Veriler eşliğinde orta sınıf analizi-2
Şu anda MIT’de hocalık yapmakta olan ve birer Nobel ödülü kazanmış iki akademisyen… Bu akademisyenlerin 2008 yılında orta sınıf hakkında beraber hazırladıkları bir çalışma…
Bu çalışmada 13 ülkeyle ilgili veri toplanıyor ve saha çalışması yapılıyor. Bu çalışmalar sonucunda orta sınıfın tüketici profili, çalışma hayatı ve beşeri sermayeyle ilgili ilişkisi açıklanmaya çalışılıyor. Buradaki rakamlar bazı konularda güncel verilerin gerisinde kalabilir ve ülkemiz gerçekleriyle birebir uyuşmayabilir. Ancak orta sınıf hakkında temel bir çerçeve oluşturmak temel amacımız.
Öncelikle orta sınıfla ilgili tanımlama yapmak için verilerden yardım alınıyor.
Tanım şöyle: Günlük harcaması 2$-10$ aralığındaki kişiler orta sınıf grubunu oluşturur. Bu rakamlar biraz düşük gelebilir. Hatta o zamanlar Amerika’daki yoksulluk sınırı bile yaklaşık olarak günde 13$’lık harcamaya denk geliyor. Standart bir tanımlamaya göre tüketim dağılımında %20 -%80 arasında kalan grup orta sınıf sayılmakta. Yukarıdaki tabloda gözlemleneceği üzere günlük harcaması 2$ olan grup %20’nin üstünde ve günlük harcaması 10$ olan grup ise %80’i rahatlıkla aşıyor. Dolayısıyla bu 13 ülke için uygun bir aralık belirlendiği söylenebilir.
Tüketici olarak orta sınıf
Tüketim konusunda ilkin yemek harcamalarına bakılıyor. Yemek bütçesi ile ilgili şöyle bir trend vardır: Gelir arttıkça yemeğe ayrılan harcama yüzdesi azalır. Bu makuldür çünkü geliriniz arttıkça aynı oranda yemek bütçenizi arttırmazsınız; bir noktadan sonra eğlence, sağlık gibi başka şeylere yatırım yaparsınız. Yine de yemek bütçeniz yüzdelik olarak artmasa da miktar olarak artıyordur.
Eğlence harcamalarında ise bir makas var. Aşırı yoksul hanelerin eğlence bütçesi %0’a yakınken 6$-10$ günlük harcaması olan grubunki ise %1 ile %5 arasında. Zannedilir ki bu makas gelişmiş ülkelerde daha da açılmakta. Ayrıca televizyon bulunan hanelerle ilgili daha net bir trend var. Onu da aşağıya bırakıyoruz.
Son olarak yaşam yerleriyle ilgili bir araştırma var. Öncelikle günlük harcaması 6$-10$ olan grubun genellikle 1,5 oda daha fazla büyük olan evleri var. Ayrıca sonra bahsedileceği üzere bu aileler genellikle daha küçük. Ayrıca elektrik, su gibi altyapılarda da ciddi bir fark var. Örneğin musluk suyuna erişimi olan haneler arasında ortalama %20-25’lik bir oynama var. Bu ise yaşam standardıyla ilgili önemli bir mesele.
Orta sınıf çalışma hayatı
Hatırlarsanız önceki yazıda orta sınıfın zamanında “küçük burjuvazi” olarak adlandırıldığını söylemiştik. Buradan yola çıkarak “Acaba orta sınıf sırada bekleyen kapitalistler olabilir mi?” diye soranlar var. Bu soruya da verilerle cevap veriliyor. Bu konuyla ilgili veriler özellikle Haydarabad’dan toplanıyor. Rakamlara göre orta sınıfın icra ettiği mesleklerin oranları şöyle: %21 market, %17 terzi, %8 manav (geriye kalan meslekler daha düşük bütçeli ve sayıları daha az). Görünüşe göre bu meslekler burjuva olmayı vadeden meslekler değil. Yine Haydarabad’daki işletmeler genellikle bir kişi tarafından işletiliyor. Ayrıca iş sahibi tam zamanlı olarak yoğun çalışıyor (haftada ortalama 72 saat). İş sahibi dışında çalışanların sayısı ise en fazla 3-4 kişiye kadar çıkıyor. Bu işçiler ise daha çok iş sahibinin ailesinden oluyor. Brüt kârı aylık ortalama 133$ olan bu işletmelerde, eğer iş sahibi ailesinden gelen işçiye de ücret öderse elde avuçta bir şey kalmıyor. Hasılı bu işletmeler fazla kâr üretebilen işletmeler değil.
Bu arada bazı ilginç bilgiler paylaşmak istiyorum. Kırsal alanlardaki orta sınıf, tarımsal üretimle daha az ilgileniyor. Yine kırsal orta sınıf kırsal yoksul hanelere kıyasla arsa satın almayı değil; kiralamayı tercih ediyor. Tarımla ilgilenmeyenlerin yüzdesiyle ilgili bir istatistik de aşağıda.
Birçok orta sınıf işletme az sermayeye sahip ve sabit giderleri çok fazla. Dolayısıyla kâr etmek için çok çabalamaları gerekiyor ve bunun için yukarıda bahsedildiği gibi aileden gelen işçiler bazen maaş almayabiliyor. Ayrıca orta sınıf, tasarruflarını çoğu zaman yatırıma çevirmiyor. Birçok orta sınıflının hedefi, ülkemizde de olduğu gibi iyi bir ev ve araba almak; sonrasında ise evini daha lüks döşemek gibi amaçlar oluyor. Tasarrufların neredeyse tamamı bu harcamalara ve beşeri sermayeye, aşağıda bahsedeceğiz, gittiği için orta sınıfın büyüyen bir sermayesinden bahsetmek zorlaşıyor.
Orta sınıfla burjuva arasındaki mesafeyi bu kadar büyüttükten sonra, yoksulla orta sınıf arasındaki mesafeyi de tarif etmemiz gerekir. Bu iki grup arasındaki en büyük fark da mesleklere dayanıyor. Orta sınıftakilerin genellikle dolgun ve düzenli geliri oluyor. Ancak yoksulların çoğunun düzenli geliri yok. Aynı zamanda iş kontratları kısa vadeli oluyor. Dolayısıyla gelecekle ilgili maddi bir belirsizlikle sürekli boğuşuyorlar. Ayrıca yoksulların iş güvenliği olmaması ve sağlık, emeklilik konularında ayrıcalıklardan faydalanmamaları dezavantajlar arasında. Bir de kredi alma imkanları daha kısıtlı denebilir. Orta sınıf ise bu durumlara karşı korunaklı sayılabilecek bir pozisyonda.
Son olarak göç etme oranları arasında önemli bir farklılık var. Orta sınıfın %30-75’i göç ederken yoksul kesimin %16-60’ı göçüyor. Ayrıca orta sınıfın göçtüğü yerde kalışı daha uzun sürüyor. Orta sınıfın fazlaca göç ediyor olmasının sebepleri arasında mesleğe olan bağlılık geçiyor. Yani meslek sebebiyle göç edebilmek kastediliyor. Ayrıca memleketindeki imkansızlıklardan dolayı göçmek de ikinci bir sebep.
Orta sınıf ve beşeri sermaye yatırımları
Önceki yazıda bahsettiğimiz gibi beşeri sermaye; bilgi ve beceri için gerekli olan yatırımları kapsar. Bu çalışmada beşeri sermaye kapsamına giren yatırımlar, eğitim ve sağlık idi.
Bu yatırımların kaç kişiye paylaştırıldığını görmek için aile genişliğini incelemek gerekiyor. Orta sınıf ailelerin yoksul ailelere göre daha büyük olduğu gözlemleniyor. Rakamlarsa şöyle: Günlük harcaması 1$’ın altında olan hanenin ortalama 2.7 çocuğu, 2$-4$ olan hanenin 2.2 çocuğu, 6$- 10$ olan hanenin 1.15 çocuğu var.
Eğitim bütçesinin yüzdesi tüm sınıflar için birbirine yakın denebilir. Ancak gelir artışıyla çocuk sayısının azalması ve her çocuğa düşen eğitim yatırımının miktar olarak (yüzde olarak değil) artması söz konusu. Söz konusu ekstra eğitim harcamaları ise yüksek gelirli ailelerin çocuklarını daha fazla okula göndermesi ile ilgili.
İkinci beşeri sermaye yatırımı ise sağlık yatırımları. Yoksul kesimden orta kesime doğru sağlık bütçesinde bir yüzdelik artışı var. Ayrıca musluk suyuna erişimde de benzer bir trend olduğunu biliyoruz. Bu da orta sınıfın daha sağlıklı olduğu kanaatine bizi götürüyor. Bu kanaate gelmemizin başka bir sebebiyse şu: 50 yaş üstü ölüm oranlarıyla bir araştırma yapılıyor ve sonuç şöyle: yoksul kesimdeki ölüm oranları orta sınıftakinden %10 daha fazla. Dolayısıyla orta sınıf sağlık yatırımlarının sonucunu görüyor demek mümkün.
Sonuç;
Orta sınıfı yoksul kesimden ayıran en büyük fark düzenli gelire sahip olmaları ve işlerinin daha “güvenceli” olması denebilir. Burjuvaziyle aradaki en büyük fark ise orta sınıfın sermayelerini büyütememeleri olarak söylenebilir. Özet olarak orta sınıf, ne fakir ne zengin ama görece kaliteli bir yaşama sahip sınıftır.
Kaynakça: Banerjee, Abhijit V., and Esther Duflo. “What Is Middle Class about the Middle Classes around the World?” The Journal of Economic Perspectives, vol. 22, no. 2, 2008, pp. 3–28, http://www.jstor.org/stable/27648239. Accessed 6 Apr. 2022
İkra Erkam Göksu-İktisat Bölümü Öğrencisi