15 Temmuz ihaneti: '252 Şehid, 2190 Gazi'
Günler hatta aylar öncesinden 30 Ağustos 2016’da Erdoğan’ın YAŞ kararları ile FETÖ’cü generelleri tasfiye edeceği konuşuluyordu. FETÖ ise gemiyi zaten çoktan azıya almıştı. Tarihe geçecek 15 Temmuz ihaneti de tam olarak bu süreçte başladı.
FETÖ, millete saldırmak için bekleşen kuduz köpeklere dönüşmüşlerdi. Kendilerinden çok emindiler ve ansızın askeri bir hamle ile Türkiye’yi işgal edeceklerini düşünmekteydiler. MOSSAD ve CIA’de, RAND Corp. gibi başka yerlerde hesap üstüne hesaplar yapıldı. Selehaddin Eyyubî’nin haçlılardan Kudüs-ü Şerif’i kurtardığı 15 Temmuz 1099 ve yine Yavuz Sultan Selim’in Kudüs-ü Şerif’i Osmanlı toprağına dönüştürdüğü 15 Temmuz 1516’ya misilleme olarak 15 Temmuz günü Türkiye’nin işgal tarihi olarak belirlendi.
Tarihin en uzun gecesi
Tarihin en uzun gecesi için geç bir saat kararlaştırıldı. Ancak Allah hesaplarını bozdu ve işgal girişimi erken saate çekildi. Allah-ü Teâlâ’nın izin ve inayeti ile milletin kalbinden ölüm korkusu çekip alındı. Önce yüzbinler, ardından Cumhur Reisi Erdoğan’ın çağrısı ile milyonlar sokaklara döküldü. Binlerce kişi gazi oldu, 252 vatan evladı da şehid… Ama bu asil millet mukaddesatının hiç birini çiğnetmedi. Ecdadına layık olarak Türk ve Müslüman düşmanlarını püskürttü. CHP Genel Başkanı’nın aralarından sıvıştığı tanklar, atlet ile durduruldu, F-16’lar ise değneklerle…
Şehitler Allah için can vermişti
Bu zafere kimileri hadsiz şekilde ‘demokrasi zaferi’, İslam’ın şehidlerine de ‘demokrasi şehidi’ deseler bile, millet bunları asla benimsemedi. Millet, demokrasi için değil, Allah için sokağa çıkmıştı, şehidler ise demokrasi için değil, Allah için can vermişti. Nihayetinde zafer bizimdi. Emanete sahip çıkmıştık. Ve bu zafer yarım asırlık terör örgütünün şeytanî yüzünün yedi düvel tarafından görülmesini sağladı.
Maskeler düştü, kel göründü, kral sanılanların birer soytarı oldukları anlaşıldı. Din ve diyanet adına milleti söğüşleyenlerin iblisin veletleri olduğu anlaşıldı. Ama nasıl ki, iblis insanın kanında dolaşıyorsa ve yalanın kralı ise, iblisin iki ayaklı veletleri de devletin ve milletin tüm kılcal damarlarındaydı ve temizlemek zaman alacaktı. Ayrıca yalan konusunda ustaları ile yarışıyorlardı. İçeride Türk adı taşıyan ama ne Türk, ne de Müslüman olmayan siyasî, iktisadî, dinî ve askeri nüfuza sahip işbirlikçileri vardı. Onların da temizlenmesi gerekiyordu ama bunun için de zaman lazımdı.
Fakat bir gerçek vardı, Allah (c.c.), Dini Mubini İslam’ı vadettiği gibi korumaktaydı. Bu aziz milleti de korumuştu. Artık onu hiçbir güç yenemezdi ve yenemeyecek de inşaallah!
15 Temmuz Gülen, CIA ve Patrikhane tarafından gerçekleştirildi - 18.08.2016
ABD’nin eski Yemen Büyükelçisi Arthur Hughes, Washington Post’taki yazısında şunları kaydetti: “Türkiye’deki darbe; Gülen, CIA ve Ortodoks Rum Patrikhanesi tarafından gerçekleştirildi. Rum Ortodoks Patrikhanesi Papazı Alexander Karloutsos, Amerikalı ajanlar Graham Fuller ve George Fidas’ın 1999 yılında Gülen’in Amerika’ya kaçışını organize etmelerine yardımcı oldu. Küresel çalışmalar merkezine dönen Ortodoks Patrikhanesi ise CIA tarafından ele geçirildi. Belgeler ışığında milyoner George Soros’un, Hillary Clinton ve ABD elçileri üzerinde etkisi olduğu ortaya çıktı.”
Başlarına ödül konulan teröristler
Müslümanların ve Türkiye’nin başına bela olan teröristlerle ilgili Türkiye kırmızı bülten çıkardı. Başlarına çeşitli miktarlarda ödül koydu.