/officialmc...
https://twitter.com/officialmc...
15 Eylül 2020’de ise maske takma dayatmasını “10 yılın en büyük pazarlaması” olarak tanımlayıp, maskeli koyun resmi paylaşıyor. Son paylaşımından 18 gün sonra yani 3 Ekim 2020'de ise gözaltına alınıyor.
‘Anti-virüs kullanmıyorum’ demişti
2013’te BBC'ye konuşan McAfee, sürekli siber saldırılara uğramasına rağmen anti-virüs kullanmadığını söylemiş ve kendi güvenlik yöntemini şöyle açıklamıştı:
- • "Sık sık IP adresimi değiştiriyorum,
- • cihazlarda ismimi kullanmıyorum ve
- • müstehcen siteler gibi virüs bulaştırma riski olan internet sitelerine girmiyorum.
- • Eğer biri bana bir link gönderirse, gerçekten gönderen kişinin o olduğundan emin olana kadar linki açmıyorum.
- • Kulağa garip geliyor olabilir ancak başka birinin yazılımına güvenmektense kendi düşüncelerime ve cihazlarıma güveniyorum."
Peki, bunca ifşaat sonrasında tutuklanması ve ölümü tesadüf mü?
Kurban liderler
Salgına inanmadığını, testlerin aldatmaca olduğunu söyleyen, halkını yabancı devletlerin ürettiği Kovid-19 aşılarına karşı uyaran, ülkesinde maske ve koruma tedbiri uygulamayan Tanzanya Devlet Başkanı John Magufuli, "Eğer beyaz adam aşı bulabiliyor olsaydı şimdiye kadar AIDS için aşıyı bulmuş olmalıydı" demişti.
Bir devlet başkanı düşünün, kovid-19 testlerine inanmıyor, aşılar konusunda Batıyı suçluyor, sonra ortadan kayboluyor ve 14 gün sonra cesedi bulunuyor. Bu normal bir durum olabilir mi?
Tanzanya'da Devlet Başkanlığı Başsekreteri John Kijazi ile Zanzibar Başkan Yardımcısı Seif Sharif Hamad 17 Şubat'ta birden bire açıklanmayan nedenlerden ölüvermişlerdi.
Korona sürecini eleştiren, 13 Mayıs 2020’de ülkesindeki DSÖ temsilcisi ve 3 uzmanın topraklarını terk etmelerini isteyen Burundi Devlet Başkanı Pierre Nkurunziza 8 Haziran 2020’de birden vefat etmişti. Küresel çetenin işbirlikçisi ve sözcüsü medya, Burundi Cumhurbaşkanının ‘ani kalp krizi’ diye açıklanan ölümünü, ‘koronavirüs nedeniyle ölen ilk devlet başkanı’ diye duyurmuştu.
Burundi Devlet Başkanı ile benzer görüşlerde olan Eswatini Başbakanı Ambrose Mandvulo Dlamini de ‘sebepsiz ölenler’ listesine girmişti. Buna rağmen haberlere ‘virüsten ölen en genç lider’ diye konu ediliyordu.
Fildişi Sahili Başbakanı Amadou Gon Coulibaly tedavi için gittiği Fransa'dan döner dönmez ölen ve yerine gelen Başbakan Hamed Bakayoko ise selefi gibi tedavi için gittiği veya götürüldüğü Almanya’da aniden ölüveriyorlardı. Gerekçe, kanser olarak gösteriliyordu. Kanserli bir adam neden başbakan olsun. Daha da ilginci, kimi medya kovid19’dan, kimi de kanserden öldü diyordu.
Palavra yayınları ile tanınan teyid.org ve benzer yapılar ise bu ölümlerin hepsini kovid19’a bağlayıp, kendince küresel çeteyi aklamaya çalışıyordu sahiplerinin sesi olarak.
Kim bu John McAfee?
John McAfee meselesine geri dönersek, McAfee 1945'te Britanya'daki bir ABD Ordusu üssünde doğar. NASA ve Lockheed Martin gibi büyük kuruluşlarda programcı ve yazılım tasarımcısı olarak çalışır. Sonra virüslerle mücadele için yazılımlar geliştirmeye başlar, 1987'de ise dünyanın ilk anti virüs şirketi McAfee Associates'i kurar.
Ağustos 2014'te Los Angeles'taki DEF CON konferansında, Amerikalıları akıllı telefon kullanmamaları konusunda ikaz ettikten sonra, “uygulamalar, ‘gizlilik’ sözleşmelerini okumayan cahil müşterileri gözetlemek için kullanıyor” diyordu.
2016’da adını ‘John McAfee Global Technologies’ olarak değiştireceği ‘MGT Capital Investments'in Genel Müdürü olur. Yüz milyonlarca dolar serveti olan McAfee, Whatsapp'tan gelen şifreli mesajların okunmasını sağlayan bir uygulama geliştirir.
Belize'de neler yaşandı?
McAfee, 2008'de emekli olup balık tutacağını, tüplü dalış yapacağını, yelken açacağını ve azalan yıllarının tadını çıkaracağını söyler ve San Pedro adasına taşınır. Böyle demesine rağmen birkaç ay sonra yeni bir iş kurar.
2011'e gelindiğinde keskin nişancı saldırısı ve arabasına patlayıcı yerleştirme de dâhil olmak üzere Belize hükümetinin kendisini öldürmeye çalıştığını ileri sürer.
O yılın Mayıs ayında ormandaki konutuna 42 paramiliter askerin saldırdığını, köpeğini vurduklarını, mülkünü tahrip ettiklerini ve boş yere tutuklanıp sonra serbest bırakıldığını söyler. Sonra 2012'de komşusu öldürüldüğünde McAfee, hedefin kendisi olduğuna inandığını ancak suikastçıların yanlış eve girdiğini ileri sürer. Belize polisleri ise onu komşusunu öldürmekle itham eder. Sonunda gözden kaybolup Guatemala'ya geçer, orada tutuklanıp Aralık 2012'de ABD'ye gönderilir.
ABD neyle suçluyordu?
Mart 2021'de ABD Adalet Bakanlığı, McAfee ve koruması Jimmy Gale Watson’ı Twitter'ı sömürmek için plan yapmakla suçlar. ABD Emtia Vadeli İşlemler Ticaret Komisyonu ise kripto para piyasalarının dengesini bozmakla itham eder. Watson ise McAfee'nin ölümünden birkaç gün önce gözaltına alınır.
‘Seni öldüreceğiz McAfee’
McAfee, 2019'un Kasım ayında yaptığı paylaşımda, ölüm tehditleri aldığını belirterek şu ifadeleri kullanmış:
"ABD yetkililerinden "Senin için geliyoruz McAfee! Seni öldüreceğiz" diyen ince mesajlar alıyorum. Her ihtimale karşı bugün bir dövme yaptırdım. Kendim intihar ettiysem, yapmadım, öldürüldüm. Sağ kolumu kontrol edin!"
ICO tekliflerinin yanıltıcı reklamlarını sosyal medya üzerinden yaydığı iddiasıyla 3 Ekim 2020’de İspanya’da tutuklanınca, ABD devreye girip iadesini talep eder. İspanyol mahkemesi iadesine hükmeder lâkin çok kısa bir süre sonra McAfee’nin intihar ettiği duyurulur.
Son birkaç tweetinde neyi ifşa ediyordu?
Ölümünden çok kısa bir süre önce ilginç paylaşımlar yapar. Bunlardan biri ise sosyal mühendislik faaliyetleri ile ilgilidir ve şöyle yazar: “Teknoloji ile ilgili son tweetimde, sosyal mühendisliği kullanan yabancı ajanların yazılım mühendisleri olarak işletim sistemleri departmanlarına nasıl yerleştirildiğini gündeme taşıdım.
Çok daha önemli olan ise geliştirme yöneticilerini bu tür departmanlara yerleştirmektir. İşte nasıl yapıldığı:
Yabancı ajanları hiçbir zaman bir organizasyona şahsî olarak yerleştirmedim, bu yüzden gerçek deneyimim sıfır. Bununla birlikte elektronik sistemlerin güvenliğini sağlamak için 50 yılımı harcadım ve başarım tamamen düşmanımı tanımaya dayanıyor. Nasıl çalıştıklarını biliyorum.
İlk kademe yöneticiler, işletim sistemleri veya ürüne gömülü donanım yazılımı içine hayalet kod eklemek için muazzam bir güce sahiptir. (Hayalet kod, kötü amaçlı yazılımların tümü.)
Bunların sıradan bir ajana göre bilgiye daha fazla erişimleri ve ürünü tasarlamada daha büyük etkileri vardır. Ancak en önemlisi eğitimli mühendis kadrolarından kendileri gibi ajanları işe alma konusunda neredeyse tam güce sahip olmalarıdır. Bu tür kadrolara nadiren dışarıdan işe alınırlar. Genellikle açık pozisyonlar olarak içeriden terfi ederler.
Yabancı ajanların hedeflenen şirketlere sosyal mühendislik amacıyla yazılım veya donanım mühendisleri olarak yerleştirilmesini daha önce anlatmıştık. Bir mühendis bu şekilde işe alındığında, potansiyel yönetici adayı olarak hazırlanmak üzere yoğun bir eğitim başlatılır. Daha ziyade sosyal mühendislik üzerine bir eğitim olur bu.
Nasıl giyinecekleri, nasıl davranacakları ve yönetime dair görüntüyü nasıl yansıtacakları konusunda eğitilirler. Nöro-Dil Programlama veya diğer psikoloji araçlarıyla etkileme, ikna etme ve telkin etme teknikleri öğretilir. Kibirlenmeden otoriter olma, alçakgönüllülük ile güven yaratma konusunda eğitilirler. Kısacası yönetici olmak için şekillendirilir ve cilalanırlar.
Adam tutma ve kayırmacılık bir yana, fare avcısı kediler gibi göreve mükemmel bir şekilde hazırlanırlar. Birden fazla ajan bünyeye dâhil edilmişse bu süreçte birbirlerine yardımcı olurlar. Hele yönetici pozisyonda bir ajan da mevcutsa, işte o vakit eğlence başlar.
Bir daha ki sefere ‘hayalet kod’un nasıl gizlendiğini ve sistem mimarisinin bu kod tarafından nasıl manipüle edilebileceğini gündeme taşıyacağız” der, ama bir dahası olamaz, çünkü o artık bir ölüdür.
https://twitter.com/officialmc...
Bu da bu konuda yazdığı bir başka twiti
McAfee’den bize ne?
Aslında mesele John McAfee’nin yaşadıkları değil. Asıl mesele, kurulu şeytânî düzen hakkında içeriden bilgi aktarımını engellemek. Yoksa dertleri, McAfee’nin yaptığı iddia edilen usulsüzlükler, cinayet ithamı veya başka meseleler değil. Küresel düzene içeriden kafa tutanlardan birini öldürerek muhtemel ifşaatçıları peşinen susturmak…
McAfee’yi diğerlerinden ayıran şeyler; aşıya, maskeye itirazı, anti virüsler ve işletim sistemleriyle yapılan küresel veri hırsızlığı, istihbarat oyunları, yazılım devlerinin içindeki ajanlar, sosyal mühendislik faaliyetleri, muhtelif kirli ilişkiler ve insanlığın koyun yerine konulmasına itirazıdır.
McAfee’nin zaafları konusunda twitter hesabına bakmak yeterli. Ama o ikiyüzlü biri değil ve zaaflarını da açıkça itiraf eden bir kişi. Bizim amacımız ise kahrolası kirli düzene boyun eğerek izzetli yaşanamayacağını herkese hatırlatmak.
Vesselam!