B15 ve B17: Kanseri öldüren vitamin

26 MART 2021 , CUMA 15:17

Kabuklu yemişlerin içlerini bekletmek pek çok zaviyeden doğru bir davranış değildir. Bu yüzden kabuklu yemişlerin kabukları ile muhafaza edilmesi ve yenileceğinde kırılıp yenilmesi besin değeri açısından çok önemlidir.

B vitaminleri çeşitlilik bakımından B1, B2, B3, B5, B6, B7, B9, B12, B15, B17 şeklinde uzayan hayli zengin bir âile. Her birinin bedenimiz için ehemmiyetini haftalardır anlatmaya gayret ediyoruz. Kâinat gibi vücudumuz da bir denge üzerine kurulu. O dengenin bozulmasıyla ârazlar baş gösteriyor. Sonrasında ise ölüme kadar gidebilen rahatsızlıklar

Aslında insanoğlu kainattaki fıtrî düzeni bozmasa, bizler de Sünnet-i Seniyyedeki ölçülere riayet ederek beslensek; enfeksiyon ve üşütme haricinde pek rahatsızlık yaşanmaz. Ancak ‘modern zamanlar’ olarak tarif edilen asrımız ve evvelki asırda bilim ve teknoloji adına yapılanlar insana ne mutluluk, ne huzur getirmiştir. Aksine her sahada bereketsizliğe ve sıhhatin kaybedilmesine yol açmıştır.

Gerçek Hayat’ın geçen haftaki sayısında yer alan erkekliğin yok oluş trajedisini okumuşsunuzdur. Bu, insan eliyle yapılan ve pek çok insanın da basiretsiz davranışlarının bir neticesi değil mi? Bazen hastalıklar, sizin davranışlarınıza bağlı olmayan sebeplerle meydana gelebilir. Ancak çoğu kez aksi şekilde cereyan eder.

İlginizi çekebilirB12: Hayvanî gıdalarda bulunur

İşte Ramazan ayının arifesindeyiz. Az yeme ayında, Müslümanların çöplükleri eskiye nispetle daha fazla dolacak tıpkı mideler gibi. İsraf bir yana bunun neticesinde beklenmedik rahatsızlıklar... Bu vesileyle Hz Peygamber (s.a.v.) devrinde Medine’ye gelen yabancı tabibin hikâyesini özetle nakletmekte fayda var.

Medine’ye iş umuduyla gelen yabancı bir tabip, hasta bekleye durur. Lâkin ne gelen vardır, ne giden. Bu durum hayli zaman sürünce, Efendimiz (s.a.v.)’in huzuruna çıkan tabip, Medine’den ayrılmak için izin ister.

Medine’den ayrılmak istediğini ileten tabip, gerekçe olarak ise pek hasta olmadığını ve burada kalmasının bir mânâsının olmadığını belirtir ve Rasülullah’a bunun nedenini sorar. Efendimiz (s.a.v.) ise “Benim ashabım acıkmadan yemez, doymadan sofradan kalkar” buyurur. Tabip ise tıbbın özünün bu olduğunu bildirir.

İkinci mesele ise günümüz gıdalarının besin bakımından fakirleştirilmesi. Bu gerçeği, küresel bir proje olduğunu pek çok kişi bilir. Şimdilerde yediğimiz bir elma geçmişte yediğimiz tabiî bir elmanın onda biri bile besine sahip değil. Bu da vitaminsiz ve mineralsiz kalmamıza neden oluyor. Ardından ilaç firmalarının vitamin ve mineral takviyeleri devreye girer ki, onların içi de katkı maddesi deposu gibidir.

Gelelim konumuz olan B15 ve B17 vitaminlerine… B15 ve B17 en az bilinen vitaminlerdir. Haklarında hâlâ çok az şey biliniyor. Ama en çok bilineni bu vitaminin kanser düşmanı olduğudur. ‘Pangamik Asit’ olarak da adlandırılan B15 vitamini B17’nin içinde yer alır. B15’de ‘siyanid’ adlı bir madde yer alır ki, işte bu madde bedendeki kanserli bölgeye girerek kötü huylu hücreyi imha eder. Böylece kanseri yenme imkânı doğar.

‘Pangamik Asit’ olarak da adlandırılan B15 vitamini B17’nin içinde yer alır.

Çoğu kimse B17 vitamininin de vücuda girdiğinde hidrojen siyanür oluşturarak kanserli hücreleri yok ettiğini söylüyor. Bu vitamini tek başına almak yerine A, C, E, B15 vitaminiyle birlikte alındığında etkinin arttığı ve daha iyi bir netice verdiği dile getirilir. Ancak bunu tablet şeklinde almak yerine, bu vitaminleri ihtiva eden bir beslenme usulünü benimsemek her zaman daha faydalı olacaktır.