Yazar olacaklar için önemli sorulara kısa cevaplar-16
Bu köşede bir yazar, editör ve öğretmen olarak yazmaya yeni başlayanların ya da başlayacakların, yazmak için gayret gösterenlerin, yazarlığı profesyonel bir meslek olarak yapmak isteyenlerin önemli sorularına kısa cevaplar vereceğim.
İlham perileri en çok neyi sever? Davet ediyoruz ama gelmiyorlar.
İlhamın sadece belli kişilere giden, belli kişileri seçen bir şey olduğunu düşünmüyorum. İlham, sizin sabrınız ve iradeniz sonrasında, sizi ziyaret etmek zorunda kalan bir şey bana göre. Odaklanıyorsunuz, günlerce üzerine düşünüyorsunuz, sonunda bir parıltı görüp onu takip ediyorsunuz. Takip etmekte ısrarcı olursanız ve yolculuğa çıkmadan önce çantanızı iyi hazırlarsanız, sonuca ulaşıyorsunuz ve ortaya bir eser çıkıyor. Bazen bu parıltılar, yanıltıcı parıltılar oluyor. Yanlış parıltıyı takip etmemeli, zamanla hangisinin sahici, hangisinin sahici olmadığını öğrenmenin yollarını bulmalısınız. İlham perilerinin varlığına inanıyor olsaydım onların sabır, irade ve ısrarla beslendiklerini düşünürdüm.
Yapay zekâ yazarlığı bitirecek mi?
Bazı yazarlık türlerini bitirecek. Eğer içinde herhangi bir orijinallik, duygu, icat barındırmayan yazılar yazıyorsanız, artık hiçbir yayıncı sizi tercih etmeyecek demektir. Yazarların işi zorlaştı, çünkü yayıncılar ve editörler kendilerine şunu soruyorlar: “Ben bu metni üç dakikada, ücretsiz bir yapay zekâ uygulamasına yazdırabilir miydim? Bu yazar bana değer katıyor mu? Yazarın metinlerinin, yapay zekânın ortaya çıkardığı metinlerden farkı ne?” Verilecek cevaplar, sizle yollarına devam edip etmeyeceklerini belirleyecek.
Bir kitabın farklı dillere çevrilmesi için şartlar nelerdir?
Bir yayınevi, bastığı bir kitabı farklı bir dile çevirip, kendi markası ile çevirdiği dili konuşan ülkelerdeki satıcılara gönderebilir. Benim, “Sen Yokken Neler Neler Oldu?” diye bir kitabım var. Yayınevim bunu isterse Çinceye çevirip, Çince konuşan ülkelerdeki kitabevlerine gönderebilir. Ancak bu yayınevine ekstra iş yükü getirir. Kargolama, satılmayan kitapların iadesi, hiç bilmediğiniz bir yerde doğru kitabevine seçme… O yüzden, genelde yayınevleri ajanslarla anlaşırlar. Bu ajanslar, yayınevinin kitaplarını farklı ülkelerdeki yayınevlerine anlatır. Yayınevleri ilgilenirse kendi dillerinde yayınlamak için esas yayınevi ile anlaşma yapar. Böylece kitap, iki farklı yayınevi markası ile okurla buluşur. Bazen yayınevleri ajans yardımı olmadan da yurt dışında bir yayınevi ile bağlantı kurar ve anlaşmaları aracısız olarak yaparlar. Bunun için uluslararası buluşmalar ve organizasyonlar düzenlenir. Yayıncılar ve yayıncı temsilcileri birbirlerini tanır, birbirlerine kitaplarını gösterirler. Anlaşma olması durumunda sözleşme aşamasına geçilir. Son olarak doğru çevirmenler, doğru kitaplarla eşleştirilir ve kitap baskıya hazırlanır.
Editöryal kitap nedir?
Bu doğru bir kullanım olmayabilir. Yani editörler olarak biz, editöryal kelimesinin biraz sonra söyleyeceğim şeyleri tam olarak karşılayıp karşılamadığından emin değiliz. Neyi kastettiğini anladığım için direkt konuya gireceğim. Bazı kitaplar kurgu dışı kitaplardır ve kurgu denklemi kurulmaz. Yani iyi bir giriş, tetikleyici olay, macera ve sonuç aşamalarından oluşmazlar. Karakter ve olay yoktur. Bu kitaplar, bazı editörler ve onlarla eşleşecek grafikerler tarafından hazırlanabilir. Yazara ihtiyaç yoktur. Bazı okul öncesi kitapları ya da popüler bilim kitapları bu tarz kitaplardır. Bulmaca kitapları, renkleri veya sayıları anlatan kitaplar, kısa genel kültür bilgileri veren kitaplar… Proje, fikir üretme noktasında yetkin bir editöre teslim edilir ve grafikler ya da stok görsellerle kitap hazırlanır. Bu kitaplarda bazen çizere bile gerek yoktur.