Amerika ve dünyayı yöneten ‘döner kapı’
Hep DSÖ, DTÖ ve diğer BM kurumları konuşulur ve bunların tek dünya devletine giden yolun taşlarını döşeyen yapılar olduğu söylenir. Oysa bunları da yöneten, FDA, EPA ve CDC gibi derinlemesine tanınmayan müesseselerden pek söz edilmez. Merkez Bankalarının başına çöreklenen İsviçre Basel’deki Uluslararası Ödemeler Bankası (Bank for International Settlements) BIS ve çalışanları nasıl ki devletler üstü, aranamaz ve sorgulanamaz ise FDA de bir nevi böyledir.
Dünyayı yönetme iddiasındaki ABD’yi kim yönetiyor? ABD’li siyasetçiler mi, bürokrasi mi, yoksa başka güçler mi? Amerika yönetimi denildiğinde şüphesiz ilk akla gelen kişi başkandır ama fiili durum pek de böyle değil. Amerikan derin devletinden falan söz ediyor değiliz. Aksine Amerikan derin şirketlerinden… Bu şirketler, sadece ticârî faaliyetlerde bulunmazlar. Ticârî ve siyâsî amaçlarını gerçekleştirmek için Amerikan Devleti’nin en mühim müesseselerine adamlarını yerleştirirler. Bu yerleştirmede şirketler arasında bir rekabetten ziyade uzlaşıdan söz etmek daha doğrudur.
Ülkede Amerikan Gıda ve İlaç Dairesi FDA, Çevre Ajansı EPA, Hastalık Kontrol ve Önleme Merkezi CDC gibi çok sayıda belirleyici ve karar verici merci var. Bizim akademik ve bürokratik çevrelerin sandığı veya ileri sürdükleri gibi bu merciler bilim kuruluşları falan değildir. Aksine yönetim erki adına karar alıp yönlendiren ve hatta yöneten yapılardır. Bu kurumların tepe yöneticilerini tıpkı Amerikan Merkez Bankası FED’de olduğu üzere ABD Başkanı belirler, senato ise onaylar. Efkarı Umumiyenin bildiği de bundan ibarettir.
Korona oyunlarında Türkiye’de daha fazla farkında olmaya başladığımız Bilim Kurulları gibi burada da çok sayıda kurul, başkanlık birimi var ve asıl düzenleme ile kararlar buralarda alınır. Çoğu kez kurumun başındaki kişi ve hatta ABD Başkanı bunları aşıp icraatta bile bulunamaz. Dolayısıyla ülkeyi el altından bu yapılar yönetir.
Tamam bunlar devleti yönetiyor, peki bunları kim yönetiyor? İşte meselenin en can alıcı noktası burası...
25-30 trilyon dolarlık güç
Mesela bunlardan CDC hakkında kovid-19 dalavereleri sırasında çok şey işittik ve okuduk. Başkanını tartıştık durduk. Yine aynı zamanda ve neredeyse herhangi bir mesele olduğunda “FDA onaylı” diye bağırılan kurumu da sürekli işitip dururuz. FDA, 1906’da kurulmuş, 15 binden fazla çalışanı olan, adı da kendi de güçlü bir yapı.
Gıda, ilaç, aşı, tıbbî cihazlar, radyasyon yayan âletler, kan, biyoloji, genetik uygulamalar, hayvan ve veterinerlik, makyaj malzemeleri, tütün ve alkol ürünleri, uyuşturucu diye devam eden neredeyse dünyanın 25-30 trilyon dolarlık sektörlerini düzenliyor, kontrol ediyor ve yönetiyor.
Siz bir güç odağı olsanız bu veya benzer kurumları boş bırakır mısınız? Şüphesiz bırakmazsınız. ABD’de de bunları kimse kendi haline bırakmıyor. O kimseden kastın siyaset olmadığını söylemeye gerek yok. Dünyaya efendilik etmeye ve insanı yönetmeye çalışan karanlık yapılar ve sermaye grupları; FED, FDA, EPA, CDC ve diğerlerini sahipsiz mi bırakacaklardı? Elbette hayır.
Hep DSÖ, DTÖ ve diğer BM kurumları konuşulur ve bunların tek dünya devletine giden yolun taşlarını döşeyen yapılar olduğu söylenir. Oysa bunları da yöneten, FDA, EPA ve CDC gibi derinlemesine tanınmayan müesseselerden pek söz edilmez.
Merkez Bankalarının başına çöreklenen İsviçre Basel’deki Uluslararası Ödemeler Bankası (Bank for International Settlements) BIS ve çalışanları nasıl ki devletler üstü, aranamaz ve sorgulanamaz ise FDA de bir nevi böyledir.
ABD Başkanı FDA’in göstermelik başkanını görevden alabilir, yerden yere vurabilir. Bu önemsiz bir durum. Zâten bu siyasi bir makam ve genellikle akademisyenler getirilir. Bunlar özellikle de kanser ve biyoteknoloji alanında çalışanlar profesörler. Ad ve sanlarının da bir kıymeti yok.
Mühim olan ise FED Başkanının altında ve başkanı da yönlendiren kurul ve birim başkanlarıdır. Raportörlerdir, izleme ve denetleme yapan birimlerdir, karar verici organları bilgilendirip aslında aldıkları kararları başkana imzalattıran kişi ve gruplardır. İşte burada “döner kapı” denilen sistem devreye girer.
Döner kapı nedir?
ABD’nin büyük şirket ve vakıflarının yöneticileri veya kıdemli çalışanları; Amerika’nın sağlık, ziraat, çevre bakanlıkları ile FDA, EPA, CDC kurumları ve de BM’ye bağlı kuruluşların karar verici veya kararları etkileyici mekanizmalarının başına sıra ile getirilmekteler. Bu kişiler aynı görevde sürekli kalmayıp farklı kurumları gezer. Bu makam ve üyelikler ise büyük firmalarca dönüşümlü olarak kullanılır. ABD’de bu sisteme ‘döner kapı’ denilir.
Bugün Amerika bürokrasisindeki kıdemli isimlerin izini sürdüğünüzde yolların hep bir şekilde büyük şirket ve vakıflara çıktığını görüsünüz. Elbette bu Amerika’ya mahsus bir durum değil, aynı zamanda Amerika’nın ihraç ettiği bir sistem. Benzerini pek çok ülkede görebilirsiniz.
Geçtiğimiz yıllarda gıda mühendisi bir profesör ve süt ürünleri firmasının bir yöneticisi ile birlikte bir televizyon kanalına konuk olmuştuk. Süt ürünleri üreticisi bir ara elime bir not tutuşturdu. ‘Bu akademisyenin sözlerine dikkat edin, devamını programdan sonra söyleyeceğim’ yazıyordu. Profesör sürekli gıda sektörünü savunuyor ve konuşmaları teknik detaylara boğmaya çalışıyordu.
Reklam arasında sözünün devamını sorduğumda, bu profesörün Türkiye’de faaliyet gösteren bir büyük marketin danışmanı olduğunu ve bu tiplerden çok olduğunu ekledi. Biz bunu Biyogüvenlik Kanunu çalışmalarında Monsanto’yu temsilen gelen bir profesörde de müşahede etmiştik. Bu kişi hem bir devlet üniversitesinde görevliydi hem de bir Amerikan şirketini temsil ediyordu. Diğeri de kamu üniversitesinde görev yapıyor ama yabancı bir gıda şirketine danışmanlık hizmeti veriyodu. Bunlar resmî görevlerinden istifa edip, buralarda pekâlâ çalışabilirlerdi ama böyle yapmıyorlardı.
Yine o şirket
Dosyamızdaki FDA ile CocaCola hakkındaki bilgiler buzdağının küçücük bir parçası. Geçen ayki yazımızda State Street, Blackrock ve Vanguard isimli yatırım firmalarının teknoloji şirketlerini nasıl ele geçirdiklerini yazmıştık.
Vanguard, State Street ve Blackrock’ın Coca Cola Inc’in de büyük hissedarlarından olduğu gerçeğini belirtelim. Diğer hissedarlar ise Berkshire Hathaway, Capital Research & Management, Geode Capital, Fidelity Management, Wellington Management, JPMorgan Investment ve Charles Schwab gibi ‘yatırımcılar.’
Sıkı durun, bu listedeki hissedarlardan Berkshire Hathaway, Geode Capital, Fidelity Management, JPMorgan Investment ve Charles Schwab’in sahipleri de yine Vanguard, BlackRock, State Street ve Geode Capital.
Nereye yönelirseniz yönelin bütün büyük şirketler de bu 3 çete elebaşısına ait. Döner Kapı burada da tam teşekküllü bir biçimde işliyor.
- FDA’den kurşun
- Bu makale yazılıp son okuması yapılırken FDA’den bir garip ikaz geldi. Bize değil elbette haber sitelerin(d)e… Habere geçmeden FDA’in bu çalışmayı yapmasının sebebi, meşhur bebek mamalarında kurşun, cıva, arsenik ve kadmiyum diye devam eden en az 10 ağır metal tespit edilmesi.
- Haber şöyle: ABD Gıda ve İlaç Dairesi (FDA), bebek mamalarındaki kurşun miktarının daha düşük olması gerektiği yönünde tavsiye kararı aldı. FDA'in yayımladığı taslak kılavuzda, "Bazı bebek ve çocuk mamalarında izin verilen kurşun seviyeleri milyarda 20 parça veya daha az olarak ayarlanmalıdır" ifadesine yer verildi.
- Yeni tavsiyenin kapsadığı bebek mamalarının, 2 yaşından küçük bebekler için kutu, kavanoz ve tüp içinde satılan yiyecekleri kapsadığını belirtti. Diğer 9 ağır metali görmezden gelen FDA’in komiseri Dr. Robert Callif şöyle demiş: "Bugünün taslak kılavuzuna göre, FDA bu gıdalardan kaynaklanan kurşuna mâruz kalma oranında yüzde 27'ye varan bir düşüş yaşanabileceğini tahmin ediyor."
- FDA, bebek mamalarında en ölümcül ağır metal kurşun ve diğer ağır metallere bugüne kadar hep göz yummuş. Çâresiz kalınca ağababalarından “biraz azaltıverin” diye rica ediyor ezile büzüle. Ayrıca kendini dünyanın sağlığından sorumlu addeden modern bilimin tapınağı FDA, “Bebek mamasında kurşun ve diğer ağır metallerin ne işi var ve yer alamaz” demediği gibi azaltılmasını falan da emretmiyor, sadece tavsiye ediyor. Daha fazla yoruma ihtiyaç var mı? Yok elbette, ârif olan anladı.