"Bir semboldür devrim"
Yerli sanayi ve teknolojinin günümüzdeki başarıları geçmişteki tecrübeleri de gündeme getirdi. Biz de konuyu en iyi bilen Muhittin Şimşek’e soralım dedik. Şimşek’in Alfa Yayınları’ndan çıkan “Yarım Kalan Devrim Rüyası” kitabı üzerine Devrim otomobillerini konuştuk…
Kitabınız Türkiye’de çok tartışılan ‘devrim arabaları’ üzerine. Sizce bu kadar tartışmanın odağında olmasının sebebi nedir?
Bir semboldür Devrim. En sıkıntılı, en bunalımlı dönemde nelerin başarılabileceğinin sembolü. İmkânsız sanılanın imkânlı, yapılamaz denilenin yapılabildiği, olumsuzlukların olumlu kılındığı bir projenin adıdır Devrim...
Sahiden otomobile benzin koyulmadığı için mi askıya alındı proje?
Çok spekülasyonlar yapıldı bu konuda. Bizzat Devrim’in mühendisi Kemalettin Vardar’dan (rahmetli) dinlemiştim. Eskişehir’den 28 Ekim’i 29 Ekim’e bağlayan gece trene yüklenen iki otomobilden (biri siyah, diğeri bej) lokomotife yakın olan siyah renkliye, ki o zaman lokomotifler kömürle çalıştığı için kıvılcım sıçramasına ve dolayısı ile herhangi bir yangına sebebiyet vermemesi için (Ankara’da ikmâl yapılır düşüncesi ile az benzin konuluyor, bej renkli olana ise benzin tam konuyor. Fakat tren Ankara Garına vardığında evdeki hesap çarşıdaki pazara uymuyor ve hemen Meclise gidilmesi gerektiği zira Cemal Gürsel’in beklediği söyleniyor. Bu arada bir bidon benzin Meclis’e yetiştiriliyor, fakat huni olmadığı için ikmâl tam yapılamıyor. Cemal Gürsel siyah renkliye binip “Çek oğlum Anıtkabir’e” diyor. İki yüz metre sonra araba duruyor. “Ne oldu?” sorusuna şoför “Benzin bitti Paşam!” cevabını verince, Paşa o meşhur sözünü söylüyor; “Avrupa mantığı ile otomobil yaptınız, Türk mantığı ile benzin koymayı unuttunuz!” ve hiçbir şey olmamışçasına arkadan takip eden ve benzini tam olan bej renkli “Devrim”e binip Anıtkabir’e ve oradan da törenin yapılacağı Hipodroma gidiliyor. Ancak basın hiç bu güzellikleri görmüyor ve paşanın o sözünü manşete çekerek zaten karşı oldukları otomobil imalâtının israf olduğunu, yapamadığımızı söylüyor.
Sizce bu bir komplo muydu?
Ben öyle düşünmüyorum. Tersliklerin, karşı olanların ekmeğine yağ sürdüğü kanaatindeyim. Ancak projenin başında bulunan Orhan Alp yıllar sonra verdiği bir röportajda çok daha farklı düşünüyordu.
Nuri Demirağ’ın uçak fabrikasının atıl hâle getirilmesi, Etimesgut Uçak Fabrikası’nın traktör fabrikasına dönüştürülmesi, Raybus Projesi’nin baltalanması da kitabınızın konuları arasında. Bunlar nelere mâl oldu bizim için?
Kitapta anlatılan bu başlıklar aslında Cumhuriyet tarihi sanayileşmesinin köşe taşlarıdır.
- Hem öyle ki; Nuri Demirağ’ın ilk endüstriyel uçak imalâtı (1938), Etimesgut Uçak Fabrikası (1945) ve Elbette Devrim projesi (1961) “Bu ülkede toplu iğne bile yapılamaz” denilen bir yokluk döneminde yapılmış ve başarılmıştır. Her inkıtaa uğrayan proje bizdeki “başaramama” psikozunu tetiklemiş ve adeta “öğrenilmiş çaresizlik” girdabına düşürmüştür.
Eğer bu projelerden herhangi biri gerçekleşmiş olsa idi, bugün kişi başı millî gelirimiz otuz bin dolar civarında idi (örnek; o dönemlerde bizden daha kötü durumda olan Kore).
Bugün yerli sanayi hamlesiyle geçmişi kıyasladığınızda çok geç kalmış sayılır mıyız?
Her alanda tarihi bilmeyen, maalesef o tarihi tekrar yaşar.
Bu sebeple kitabı yazmamdaki en büyük saik, gençlerimizin kendine güveninin tesisi ve en imkânsız denilen şartlarda bile bu memleketin evlâtlarının neler yapabileceğine dair bilgilendirme çabasıdır. Eğer geçmişten ders alırsak, geleceğe daha ümitle, daha şevkle bakarız. Bilinmelidir ki: “Aşk imiş her ne var âlemde. İlim bir kîl u kal imiş ancak” der Fuzuli. “Olmaz”ı “Olur”a çeviren iksirdir aşk. Yukarıda bahsettiğimiz projeleri gerçekleştiren isimsiz kahramanlar öyle bir aşkla sarılmışlardı yaptıkları işe.
- Muhittin Şimşek Kimdir?
- 1965 yılında Gaziantep’te doğdu. M.Ü. Makine Mühendisliği’ni bitirdi. 1999’da profesörlüğe yükseldi. 1998 yılında Marmara Üniversitesi Teknoloji Uygulama ve Araştırma Merkezinin Müdürlüğüne atandı. 2003-2007 arası Türkiye Lokomotif ve Makina Sanayi A.Ş. (TÜLOMSAŞ) Yönetim Kurulu Üyeliği yaptı. 2008-2012 yılları arasında YÖK Yürütme Kurulu üyeliğine seçildi. YÖK’teki göreviyle birlikte 4 Ağustos 2017’den bu yana Marmara Üniversitesi Teknoloji Fakültesi Makine Mühendisliği Bölümü öğretim üyesi olarak çalışmalarını sürdüren Prof. Dr. Muhittin Şimşek’in 120’den fazla makalesi ve ayrıca 17 adet yayımlanmış kitabı bulunmaktadır.