Bitcoin meydan muharebesi devam ederken
Özellikle 2017 yılında Bitcoin özelinde hızlanmakta olan kripto para devrimi / çağı konusunda gazete köşemizde yazılar yazıp bu konuya doğru yaklaşılması gerektiği ile ilgili uyarılar yapmaya çalışmıştık. 11 Ağustos 2017 yılında “Dijital paranın tarihi yükseliş süreci başlıyor” diye yazdığımızda Bitcoin henüz 3600 dolarlar civarındaydı. Bu yazıdan üç ay sonra konuyu tekrar ele alarak “The Economist” dergisinde yayınlanan bir makaleden blockchain teknolojisi ile ilgili şu analizi dikkatinize sunmuştuk.
“Hatta bazı bankalar ve hükümetler bu yeni teknolojiyi incelerken, bazıları da kesin olarak onunla savaşacaklardır.”
Nitekim 2015 yılından beri devletlerin ve büyük şirketlerin bu konuda bitmek bilmeyen ve bir türlü karara bağlanamayan savaşı devam etmektedir.
Nitekim 2015 yılından beri devletlerin ve büyük şirketlerin bu konuda bitmek bilmeyen ve bir türlü karara bağlanamayan savaşı devam etmektedir.
Bu yeni teknoloji devletlerin elinden paraya hükmetme gücünü alma kapasitesine sahip olduğu için sistemde büyük panik yaratmaktadır. O günlerde Bitcoin özelinde tartışılan konu, binlerce yeni kripto para, “merkeziyetsiz finans”, “NFT’ler” ve “Metaverse” gibi yeni teknoloji ve olguların da sisteme eklemlenmesi ile devlet bürokratları için daha da içinden çıkılmaz bir hal almıştır.
Ne yasaklayabiliyorlar ne de tamamen serbest bırakıyorlar.
O günlerde konuyla ilgili bir Rus yetkilinin dijital paralar için söyledikleri, içine düştükleri açmazı açıkça itiraf etmektedir.
Biz yapmazsak komşularımız yapacak.
Libra örneğini hatırlayalım
Yine hatırlarsanız 2019 yılında Facebook’un piyasaya sürmeye hazırlandığı “Libra” adı verilen kripto para birimi Amerikan sisteminde kelimenin tam manasıyla dehşete neden olmuş, FED Başkanı Powell, “Fed’in Libra ile ilgili endişeleri çözme yönündeki çabaları koordine ettiğini” söylerken Amerikan Kongresi Libra’nın geliştirilmesinin durdurulmasını istemişti.
Nitekim öyle de olmuştu. İşler sadece bununla kalmamış, yine aynı sene (2019) Forbes Media’nın genel yayın yönetmeni Steve Forbes ise Haziran ayının son günlerinde kaleme kaleme aldığı açık mektubunda Libra’nın “küresel para” olarak doların yerini alabileceğini söylerken bir bankamızın genel müdürünün “kripto parayla doların bütün hakimiyeti kaybolacak” şeklinde beyanı medyaya yansımıştı.
Ne acıdır ki o günlerde Diyanet İşleri Başkanlığı tutarsız bir açıklama ile kripto paraların “şu aşamada” caiz olmadığını belirtmiş, biz de kendilerine cevaben bir köşe yazısı daha kaleme almıştık, hatırlatalım.
Küreselciler hakim olmaya çalışıyor
- “Muhtemelen Diyanetin haberi yoktur ama Bitcoin içinde taraflar arasında büyük bir savaş yaşanmaktadır. Bitcoin’in işlem hızını artırmaya çalışarak bu para biriminin daha da hızlı ve işlevsel hale gelmesini isteyenlerle, güncellemelere bilerek engel olarak hızı düşük tutan ve sisteme kendi yazılımlarını monte etmeye çalışan “Blockstream” grubu arasında savaş vardır.
Özgürlükçü grup dünyadaki savaşların sebebi olarak gördükleri merkez bankalarının elinden paraya hükmetme silahını almak istemektedirler. Onlara göre para bu merkez bankaları tarafından canlarının istediği şişirilmekte, bu şişkinliği zaman zaman eritmek için de savaşlar çıkarılmaktadır.
Peki bu Blockstream grubu kimdir sorusunun cevabını bazıları şöyle vermektedir.
- “Ana hissedarı Sigorta grubu AXA’nın CEO’luğunu ve Bilderberg’in başkanlığını yapmış olan Henri de Castries’dir”. (…)
Yukarıda okuduğunuz bu satırları bundan tam beş sene önce yazmıştık.
Bitcoin balinalar
Bugün geldiğimiz noktada artık iyica azalan “Bitcoin” arzı ve network güvenliğine ikna olmuş kitlelerin ve kurumların geçtiğimiz sene 64 bin dolar seviyelerine kadar çıkardığı, biz bu satırları kaleme alırken 35bin dolarlar seviyesinde işlem gören bir Bitcoin var.
Beş sene içinde 3000 dolarlardan 64 bin dolarlara çıkmayı başarabilmiş bir network/para.
Yine bu zaman zarfında “Bitcoin balinaları” denen bir kavram oluştu ve bu hesaplar/ fonlar bu paranın büyük bir bölümünü ellerinde tutuyorlar. Bir ülke, “El Salvador”, geçen yıl Bitcoin’i resmi para birimi olarak kabul etti, bunu bazı diğer ülkelerin de takip edebileceği konuşuluyor Bitcoin madencilerini aşırı elektrik kullanımı nedeniyle ülkeden çıkaran Çin, madencilerin Amerika/ Teksas’a yerleşmesi ile büyük bir hata yaptığını anladı. Dünyada network ve şifreleme güvenliğini neredeyse büyük bir kesinlikle ispatlamış tek para birimi olan Bitcoin’in önemli bir bölümünü kendi elleriyle en büyük rakibine teslim etmiş oldu Çin.
Oysa Amerika bir süredir Bitcoin’i yasaklamaktan bahsediyordu, şimdi ise Rusya aynı şeyleri dillendiriyor. Bir dönem İran yasaklamaktan bahsediyordu, şimdi en büyük madenciler arasında İran da var. Seneler önce “hiç kimse Bitcoin’i durduramaz” diyen Microsoft’un sahibi sevgili aşıcımız Bill Gates ise son yıllarda Bitcoin düşmanlığı yapıyor.
Wall Street bankerleri kızgın
- Anlayacağınız 5 yıl önce T.C. Diyaneti’nin “şu aşamada caiz değil” dediği Bitcoin ülkeler arasında jeopolitik bir kapışma aracı olmuş bir durumda ve hızla kurumsal firmaların portföylerine değer saklama/kaçırma ve transfer aracı olarak giriyor.
- Amerikan sisteminin kripto paralar konusuna regülasyon getirememesi yüzünden bu piyasanın (en azından resmi olarak) dışında durmak zorunda kalan Wall Street bankerleri ise kızgın bir şekilde lobiler aracılığıyla Amerikan bürokrasisine işi resmiyete dökmeleri için baskı yapıyorlar.
Kripto para cephesinde bunlar yaşanırken dünya ve özellikle ABD ve AB merkez bankası kendi dijital para birimlerini çıkarabilmek için tüm güçleri ile çalışıyorlar. Oysa Çin kendi dijital para birimini çoktan çıkarttı ve pilot bölgelerde denemeye başladı bile. Finansal analizlerini dikkatle izlediğimiz Hollandalı yatırımcı ve yazar Willem Middelkoop, Batı merkez bankalarının bir sonraki ekonomik krizden önce Çin gibi dijital paralarını çıkarmak istediklerini söylüyor.
Bu dijital paraların kullanımı için bireylerin oluşturacakları dijital cüzdanların doğrudan merkez bankalarına bağlanması ile Ticari Bankalara olan ihtiyacın ortadan kalkacağını anlatıyor Middelkkop.
Dijital para– kripto para savaşı mı?
Paranın %3’lük bölümünün merkez bankaları, kalan %97’lik kısmının ticari bankalar tarafından üretildiğine (kredi, konut finansmanı vb.) dikkat çeken yazar, bireyin doğrudan Merkez Bankasına ulaşması durumunda artık ticari bankalara ihtiyaç kalmayacağına vurgu yapıyor.
Bu durum ise yeni bir açmaza neden oluyor. Bireylerin, her biri parasal büyüklüklerinin çok üzerindeki miktarlarda borçlu olan ve günün birinde iflas etme riski taşıyan merkez bankalarının dijital paraları ile işlem yapmak yerine, kullanıma girmiş/ kendilerini kanıtlamış, dünyaca kabul gören kripto paralara yönelmeleri.
Özellikle bazı kripto paraların anonim işlem yapmaya olanak sağlayan yapıları da değişen zamanlarla birlikte “dijital göçmen” haline gelmiş bireylerde çifte vergilendirmelerden kaçma konusunda vb. konularda tercih sebebi olabilecektir.
Böyle bir durum ister istemez merkez bankaları dijital paraları ile kripto paraların savaşına neden olacaktır.
Dolayısıyla bu savaşın sonunda;
Hayatta kalmak isteyecek ticari bankaları/güç odaklarını, Negatif faizden rahatsız olan büyük para sahibi zenginleri/şirketleri, Paralarını işletebilmek için para kazanma garantisi olan emtiaya yönelimin dünya genelinde neden olduğu fahiş gıda fiyatı artışlarını, Tıpkı 2008 ekonomik krizi sonrası paranın emtiaya hücumu ile 3-4 katına çıkan gıda fiyatı artışları sonucu 2009 yılından itibaren Arap Baharı ayaklanmalarının çıkması konularını üst üste koyup toplayınca gelmekte olan çatışma ortamını daha iyi anlayabilirsiniz.
Büyük resete giderken
Herhalde “Büyük Resetçilerin” ne demek istediğini daha iyi anlayabilmişsinizdir. Sistemleri/programları tıkandı resetlemeye ihtiyaç duyuyorlar.
Mesele, bilgisayar kapatılıp yeniden başlatılırken slota hangi diskin takılarak reboot/ yeniden başlatma işleminin yapılacağı.
İşte herkes sistemi yeniden başlatacak “o disk” olmak için savaş veriyor yada konumlanıyor.
Middelkoop’un anlatımıyla;
- Amerika “çok acil olarak” bir dijital paraya ihtiyaç duyuyor ve FED Başkanının “acelemiz yok” demesi tamamen yalan. Amerika’nın ürettiği borcun artık tavanı almadı ve uluslararası yatırımcılar artık ABD dolarını desteklemiyorlar. Dünyanın Amerikan doları yerine yeni bir rezerv paraya/ çıpaya ihtiyacı var ve FED bunun ziyadesiyle farkında.
Şimdi bu savaşa geçtiğimiz yıl “bize yeni bir Bretton Wood anı lazım” diyen IMF’yi ve bu örgüt içinde ulus devletlerin verdiği kontrol savaşını da ekleyin.
Hala yaklaşan krizi ve çatışmayı göremiyorsanız dijital para savaşları konusunu sinema sayfasında analiz ettiğimiz bir dizi ile pekiştirelim…